Haftasonu Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Gül'ün gürültülü demeçlerini izledikçe "bu ne yetenek" demekten kendimi alamadım. AKP'nin siyam ikizleri olarak partilerini karşılarına almış Filistin Lideri Maşel'in skandallarla dolu ağırlanmasını büyük zafer diye pazarlıyorlardı. Başbakan Erdoğan, Allah'tan başka kimseden korkmuyoruz diye efeleniyor. Dışişleri Bakanı Gül, kaç yıldır görmediğimiz bir hırçınlık içinde Filistin'in tapusu bizde, İsrail'in tapusu bizde diye esip gürlerken işin içine İsrail'in de tapusu dahil edilip maksadı aştığını farkedince yelkenleri indiriyor, tapusunun arşivleri bizde diye kıvırıyor. Adama sormazlar mı, madem Allah'tan başka kimseden korkmuyordunuz, neden Filistin Lideri Maşel'i garaj kapısından karga tulumba gönderdiniz? Neden Başbakan olarak Hamas Liderini ağırlamadınız? Neden basın toplantısında parti amblemini söküp attınız? Kimden korktunuz? Bebek katili Şaron'un peşinde İsrail'lere koşarken neden ayağınıza gelen Hamas Liderini Osmanlı torununa yaraşır bir vakarla ağırlamadınız? Ve Sayın Gül! Neden Hamas Liderinin ziyaret talebini öğrenince ilk adres olarak neden İsrail'e koştunuz ve izin almaya çalıştınız? Ve neden İsrail Başbakan sözcüsünün 'biz de PKK terör örgütü lideri ile görüşsek tepkiniz ne olur?' şeklindeki küstahlığını ve terbiyesizliğini içinize sindirdiniz? Ve neden Filistinlilere, İsrail sözcüsü gibi tek yanlı telkinlerde bulundunuz? Hamas Liderine demokratik yolları tavsiye ederken, silahı bırakın, terörü desteklemeyin, İsrail'i tanıyın diye döktürürken niye İsrail'e asıl işgalci güce, asıl devlet terörü uygulayıcısına şunları diyemediniz; "Ey İsrail, sen de Filistin halkının yüzde 65 oyla seçtiği Hamas'ı meşru muhatap olarak tanıyacaksın! İşgal ettiğin topraklardan çekileceksin! BM kararlarına uyacaksın. Utanç duvarlarını örmeyeceksin, silahsız Filistin halkını füzelerle, buldozerlerle yok etmeyeceksin. Filistin halkının demokratik iradesine saygı göstereceksin." Bunları söyleyebilirseniz o zaman milletimiz, sizin Allah'tan başka kimseden korkmadığınıza inanır. Filistin halkını abluka altına alıp fare gibi kıstırıp, sonra da zorunlu direnişi terör diye yaftalama Yahudi cambazlığına perde olmazsanız inanır. Yoksa Türk Milleti ABD ve İsrail'den korkan kadro olarak sizi vicdanlarda mahkum eder. Ediyor da...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014