Değerli dostlarım, Ramazan dolayısıyla Ramazan ve oruç hakkında yazılarımıza ağırlık vererek Rabbimin lütfuyla Ramazan Bayramı'na eriştik.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız ömrünü vakfedip bizlere o kadar değerli eserler bıraktı ki, onun bizlere miras bıraktığı bu eserleri anlamaya, anlatmaya ve yaşamaya ömrümüz yetmez.
İşte çağın bilgesi olmak böyle bir nasip meselesidir. O yazdı, söyledi, yaşadı ve bu alemi terk etti.
Biz sıradan kullar ile insan-ı kâmil arsasındaki sır da tam burada yatar.
Rabbim nasip ederse, merhum hocamızın ölmez eserleri arasında yer alan zekât eserini okumaya başlıyoruz.
Deryadan, dağarcığımız nispetinde ne alabilirsek "ya nasip" diyeceğiz. Siz değerli dostlarımızla birlikte zekât deryasından damlalar almaya çalışacağız.
Eserden okumalara başlamadan bir açıklama yapmakta fayda görüyoruz: Geçtiğimiz Ramazan esnasında zekât konusunda takipçilerimizden zekât hakkında aldığımız sorular gerçekten bizleri şok etti.
İnanın zekâtın en temel mevzuları olan; zekatın oranları hakkında, zekât sorumluluğunun hangi ölçüyle kimlere verilmesi hakkında bile bilgi eksikliği olduğuna şahit olduk.
Çok değerli Haydar Hocamız, halkımızın en temel konularda, hatta gusül abdesti konusunda bile yetersiz olduğunu dile getirerek bilenlerin, halkımıza en temel konularda aydınlatıcı bilgiler vermesinin gerekliliğine işaret etmişti.
Gözlemelerimiz, hocamızın ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ispat etmiş oldu.
Allah'a Hamd, Resulüne ve Ehl-i Beyt'ine salat-u selam, Hocamıza hürmet özlem ve minnetlerimizi sunarak zekât okumalarına başlıyoruz.
Muhterem hocamızın zekât şaheserinin önsözünde kendi kitabı hakkındaki beyanını aktararak kitaba giriş yapmakta fayda vardır.
Çünkü bir kitabın önsözü, o kitabın kullanma ve anlama kılavuzudur.
"Daha önce bu sahada kaleme aldığımız "Hac" ve "Kur'an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali-Namaz" eserlerinden sonra, Kur'an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali-Zekât" eserimiz de sizlerin istifadesine sunuldu.
Bilindiği üzere zekât, İslam'ın beş temel esaslarından biridir. Cenab-ı Hak, Kur'an'ın pek çok yerinde özellikle namaz ile birlikte zekâtı zikretmiş ve zengin mü'minlerin üzerine önemli bir mükellefiyet olarak yüklemiştir.
Allah'ın Sevgilisi de (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde, "İslam beş esas üzerine kurulmuştur. Allah'tan başka ilah bulunmadığına ve Muhammed'in (s.a.v.) O'nun elçisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve Ramazan'da oruç tutmak" buyurmuştur.
Zekât, mali bir ibadet olarak insanın malını temizler. Öyle ki helalinden kazanılan ve zekâtı verilmiş olan mal, Allah'a gidişte bir burak görevi görür. İnsan zekât, sadaka ve Allah yolunda malı infak suretiyle de nefsini temizler, sevdiklerini Allah yolunda feda etmeyi öğrenir." (Prof. Dr. Haydar Baş, Kur'an ve Sünnet Işığında İslam İlmihali Zekât, s.11-14)
- Çekilin gençlerin önünden onlar halledecektir / 10.01.2025
- 30 yıl önceden haber verilen gerçekler / 09.01.2025
- Hakkımı helal etmiyorum / 08.01.2025
- Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız / 07.01.2025
- Ehliyet, liyakat ve güzel ahlak ilişkisi / 06.01.2025
- Dayanmalısın, sen milletimizin umudusun Hüseyin! / 04.01.2025
- Recep ayında okunacak dua ve kılınacak namaz / 03.01.2025
- Regâib Gecesi ve kılınacak namaz / 02.01.2025
- Receb ayı, Regaib gecesi ve çeşitli tevafuklar / 01.01.2025