AKP hükümetinin İsveç'in NATO üyeliği konusundaki U dönüşü uzun süre konuşulacağa benziyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gerekçelerini sayarak İsveç'in NATO üyeliğine asla onay vermeyeceğini çok net olarak defalarca açıklamasına rağmen, bir anda yeşil ışık yakması, inanın NATO'yu bile şaşırttı.
Üstelik sayılan gerekçelerde hiçbir somut adım atılmamasına rağmen…
Kur'an-ı Kerim yakma eylemleri konusunda İsveç bir adım mı attı? Hayır. Bırakın adım atmayı, BM'de başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler Kur'an yakma eylemlerini kınamayı reddettiler.
Terör konusunda mı bir adım atıldı? Hayır. Yunanistan Ege konusunda sözlerini ne kadar tuttuysa, İsveç de terör konusunda o kadar tutacak!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB talebi mi yerine geldi? Hayır. AB'nin en üst düzey isimleri, NATO konusuyla AB konusunun birbirinden bağımsız olduğunu açıkladılar.
F-35 krizi, ya da F-16 sorunu mu çözüme kavuştu? Hayır. ABD'li yetkililer de, aynen AB'li yetkililer gibi bu konunun NATO ile alakalı olmadığını vurguladılar.
Her zaman olduğu gibi, Türkiye elindeki havuçla kaldı!
Peki, bu U dönüşünün sebebi ne?
Bakın, bu konuda ABD'nin meşhur gazetelerinden Wall Street Journal'da dikkat çekici bir analiz yayımlandı. Özetle aktaralım:
* "Türkiye'nin ekonomik sorunları, Erdoğan'ı Putin'den uzaklaşmaya zorluyor. Seçim zaferinin ardından yabancı dövize aç olan Türkiye Cumhurbaşkanı, Batı'ya döndü."
* "Erdoğan, dış siyasetini Batı'ya çevirdi ve bunun Avrupa ve Ukrayna'daki savaşta bir güç dengesinde etkisi olabilir."
* "Erdoğan, kötüye giden ekonomiye destek bulmak için ABD ve Batılı müttefikleriyle ilişkisini kuvvetlendirmeye çalışıyor."
Wall Street Journal'ın analizinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Batı'ya dönmesinin arkasında 3 neden olduğu belirtildi. Bunlar şöyle sayıldı:
* "Erdoğan, Wagner'in isyan girişimi sonrasında Putin'i zayıf gördü."
* "Erdoğan ülke ekonomisini yönetemediği için Türkiye'nin ümitsizce dövize ihtiyacı var."
* "Mayıs ayında yapılan seçimlerde Erdoğan çok az bir farkla kazandı ve Erdoğan, kampanyasının merkezinde yer alan milliyetçi ve Batı karşıtı duyguları harekete geçirmek için daha az baskıyla karşı karşıya…"
Kısaca ifade etmek gerekirse; AKP hükümetinin ekonomiyi düzlüğe çıkartacak bir çözümü olmadığı için İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yaktılar diyor Wall Street Journal… Yani mesele, genelde ekonomik, özelde ise finansal bağımlılık…
ABD ve İngiliz fon sahiplerinin de, "Bu konunun NATO ile alakası yok, birbirinden bağımsız" dediklerini duyar gibiyim.
Türkiye, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllarca ifade ettiği, "Ne AB, ne ABD tek çözüm Bağımsız Türkiye" duruşuna gelmediği müddetçe, ekonomik ve siyasi bağımlılıklar, siyasilerimizi her zaman tükürdüklerini yalamak durumunda bırakacaktır.
Bir ülke, her yönüyle tam bağımsız olmadığı müddetçe, emin olun ki, hep elini verdikçe kolunu mutlaka kaptıracaktır.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın, İsveç'in üyeliği konusundaki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tavrı için yaptığı değerlendirme dikkat çekiciydi. Aktaralım:
"Sayın Cumhurbaşkanı daha Türkiye'de başbakan bile değilken ABD'ye gitti, Bush ile görüştü. O zaman şu söyleniyordu; adam akıllı, ABD'yi arkasına alıyor... Hep böyle konuşuldu ama siz o zaman ABD'ye elinizi verdiniz ondan sonra rahip Brunson'u verdiniz, işte dün İsveç'in NATO üyeliğini kabul ettiniz. Bak kolunu alamıyorsun daha… ABD'ye elini bir verdin o iş bitti artık güç onda."
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025