Milletlerin tarih sayfalarında övünçle bahsedebildikleri zaferleri, başarıları, icâtları o milletin tarih sahnesindeki yerini sürekli kılmaları açısından çok önemlidir. Türk Milleti, bu yönden diğer milletlere göre çok daha şanslıdır. İdrak ettiğimiz İstanbul'un fethi, dünya tarihçilerinin yeni bir çağın başlangıcı olarak niteledikleri bir zaferdir. Ama ne yazık ki, batılılaşma sürecinin hız kazandığı zamanımızda, İstanbul'un fethi, sadece birkaç tiyatro misali törenle geçiştirilmekte, taşıdığı ehemniyet göz ardı edilmektedir.
Fethin taşıdığı mana bile, barbarlığı çağlar öncesine kadar uzanan ve hala devam eden haçlı batının gerçek yüzünü ortaya koymaktadır. Ve Türk'ün merhamet ve nezaketinin, kuvvet ve kudretinin dünyaya yeniden haykırılması için de ayrıca bir fırsattır. Sadece bu mu? Kendine güveni kaybolan, şanlı tarihi unutturulmaya çalışılan bu aziz milletin evlatlarına, yeniden bir şahlanışın umudunu aşılamak için de bir fırsattır.
İstanbul'un fethinde, Sultan Fatih'in ortaya koyduğu başarılar arasında gemilerin karadan yürütülerek Haliç'e indirilmesi, milletimizin her türlü olumsuz şartlara rağmen zorlukları yenebileceği gerçeğini yansıtmaktadır:"Bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesine kat'î zaruret hasıl olmuştu; ve ona göre hazırlığa başlanmıştı; bu suretle hem düşman donanması bertaraf edilecek ve hem de Hasköy'le Ayvan-saray arasına köprü yapılarak iki ordu arasında irtibat tesis edilmiş olacaktı. Verilen karar üzerine evvelâ gemilerin karadan çekileceği yer tetkik edildi. Açılacak kısım ormanlıktı ve Kasımpaşa mevkiine kadar iniyordu. Gemilerin çekileceği yol Tophane önündeki sahilden başlayarak Boğazkesen'den geçiyor ve buradan güney batıya dönüp sırtları aşarak Löbon Pastahanesi tarafına çıkıyor ve tepeyi aşarak Perapalas yanından Kasımpaşa'ya yani Haliç sahiline geliyordu. Bunun tesbitinden sonra yol tesviye olundu ve yuvarlak ağaçlardan kızaklar yapıldı; gemilerin kızaklar üzerinden kayması için Galata Cenevizlilerinden zeytin yağı, sade yağı vd. gereçlerle bu kızaklar iyice yağlandı, bu işler yapılırken Galata Cenevizlilerine bu hazırlığı duyurmamak için tedbir alındı, bu taraflardan düşman donanmasına havan topları atılmak ve zincire karşı taarruz edilecekmiş gibi aldatıcı hareketler yapıldı.Gemilerin bir gece içinde Haliç'e indirilmesi düşmanı hayrette bıraktı ve şaşkınlık verdi" (Osmanlı Tarihi, I. Cilt / Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 467-493)
Hani derler ya, "çıkmadık candan umut kesilmez" diye? Bütün olumsuzluklara rağmen, haçlı batının işgal senaryolarının ve topraklarımız üzerindeki kötü emellerinin devam ettiği şu günlerde, bugünün ve gelecek neslin evlatlarına, dedelerimizin başarılarını anlatarak, tarihten çıkarılacak önemli dersler çıkartılmalıdır. Bir milleti, içine düştüğü en karamsar vaziyetten "o milletin azminin ve karalılığının kurtarabileceği" gerçeğini bütün ayrıntılarıyla ortaya koymak açısından bu ve benzeri olaylar altın değerinde fırsatlardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025