İsrail medyasında da soykırımı destekleyen haberler ya da yorumlar öne çıkıyor. Lübnan'daki soykırımı destekleyen tutumun ağırlık kazandığı İsrail medyasında, eleştirel cılız kalıyor. İsrail'de hiç kimse, 8 İsrail askerinin öldüğü, ikisinin de kaçırıldığı çatışmanın Ortadoğu'da bir savaşa dönüşeceğini tahmin etmemişti. Buna rağmen, İsrail televizyonları Lübnan'daki soykırımın başlamasından birkaç saat sonra spotlar hazırlayıp, ordunun saldırılarına başlık koymuştu bile: "İsrail savaşta" ya da İsrail savaşıyor."Lübnan'daki soykırımın başlamasının ardından çok sayıda televizyon kanalı bölgeye muhabirlerini ve canlı yayın araçlarını gönderdi. Hatta bir keresinde canlı yayın sırasında muhabirler, Hizbullah'ın fırlattığı katyuşa füzesine hedef olmaktan kıl payı kurtuldu. 'Biz yeneceğiz' çıkartmaları Gazeteler de savaş yanlısı yayınlar öne çıkıyor. Ma'ariv ve Yediot Ahronot, okuyucularına "Biz yeneceğiz" parolalı yapıştırmaları dağıtmaya başladı. Radyolarda ise "Bizim askerlerimiz", "Bizim uçaklarımız" ve "Bizim savaş gemilerimiz" gibi daha da sahiplenici bir dil kullanılır oldu. Devlet televizyonu ise işi daha da ileri götürerek, her porgramını askerler için yapılan bir dua ile sona erdirmeye başladı. Savaşın neden başladığı ve haklı olup olmadığı konusunda ise neredeyse tüm İsrail basını aynı görüşteydi: Lübnan'ı ele geçiren, İsrail'i tehdit eden terörle mücadele şarttı.Eleştirel sesler az Ancak İsrail hükümetini tamamen destekleyen bu tutuma, nadir de olsa eleştirel sesler karışıyor. "Savaş Karşıtı Kadınlar" örgütünden tarihçi Hana Safran, Kanal 10 televizyonunun bir programında, Lübnan'da 18 yıl süren bir savaş yaşandığını ve bunun bin askerin hayatına mal olduğunu belirtip, olayın askeri değil, insani yönüne dikkat çekilmesi gerektiğini vurguluyor. Sol eğilimli Haretz gazetesine yorumlar yazan gazeteci Gideon Levy de Filistin topraklarından kaleme aldığı eleştirel yorumları ile Olmert yönetiminin tutumunu eleştiriyor. Levy, bu tavrıyla hükümetin politikasına karşı açıkça eleştirilerde bulunan ve İsrail ordusunun saldırılarına şüpheli yaklaşan ilk kişi oldu. Bu savaşın İsrail'in sınırlarını savunmak amacıyla başlatılmış bir savaş olmadığını belirten Levy, görüşlerini şöyle dile getiriyor: "İsrail yönetiminin kendisinin belirlediği, bizim de onaylamadığımız bir savaş. Tamam, İsrail'e meydan okunduğu, provakasyon yapıldığı doğru. Ama asıl kafa yorulması gereken, bu derece ileri gidip, bu kadar sert saldırılarda bulunulmalı mı ve bu saldırılar gerginliği nereye sürükler?" Savaşı savunanlar Levy gibi kıytırık da olsa eleştirel gazetecilerin sesleri cılız çıkıyor. İsrail medyasına damgasını vuran, emekli askerlerin uzman olarak katıldığı canlı televizyon programları. Ordu gizli servis teşkilatına hizmet vermiş, emekli generallerden Dani Rotschild örneğin, Kanal 10'da savaşı destekleyen analiz ve yorumlarıyla yer alıyor. Rotschild, br yorumunda "Halka, bunun bizim savaşımız olduğunu söylemek durumundayız. Amerika'nın bölgedeki uzantısı olamayız, sadece bize Katyuşa füzesi atanlara karşı, ülkenin kuzeyini savunmaya çalışıyoruz" diyordu.