Gazze'de tam bir yıldır insanlık tarihinde yaşanmamış bir vahşet sergileyen İsrail, gemi azıya almış durumda.
Şimdi Lübnan'ı hedef tahtasına oturtan İsrail'in bundan sonraki hedefi acaba neresi olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a göre İsrail'in bundan sonraki hedefi Türkiye.
Malumunuz Erdoğan TBMM'nin 1 Ekim'de yeni yasama yılına başlaması dolayısıyla Meclis'te yaptığı konuşmada, İsrail'in saldırganlığıyla ilgili olarak, "Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. İsrail saldırganlığı Türkiye'yi de içine almaktadır. Vatanımız, milletimiz, bağımsızlığımız için bu devlet terörüne elimizdeki her imkânla karşı duracağız" ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözleri üzerine CHP Meclis'te kapalı oturum istemişti. O toplantı bugün gerçekleşecek.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in İsrail'in saldırıları ve bölgedeki risklerle ilgili milletvekillerine bilgilendirme yapması bekleniyor.
Kapalı oturum tutanakları ve özetleri 10 yıl boyunca gizli tutulacak.
Merak ettiğim şey, Sayın Erdoğan'ın İsrail'in hedefinin Türkiye olduğu sonucuna nasıl ulaştığı.
Zira bunca yıldır başta Filistinli Müslümanlar olmak üzere tüm bölge ülkelerine İsrail'den yönelen tehditleri en yakından müşahede ettiği halde Sayın Erdoğan'dan böyle bir tehdit açıklaması duymamıştık.
Erdoğan, İsrail'in hedefinin Türkiye olduğu sonucuna Gazze ve Lübnan'da yaşanan katliamlar ve İsrail'in diğer ülkelerde gerçekleştirdiği suikastlar dolayısıyla varıyorsa, hatırlatmakta fayda var ki, İsrail kurulduğu 1948 yılından bu güne kadar yaptıklarından farklı bir şey yapmıyor bugün.
Filistin topraklarının yıl yıl nasıl Yahudileştirildiğini gösteren haritalara baktığınızda İsrail'in nasıl genişlediğini görürsünüz. İsrail'in el geçirdiği her karış toprak, yüzlerce Müslümanın katledilmesiyle Yahudileştirilmiştir.
Bütün bu gerçekler ortadayken, Sayın Erdoğan, İsrail'in ekmeğine yağ süren Büyük Ortadoğu Projesi'nde 'eş başkan' olmadı mı? Oldu.
Bütün bunlar belli iken AKP iktidarı döneminde İsrail'in bugünkü zalimliğinin önünü açan Arap Baharı sürecine Türkiye destek olmadı mı? Oldu.
O zaman şimdi ne değişti ki, Sayın Erdoğan İsrail'in Türkiye'yi de tehdit eden yayılmacı politikalarını şimdi dile getiriyor?
Bana göre Erdoğan'ın bu konudaki son açıklamaları tamamen iç politikaya yönelik sözler…
Bundan sonraki ilk erken seçimde ana muhalefet partisi CHP'nin de anayasanın ihlal edilmesine göz yuman desteğiyle tekrar aday olmak isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplumu korkutacak bir tehdide ihtiyacı var. Bu tehdit de İsrail'den başkası değil… Bundan sonra yandaş medya tarafından sürekli pompalanan İsrail tehdidi sayesinde iktidar, beka meselesi siyaseti yaparak seçmenin oylarını Cumhur İttifakı'na kanalize etmek gibi bir hedef olduğunu düşünüyorum.
Şunu da ifade etmem gerekiyor, İsrail'in Türkiye için büyük bir tehdit olduğu kanısını yıllardır ben de taşıyorum.
Ancak biz bu tehlikeyi AKP gibi oylar şimdi erimeye başladığında değil, BOP ve Arap Baharı projeleri gündeme geldiği yıllarda merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın uyarılarıyla fark etmiştik.
Haydar Baş Hocam, bu tehlikeyle ilgili yıllarca en üst perdeden uyarılarda bulunduğuna hepimiz şahidiz. O aklıselim uyarılara kulak tıkayanların bugün söylediklerinde samimiyet olduğuna inanmak bizim için mümkün değildir.
- Demir Kubbe aşılmaz değilmiş / 03.10.2024
- İsrail’le aynı anda sevinmek! / 01.10.2024
- Nükleer dünya savaşı uzak değil! / 27.09.2024
- Ege bir Yunan denizi mi oldu? / 25.09.2024
- Esad af çıkardı bu fırsat kaçırılmamalı / 24.09.2024
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024