Devletin ekonomi piyasalarına müdahalesini ekonomik dengelerin bozulması olarak yorumlayan kapitalist anlayış, yönetilen ve yönlendirilen güçsüz devletten yanadır.
Bu anlayışın öngördüğü devlet, sadece global güçlere çalışan ve onlara kazandıran işçi durumundadır. Kapitalist ekonomilerde fakirlik milletin adeta kaderi gibidir.
Milli Ekonomi Modeli'nin öngördüğü devlet ise güçlüdür ve milletinin hizmetindedir. Devlet senyoraj geliriyle tüketiciyi ve üreticiyi destekler. Devlet ekonomiye gerekli müdahalelerde bulunarak sürekli büyümenin de gerçekleşmesini sağlar.
Yeraltı zenginliklerinin sahibi olan devlet, bu kaynakları ortaklıklar kurarak milletiyle paylaşır. Devlet vergi, senyoraj ve üretimden elde ettiği geliri arz ve talebin canlanması için ekonomiye kazandırır.
Milli Ekonomi Modeli'nde devlet "baba"dır. Alan değil veren eldir. Verdikçe büyüyendir. Sosyal devlet projeleriyle gelir dağılımındaki dengesizliği ortadan kaldırandır. Bütün vatandaşların güvendiği, sığındığı, adaletinden emin olduğu, tam istihdam sağlayan iradenin adıdır.
Talep ve maliyet olarak karşımıza çıkan enflasyon, kapitalist ekonominin kaçınılmaz sonuçlarındandır. Talep enflasyonu, fiyat artışını para stoklarındaki artışla izah eden monetarist anlayış ile tam istihdam düzeyinden sonra toplam harcamalardaki artışı enflasyonist açık olarak ifade eden Keynes modeli enflasyon problemine çözüm üretememiştir (noksan veya yanlış teşhis çözümü imkansız kılar). Maliyet enflasyonunu ise agırlıklı olarak sendikaların desteklediği işçi ücretlerindeki artış olarak ifade etmişlerdir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Ferit Hakan BAYKAL / Marmara ÜniversitesiMEM gerçeklerden hareket ediyorMilli Ekonomi Modeli, diğer modellerde olduğu gibi modele uygun insan ve ekonomi tanımı yapmak yerine insanın ve ekonominin gerçeklerine uygun bir model tanımı yapmıştır. Hayaller ve beklentiler modelin temelini oluşturmamıştır. Dolayısıyla gerçeklerden hareket eden bir modelin amaçladığı noktaya varacağından şüphe duyulmaması gerekir. MEM'de para sadece bir değişim ve değer saklama aracı olarak görülmemiştir. Paranın tahrik unsuru olarak işlemci özelliği ve hizmetlerin karşılığı olma vasfı da temel alınmıştır. Serbest piyasa anlayışı ve devlet kavramına da gerçekçi ve özgün bir bakış getirilmiştir. Piyasa açısından serbest piyasa modeli yerine devlet sadece alan değil, aldığından daha fazlasını verebilen kudreti olan irade olarak tanımlanmıştır. Sosyal devlet anlayışı en üst düzeyde modele dahil edilmiştir. Sosyal devletin hem sosyal adaleti hem de sürekli büyümeyi sağlayacağı ortaya koyulmuştur. MEM'de toplumun hiçbir kesimi birbirine rakip olarak algılanmamıştır. Toplumu oluşturan bireylerin tamamına fayda sağlayacak yaklaşımların önü açılmıştır.
Bu anlayışın öngördüğü devlet, sadece global güçlere çalışan ve onlara kazandıran işçi durumundadır. Kapitalist ekonomilerde fakirlik milletin adeta kaderi gibidir.
Milli Ekonomi Modeli'nin öngördüğü devlet ise güçlüdür ve milletinin hizmetindedir. Devlet senyoraj geliriyle tüketiciyi ve üreticiyi destekler. Devlet ekonomiye gerekli müdahalelerde bulunarak sürekli büyümenin de gerçekleşmesini sağlar.
Yeraltı zenginliklerinin sahibi olan devlet, bu kaynakları ortaklıklar kurarak milletiyle paylaşır. Devlet vergi, senyoraj ve üretimden elde ettiği geliri arz ve talebin canlanması için ekonomiye kazandırır.
Milli Ekonomi Modeli'nde devlet "baba"dır. Alan değil veren eldir. Verdikçe büyüyendir. Sosyal devlet projeleriyle gelir dağılımındaki dengesizliği ortadan kaldırandır. Bütün vatandaşların güvendiği, sığındığı, adaletinden emin olduğu, tam istihdam sağlayan iradenin adıdır.
Talep ve maliyet olarak karşımıza çıkan enflasyon, kapitalist ekonominin kaçınılmaz sonuçlarındandır. Talep enflasyonu, fiyat artışını para stoklarındaki artışla izah eden monetarist anlayış ile tam istihdam düzeyinden sonra toplam harcamalardaki artışı enflasyonist açık olarak ifade eden Keynes modeli enflasyon problemine çözüm üretememiştir (noksan veya yanlış teşhis çözümü imkansız kılar). Maliyet enflasyonunu ise agırlıklı olarak sendikaların desteklediği işçi ücretlerindeki artış olarak ifade etmişlerdir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Ferit Hakan BAYKAL / Marmara ÜniversitesiMEM gerçeklerden hareket ediyorMilli Ekonomi Modeli, diğer modellerde olduğu gibi modele uygun insan ve ekonomi tanımı yapmak yerine insanın ve ekonominin gerçeklerine uygun bir model tanımı yapmıştır. Hayaller ve beklentiler modelin temelini oluşturmamıştır. Dolayısıyla gerçeklerden hareket eden bir modelin amaçladığı noktaya varacağından şüphe duyulmaması gerekir. MEM'de para sadece bir değişim ve değer saklama aracı olarak görülmemiştir. Paranın tahrik unsuru olarak işlemci özelliği ve hizmetlerin karşılığı olma vasfı da temel alınmıştır. Serbest piyasa anlayışı ve devlet kavramına da gerçekçi ve özgün bir bakış getirilmiştir. Piyasa açısından serbest piyasa modeli yerine devlet sadece alan değil, aldığından daha fazlasını verebilen kudreti olan irade olarak tanımlanmıştır. Sosyal devlet anlayışı en üst düzeyde modele dahil edilmiştir. Sosyal devletin hem sosyal adaleti hem de sürekli büyümeyi sağlayacağı ortaya koyulmuştur. MEM'de toplumun hiçbir kesimi birbirine rakip olarak algılanmamıştır. Toplumu oluşturan bireylerin tamamına fayda sağlayacak yaklaşımların önü açılmıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.