İstismarın kelime anlamı; 'birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürme' demek.
Başka bir deyişle, size karşı samimi davranan birine ya da topluma samimiyetsizce davranıp onların samimiyetinden yararlanmak.
17 yıldır kendini dindar olarak tanımlayan bir iktidar tarafından yönetiliyoruz.
Din ile oturuyoruz din ile kalkıyoruz.
Başörtülüler artık Meclis'te, mahkemede, kışlada yani her yerde…
Yaklaşık 30 yıl önce Özal döneminde, bir araştırma yapılmış
Soru şu;
Aniden önemli bir işiniz çıksa ve eşiniz ile bir yere gitmek mecburiyetinde kalsanız aşağıdaki komşulardan hangisine çocuğunuzu bırakırdınız?
Meslek grupları sayılıyor. Hakim, Savcı, Polis, Asker, öğretmen, Din görevlisi vs.
30 yıl önce verilen cevapta birinci sırada din görevlisi vardı.
Aynı anketi bir araştırma şirketi birkaç ay önce yine yapmış.
Verilen cevapların ilk 10'nu içinde din görevlileri yok.
Dinin en çok konuşulduğu dönemde dine ve dindara güven sıfırlanmış.
Din; iyi bir insan olmak, Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla samimiyete yaşanmaz sadece konuşulan bir ideolojiye dönüşürse, yani istismar edilirse sonuç budur.
İstismar edilen ve içi boşaltılan önemli kavramlardan bir diğeri milli egemenlik.
"Millet iradesi her şeyin üstündedir" sözünü nerede ise her gün duyuyoruz.
O kadar ki;
Örneğin suç işleyen bir siyasetçiye cumhuriyet savcısı soruşturma açmak istese,
"Bizi millet seçti. Millet iradesinin üstünde bir irade yoktur. Haddini bil!" dendi ve susturuldu.
Örneğin Danıştay ya da Anayasa Mahkemesi, siyasal iktidarın hoşuna gitmeyecek bir karar verdiğinde; siyasetçiler "Herkes haddini bilsin. Siz atandınız biz seçildik. Millet iradesinin üstünde bir irade yok" dediler. Hatta "Anayasa Mahkemesi kararı bizi bağlamaz" diyenler de oldu.
Çok İlginçtir; 'millet iradesi', 'milli egemenlik' kavramını adeta putlaştıranlar, şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerini kaybettiklerinde; "Sandıktan çıkan her sonucu kabul etmek mecburiyetinde değiliz" diyorlar. Ve millet iradesini tersine çevirmek için günlerdir uğraş veriyorlar.
Millet iradesine aslında pek önem vermediklerini, bu konuda samimi olmadıklarını ortaya koydular.
Ülkeyi yöneten siyasetçiler, millet iradesi kavramını ve milletin dini inancını istismar ederse, bu toplumun içinden çıkan basit, bayağı kişiler de toplumumuzdaki 'çocukları sevme ve ilgi gösterme' kültürü ve duygusunu istismar etmeye başlar.
İmam, cemaat önermesi hayat bulur yani…
Lütfullah Önder / diğer yazıları
- Sararan sendikalar / 23.03.2023
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021