Kaliteli salçayı AB kaptı
İnegöl'ün 200 haneli Kulaca Köyü'ndeki Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, hiçbir katkı maddesi kullanmadan ‘özel salça' üretiyor. Bu yıl üretilecek bin ton salçanın yarısı şimdiden Hollanda'ya satıldı
20.11.2012 00:00:00
Türkiye'nin mobilya ilçesi İnegöl, farklı alanlarda da kendini gösteriyor. İlçe merkezine 6 kilometre uzaklıktaki Kulaca Köyü'nde üretilen salçalar adeta yok satıyor. Üstelik yıllık üretiminin yarısı ihraç ediliyor. Peki Kulaca Köyü'nün farkı ne? Zaman zaman büyük grupların dahi zorlandığı salça ihracatında nasıl bu kadar hızlı büyüyebiliyor?
Kulaca Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Uğur, gururla Türkiye'de kooperatif olarak salça üretiminin yapıldığı tek merkez olduklarını söylüyor. Kooperatif, 2 bin metrekaresi kapalı 20 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyor. Uğur, tesislerde yaptıkları modernizasyon çalışmalarıyla sezona hazır girdiklerini söylüyor. Kulaca Köyü'nün salçasının markası da tahmin edebileceğiniz gibi “Kulaca”... Bu markayla, bu yaz sezonunda 500 ton biber, 500 ton da domates salçası üretilecek. Biber salçasının tamamı Hollandalı bir şirket tarafından satın alınıyor. Bu satıştan elde edilen gelirse 500 bin dolar civarında. Kulaca salçaları gerek yurtiçi gerekse yurtdışında pazar sıkıntısı yaşamıyor. Bunun sırrı ise üretimde gizli.
Katkı maddesi bulunmuyor
Kulaca Salça, Kulaca ve çevre köylerde özel yetiştirilmiş domates ve biberlerden üretiliyor. Üretim de Mustafakemalpaşa ilçesinden getirilen domatesler de kullanılıyor. Ahmet Uğur, kooperatif tesislerinde hiçbir katkı maddesi kullanmadan üretim yaptıklarını söylüyor. Üretim vakum teknolojisiyle, el değmeden yapılıyor. Uğur, Kulaca Salçası'ndaki kuruluk oranının çok yüksek olduğunu özellikle vurguluyor. Salça kalitesi açısında önemli bir kriter olan kuruluk oranı, Kulaca salçasında yüzde 28 ile 32 arasında değişiyor. Bu sayede salçalar, hiçbir katkı maddesine gerek kalmadan uzun süre bozulmadan kalabiliyor. Bu arada Ahmet Uğur, karşılaştıkları bir soruna da parmak basıyor. Uğur, Arap ülkelerine önceki yıllarda giden salça ve gıda maddelerinin bu yıl gönderilemediğini, ‘Arap Baharı' denilen şeyin Türkiye'deki tüm üreticiler için kışa döndüğünü ifade etti. Üretim maliyetlerinin, dünya piyasasının üzerine çıkmasının ihracatı engellediğini dile getiren Uğur, iç piyasaya ilişkin olarak da, “Satışlara baktığımız da, eskiden 5-10 kilo salça alan, şimdi günlük salçasını almaya uğraşıyor. Bu da ekonomik yapıyı ortaya koyuyor” dedi.
TURGAY TOKMAK / İNEGÖL
Kulaca Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Uğur, gururla Türkiye'de kooperatif olarak salça üretiminin yapıldığı tek merkez olduklarını söylüyor. Kooperatif, 2 bin metrekaresi kapalı 20 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyor. Uğur, tesislerde yaptıkları modernizasyon çalışmalarıyla sezona hazır girdiklerini söylüyor. Kulaca Köyü'nün salçasının markası da tahmin edebileceğiniz gibi “Kulaca”... Bu markayla, bu yaz sezonunda 500 ton biber, 500 ton da domates salçası üretilecek. Biber salçasının tamamı Hollandalı bir şirket tarafından satın alınıyor. Bu satıştan elde edilen gelirse 500 bin dolar civarında. Kulaca salçaları gerek yurtiçi gerekse yurtdışında pazar sıkıntısı yaşamıyor. Bunun sırrı ise üretimde gizli.
Katkı maddesi bulunmuyor
Kulaca Salça, Kulaca ve çevre köylerde özel yetiştirilmiş domates ve biberlerden üretiliyor. Üretim de Mustafakemalpaşa ilçesinden getirilen domatesler de kullanılıyor. Ahmet Uğur, kooperatif tesislerinde hiçbir katkı maddesi kullanmadan üretim yaptıklarını söylüyor. Üretim vakum teknolojisiyle, el değmeden yapılıyor. Uğur, Kulaca Salçası'ndaki kuruluk oranının çok yüksek olduğunu özellikle vurguluyor. Salça kalitesi açısında önemli bir kriter olan kuruluk oranı, Kulaca salçasında yüzde 28 ile 32 arasında değişiyor. Bu sayede salçalar, hiçbir katkı maddesine gerek kalmadan uzun süre bozulmadan kalabiliyor. Bu arada Ahmet Uğur, karşılaştıkları bir soruna da parmak basıyor. Uğur, Arap ülkelerine önceki yıllarda giden salça ve gıda maddelerinin bu yıl gönderilemediğini, ‘Arap Baharı' denilen şeyin Türkiye'deki tüm üreticiler için kışa döndüğünü ifade etti. Üretim maliyetlerinin, dünya piyasasının üzerine çıkmasının ihracatı engellediğini dile getiren Uğur, iç piyasaya ilişkin olarak da, “Satışlara baktığımız da, eskiden 5-10 kilo salça alan, şimdi günlük salçasını almaya uğraşıyor. Bu da ekonomik yapıyı ortaya koyuyor” dedi.
TURGAY TOKMAK / İNEGÖL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.