'İslam ülkeleri gelir adaletsizliğinde zirvede'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen 35. İSEDAK Toplantısı Bakanlar Açılış Oturumunda yaptığı konuşmada, meydana gelen deprem dolayısıyla Tüm İslam dünyasını Arnavutluk'a destek olmaya çağırdı.
27.11.2019 15:21:00





Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam âlemi olarak terörden iç çatışmalara, mezhep taassubundan Peygamber Hazreti Muhammed'in "Ayaklarımın altına aldım" buyurduğu cehalete kadar pek çok tehditle yüzleştiklerini ifade etti.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Açlık, fakirlik, kuraklık ve gelir adaletsizliğinin en yoğun hissedildiği ülkeler ne yazık ki yine İslam ülkeleridir. Gıda açığı bulunan dünyanın düşük gelirli 54 ülkesinden 28 tanesi İslam İş birliği Teşkilatı üyesidir. İslam ülkeleri olarak dünya nüfusunun yüzde 24'üne sahipken, küresel ticaretin sadece yüzde 9.7'lik kısmını temsil ediyoruz. Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatımızdaki payı, yüzde 4'ü bile bulmuyor. Müslümanlar olarak üzerimize serilen ölü toprağından hala kurtulabilmiş değiliz. Rabbimizin bize bir lütfu olan doğal kaynaklarımız halklarımızı değil, Batı ülkelerini zenginleştiriyor. İslam âlemi, bir duvarın tuğlaları gibi yek diğerine kenetlenemediği için kolayca manipüle ediliyor. Sahip olduğumuz ekonomik güce, nüfusa, imkânlara rağmen, aynı ortak paydada buluşamadığımız için uluslararası arenada, sözümüz yeterince dinlenmiyor. Suni gündemlerle enerjisini heba eden 1.7 milyarlık muazzam bir kitledir. Batılı silah tüccarlarının sattığı silahların akıttığı kanların çoğu Müslüman kanıdır. Adında İslam olan taşeron terör örgütlerinin katlettiği insanlar yine ekseriyetle Müslümanlardır. Günümüz dünyasında maalesef Müslüman kanı, Müslümanların canı, hayatı kadar ucuz bir meta yoktur. BM'ye, diğer uluslararası ve bölgesel örgütlere 15 Mart'ın, İslamofobiye karşı 'Uluslararası Dayanışma Günü' olarak kabul edilmesi çağrısında bulunduk."
AA
Erdoğan, şöyle devam etti: "Açlık, fakirlik, kuraklık ve gelir adaletsizliğinin en yoğun hissedildiği ülkeler ne yazık ki yine İslam ülkeleridir. Gıda açığı bulunan dünyanın düşük gelirli 54 ülkesinden 28 tanesi İslam İş birliği Teşkilatı üyesidir. İslam ülkeleri olarak dünya nüfusunun yüzde 24'üne sahipken, küresel ticaretin sadece yüzde 9.7'lik kısmını temsil ediyoruz. Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatımızdaki payı, yüzde 4'ü bile bulmuyor. Müslümanlar olarak üzerimize serilen ölü toprağından hala kurtulabilmiş değiliz. Rabbimizin bize bir lütfu olan doğal kaynaklarımız halklarımızı değil, Batı ülkelerini zenginleştiriyor. İslam âlemi, bir duvarın tuğlaları gibi yek diğerine kenetlenemediği için kolayca manipüle ediliyor. Sahip olduğumuz ekonomik güce, nüfusa, imkânlara rağmen, aynı ortak paydada buluşamadığımız için uluslararası arenada, sözümüz yeterince dinlenmiyor. Suni gündemlerle enerjisini heba eden 1.7 milyarlık muazzam bir kitledir. Batılı silah tüccarlarının sattığı silahların akıttığı kanların çoğu Müslüman kanıdır. Adında İslam olan taşeron terör örgütlerinin katlettiği insanlar yine ekseriyetle Müslümanlardır. Günümüz dünyasında maalesef Müslüman kanı, Müslümanların canı, hayatı kadar ucuz bir meta yoktur. BM'ye, diğer uluslararası ve bölgesel örgütlere 15 Mart'ın, İslamofobiye karşı 'Uluslararası Dayanışma Günü' olarak kabul edilmesi çağrısında bulunduk."
AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.