Soylu, istiklalci Türk şairi Mehmet Akif Ersoy atamız! Bugün senin millî irademize tercüman olarak ruhundan fışkıran Türk'ün istiklal bildirgesinin kabulünün yıldönümü. Sen, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan ve Amerika'dan oluşan emperyalist Haçlı işgalcilerinin kıskıvrak kuşattığı bir vatanın evladı olarak bu sefil işgale karşı şerefli bir istiklali haykırdın. Bu işgale karşı istiklali sağlayarak vatanı kurtaran ve yeniden kuran, helal süt emmiş, vatanına ihanet etmemiş Türk evlatlarından biri idin. Ama bugün, güya senin takipçilerin olan, Türk milletinin tepesine bir kâbus gibi çöken İslamcı görünümlü tayfa, aynı emperyalist Batının siyasi, ekonomik ve kültürel işgalini gâvurun hiç zahmet çekmesine gerek kalmadan, demokrasi ile kendi elleriyle gerçekleştirdiler. Bunu da demokrasi dininin bir ayini olarak kutsuyorlar ve Türk'e tek kurtuluş yolu olarak sunuyorlar. Kurmak istedikleri yeni Türkiye, senin bize emanet ettiğin eski bağımsız ve millî Türkiye'yi tasfiye üzerine bina ediliyor.Aziz Akif ata! Sen "bu şafaklarda yüzen al sancağımızın kıyamete kadar sönmeyeceğini, korkmamamız gerektiğini" söyledin. "Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!", "Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet" dedin.Biz de bu güvenle huzur içindeyken, senin öğrencin görünen, ama içten pazarlıklı ve ne idükleri belirsiz güruh, al bayrağımızın eşkıyanın ayakları altında çiğnenmesini, yırtılıp parçalanmasını, yakılmasını, eşkıya rahatsız olmasın diye saklanmasını, evlerimizin camlarına bile asılmamasını demokratik hoşgörü ve barış sürecini sabote etmemek olarak yutturuyorlar. Bugün hür yaşamış bayrağım hür değildir. Avrupa Birliği ve eşkıya bayrakları üste çıkarıldı, imzamız olan al yıldızımız aşağılara indirildi. Senin kutsal emanetini istismar eden, "O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;" dediğin bayrağına, istiklaline, milletine sahip çıkmayan bu din bezirgânlarını sana şikâyet ediyorum.Yüce gönüllü Akif usta! "Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!" diye haykırırken, kendinden son derece emindin. Ama bugün İslam'dan önce tek tanrıya, İslam'dan sonra da tek Hak Allah'a, idaresinde hakka, hukuka, adalete, insanlık ve İslamlık değerlerine bağlı kalan milletimizin istiklali, senin niyeti belirsiz talebelerin tarafından Avrupa Birliğine, Amerika'ya, Barzani'ye teslim edildi. Haberin olsun, bilgi vermiş olalım, gereğini sana havale ediyorum.Vatanını mahrem yatak odan olarak bilen namuslu Akif Ata! "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın" diye bize sıkı sıkı tembihte bulundun. İyi dedin, doğru dedin, haklı olarak uyardın, ama durum bildiğin gibi değil. Bütün kutsallarımızı olduğu gibi seni de sonuna kadar istismar eden ne idüğü belirsiz tayfa, kutsal Türk vatanını baştan başa alçaklarla doldurdu. Bu alçakların çeşidini, türünü, sayısını say say bitmez."Vatan sevgisi imandandır" inancına samimiyetle bağlanan büyük vatanperver Akif Ata!Sen bize: "Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: / Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. / Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: / Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı" diye çok sağlam bir vatan sevgisi ve şuuru emanet ettin. Vasiyetin sağlamdı, sahihti. Ama senin ve bütün Kuvva-yı Milliye mücahitleri olan arkadaşlarının kanlarınız, canlarınız pahasına bize emanet ettiğiniz mukaddes vatan topraklarını gâvura ucuz pahalı demeden babalar gibi satıyorlar. Bastıkları yeri, binlerce kefensiz yatanları barındıran bir kutsal yer değil de, sıradan bir toprak olarak görüyorlar. "Vatanı bir kadın memesine satarım" diyenlerle kol kola vatan emlakçılığı yapıyorlar.Dinlerarası Diyalog ve İbrahimî dinler mümini değil; salt Kur'an Müslümanı olan samimi dindar Akif Hocam! Senin derdin, davan, mücadelen: "Bu ezanlar ki şahâdetleri dinin temeli, / Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli." Kaygısı idi. Sen bu vatan semalarında sadece ezan sesleri yankılansın, çan seslerine yer verilmesin diye bir kutsal Millî Mücadele yaşadın. Ama senin İslamcılığı para, nüfuz ve siyaset metaı haline getiren tüccar talebelerin, vatanın her yerinde demokrasi adına ezan seslerinin dışında atmosferimize senin duymak istemediğin bed sesleri de saldılar. "Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl" diye Türk ırkının kılına zarar gelmemesi için hayatını ortaya koyan yiğit Türk beyimiz Akif Bey! Durum şimdi bildiğin gibi değil. Sen: "Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?" derken Türklüğe bırakın sosyolojik bir milliyet kimliği, ırkî bir kimlik olarak da sahip çıkarken, zürriyeti belirsiz İslamcılık esnafı, Türk diye bir ırk yoktur, diye pervasızlaşmış, Türk milliyetini ayaklar altına almış, Türklüğü bütün sembol, değer ve kurumlarıyla başta anayasa olmak üzere her yerden çıkarmaya, yok etmeye, silmeye and içmiş vaziyette, emperyalist Batı projelerinin korkusuz şövalyeleri olarak savaşıyorlar.Hasılı, Akif amca, buralar senin bıraktığın gibi değil. Senin süngüyle kovduğun emperyalist Haçlı Batı sürüleri, şimdi demokrasi ile vatanımızı, kurumlarımızı, devletimizi, beynimizi, ruhumuzu, kalbimizi, siyasetimizi, camilerimizi, yatak odalarımızı; aklına gelebilecek her yerimizi işgal ettiler. Ama biliyorum sen ümitsiz değildin. "Yeis Yok" adlı şiirini "Sapıklığa düşmüşlerden başka kim Rabbinin rahmetinden ümidini keser? (Hicr, 56) ayetinden ilham alarak yazan sen, hayatın boyunca ümitsizliğe karşı savaş açtın. Biz de senin sonsuz ümit şevkinden hız alarak yeniden siyasi, kültürel ve ekonomik Millî Mücadelemize hız veriyoruz. Ruhumuzu, kalbimizi, beynimizi, bütün kurum ve kuruluşlarımızı demokratik emperyalist işgalden kurtarıp tam istiklale kavuşuncaya kadar, gece uyumadan, gündüz oturmadan çalışmaya azmetmiş bir Türk gençliği var. İstirahat ahında sükûnet ile uyu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015