İslam'a hakaret istifa getirdi

Dünyada ilginç şeyler oluyor. G. Kore'de bir feribot faciası yaşanıyor. Başbakanları, "ölüm, denizin kaderinde var, takdir" vs. demiyor. Makam ve insanlığından ötürü sorumluluk, vicdan acısı hissediyor ve istifa ediyor. Almanya'nın eski cumhurbaşkanı, bir festivalde yaptığı 700 Euro'luk harcamayı, bir başkasına ödettiği için istifa ediyor. İngiltere'de bakan, lüks evi için aldığı krediyi düşük gösterme, iddiaları yüzünden istifa ediyor. Bir başka bakan ise temizlikçisinin vizesiz olduğunun ortaya çıkması üzerine istifa ediyor? Geçen hafta yine İngiltere'de ilginç bir olay yaşandı. Muhafazakâr Partili bir belediye meclis üyesi adayı, twitter hesabından, İslam aleyhine attığı mesajlardan ötürü, gelen tepkilere binaen partisinden ve adaylıktan istifa etti. Bir Hıristiyan, İslam aleyhine yaptığı paylaşımlardan ötürü, başka bir dine zarar verdiği, iftira attığı için istifa ediyor. Başkanı, başbakanı artık yöneticisi kimse, o da sahiplenmiyor?Ya bizde? "Ben, dava arkadaşımı sizden daha iyi tanırım" mantığı devrede? Evet, ülkemizde, dinimize hem zarar veriliyor, hem de iftira atılıyor. Bu zarar vermeler en çok kendilerini, muhafazakâr olarak tanıtanlardan geliyor.Vatandaşın cevap veremediği, ısrarla kaçtığı soru ise "Bugün, AKP için ortaya çıkan iddialar, hele "bakara, makara" olayları, CHP veya bir başka parti adıyla ortaya çıksaydı ne yapardınız?" Evet, Birçoğumuz kutsalımıza hakareti unuttu! Adı geçenler Bakan Egemen Bağış ile gazeteci arkadaşı Metehan Demir'di. Bağış, epeyce bir süre ortalıkta görülmedi. Erdoğan ise bu konuya hiç yaklaşmadı, konuşmadı. Dinci medya, "ya olur mu öyle şey, yakışmadı, tövbe edin" vs. babında olayı geçiştirdi.Gün geldi, Bağış, 11 yıldır ezberlediğimiz konuşmayı yaptı; bunlar yalan, uydurma, montaj, bizi yıpratmak istiyorlar. Başbakan da nihayet konuştu; "ben, arkadaşlarımı (Bağış'ı) sizden daha iyi tanıyorum" diyerek, beklenen "ak eller" operasyonunu gerçekleştirdi. Ama ortada kapatılamaz bir gerçek vardı. Metehan Demir, yaptıkları konuşmalardan ötürü Müslümanlardan özür dilemişti.Bu yaşananlar AKP iktidarlarının, İslam aleyhine yaptıkları ilk veya son icraatta değildi. Hatırlayın! AKP'nin hazırladığı o tezkereler hep İslam itikadına ters ve aleyhineydi. O Papa heykelinin altında attığı imzalar, İslam aleyhineydi.Erdoğan hükümetleri "gâvura", gâvur, demeyi bile nefret suçları kapsamına aldı. Gayri Müslim, demeyi kınadı. Peygamberlik görevi ve her Müslüman'ın gücü yettiğince yapması gereken TEBLİĞİ, "en büyük dinsizlik" olarak niteledi. (M. Aydın, Diyanetten Sorumlu devlet bakanıyken) Dört hak din var, diyerek, Allah ve Resulüne bunlar muhalefet etti kardeşim.Not; Seçimler öncesi Viyana havaalanında bir papazla karşılaşan ve seçimlerde başarılı olmak için dua isteyen Egemen Bağış, geçen Pazartesi günü hakkındaki fezlekeyle ilgili yaptığı konuşmada şöyle diyordu;"? Bu kardeşiniz, başörtüsü ile ilgili bir soruya 'millet neyse vekili de o olmalı' dediği için yargılandı.Avrupa'da, dinimize dil uzatmaya kalkanlara gereken cevapları verdiğimiz bilen bilir. Bilmeyen de kendi gibi bilir."Ne mübarek bir dinimiz var. Sıkışan yapışıyor. Birde bırakmasalar?