İsrail Şiileşti deyin!

Başlığı anlamak ve açıklamak için soruyla başlayayım; Gazze'ye saldıran Şiiler olsaydı, rahat koltuklarından İsrail'i kınayan hatta hakaret eden BOP hizmetkarı, ABD dostu devlet başkanları, başbakanlar, emirler vs. aynı tepkiyi mi gösterirlerdi? Evet, soru benim. Cevabı ise Lübnan'ın önde gelen Sünni âlimlerinden, Sayda kentindeki Kudüs Camii İmamı Şeyh Mahir Hammud'un...  Şeyh Mahir Hammud geçen Cuma hutbesinde bu sorunun cevabını verdi. "Sahne değişmiş olabilir, ama görüntü aynı? Direniş ekseni mevcut tavrını korumaya devam ediyor. Tahran'dan çeşit çeşit silah ve füze gönderiliyor. Bu silahlar Lübnan'ın kontrolünde Şam üzerinden geçerek Gazze'ye ulaştırılıyor. Daha sonra da Siyonist işgalcileri perişan etmeleri ve tüm dünyaya sabrın, imanın, azmin ve iradenin, maddi imkânsızlıklara rağmen efsane yazmak için yeterli olduğunu göstermeleri için Gazze'nin cesur direnişçilerinin eline teslim ediliyor.Filistin'deki direnişçilerin Batı'nın ve fitnecilerin muhalif tavırlarına verdikleri cevap bize Ali İmran Suresi'nin 172. ayetini hatırlatıyor: "Kendileri savaşta yara aldıktan sonra, yine Allah ve Resulü'nün çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük ecir vardır." Bu noktada bizim öncelikle Arapların, Suriye'deki fitne ateşini körüklemek ve direniş eksenini yok etmek için yaptıkları harcamalara ve gayretlerine dikkat etmemiz, daha sonra da bu cömert Arapların, Filistin meselesindeki tavrını gözlemlememiz gerekmektedir. Nerede kaldı yardımseverlikleri? Nerede?* * *Diğer yanda bugün eğer Arap dünyasını, Siyonist oluşuma karşı harekete geçirmek istiyorsak, bunu ancak İsrail'in 'Şiileştiği'ni söyleyerek başarabiliriz. Ancak bu şekilde Arap dünyası dinlerini ve akidelerini savunmak için harekete geçecektir. Bunun haricinde Amerikalı efendileri bu yönde herhangi bir talepte bulunmadığı sürece İsrail'in varlığı, Arap dünyasını rahatsız etmeye yetmeyecektir." * * *Kudüs yiğidini bekliyor (duuuuuu)!Filistin'deki Hamas hareketi, Gazze'ye desteklerinden duyduğu memnuniyeti ifade etmek için kentin en büyük caddesine "Kudüs yiğidini bekliyor" başlığı altında başbakan Erdoğan, İsmail Heniye, Halid Meşal ve Katar Emirinin resimlerini astırdı.  Tarih 23 Mart 2013. Başbakan Nisan ayında Gazze ve Batı Şeria ziyaretim olabilir, açıklaması yaptı. Nisan'ın ortasında ise "Gazze'lilerle kucaklaşma" tarihinin Mayıs'ın sonuna ertelendiğini açıkladı. Takdiri ilahi? Mayıs gelmeden ABD dış işleri bakanı geldi ve hemen kısa devre yaptı. Efendice "hiç bir yere gidemezsin" dedi. Tabi o zamanlar Erdoğan'a toz kondurmayan Bülent Arınç bu lafları hazmedemedi. "Kimseden izin alacak değiliz, ziyaret tarihine hükümetimiz karar verir?" Erdoğan'da ABD'nin "şiit gidemezsin" çıkışını, şık bulmadığını açıkladı. Şimdi 2014'ü yarıladık. Gazze yiğidini bekliyor mu, bilmem ama Gazze'lilerin nasıl beddua ettiklerini tahmin edebiliyorum?* * *Dünya kupasıKupayı Almanya aldı. Erdoğan sormuştu; biz dünya kupasında niye yokuz. Cevabı geçen Cuma gerçekleştirdiği vizyon gösterinde gördük. Erdoğan yanına şeytan Rıdvan'ı, tüpçü Demirören'i, Yunan'a damat Aysal'ı, batık Beşiktaş'ın Orman'ını almıştı. Dünya kupası Brezilya'da, Türkiye futbol tekeli senin yanında? Sahi neden yoktuk dünya kupasında! * * *MüsveddelerAynı vizyon gösterisinde Erdoğan'ın tabiriyle bir çok "müsvedde" vardı. Ne müsveddesi mi? Sanatçı? Evet, Erdoğan sanatçıları müsvedde olarak tabir eden bir başbakandır. Gezi olaylarına destek veren, medyada yer alan sanatçılara ne demişti; "Artist görünümünde, sanatçı görünümünde müsveddeler yeni acılar yaşansın istiyor?" Yok, yok? Vizyona katılanlara müsvedde demiyor, öpüyor, kokluyor, okşuyor, yedirtmem, diyor. Çünkü onlar sanatçı. Başta "yazıklar olsun" Gencebay?