Ülkemizde vatandaşlarımız normal yaşam standartlarının çok altında büyük bir mücadele ile hayatlarını sürdürüyorlar. Eskiden günü kurtarıyorlardı şimdi onu da beceremiyorlar.Borç, icra, haciz? uğraşıp duruyorlar. Yeterli ve sağlıklı beslenemedikleri bir tarafa sırtlarına binen faiz yükü sebebiyle perişan vaziyetteler.Şimdi bu tablonun sebeplerini rakamlarla ifade edelim.Türk-İş'in bu yılın mayıs ayı için yaptığı araştırmaya göre -ki araştırmalar Türkiye İstatistik Kurumu'nun rakamlarına göre yapılıyor- dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 826,19 TL, yoksulluk sınırı ise 2691,18 TL olarak belirlendi. Bildiğiniz gibi açlık sınırı sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmek için gerekli olan gıda harcamasını, yoksulluk sınırı ise gıda harcamasının yanı sıra normal bir yaşam için gerekli olan giyim, konut, ulaşım, eğitim ve benzeri zorunlu harcamaları ifade ediyor.Ülkemizde işçi ve memur maaşları belli?Asgari ücret 2010'un ilk 6 aylık dönemi için net 576,57 TL. Yani açlık sınırının altında?Ve 6 milyona yakın kişi asgari ücretle çalışıyor.Ülkemizde çoğunlukla ailede bir kişinin çalıştığı hesaba katıldığında 4 kişilik bir ailenin geliri bu. Yani milyonlarca aile açlık sınırının altında bir gelirle yaşam mücadelesi veriyor.Türk-İş'ten yapılan açıklamaya göre asgari ücretli milyonlar aldıkları bu maaşla sadece bir hafta geçinebiliyor. Peki ya kalan 3 hafta ne yapıyorlar?Tek kelimeyle "sürünüyorlar"?Borç, icra, haciz?Adliyelerde icra ve haciz dosyalarına yer bulunamıyor, her taraf doldu, taştı.Milyonlarca da işsiz var, resmi rakamlara göre 3 milyon 600 kişi, gerçekte ise 10 milyonun üzerinde işsiz var. Çalışan asgari ücretlinin hali buysa varın siz bu işsizler ordusunun halini düşünün.Peki, bir dönemlerin saygın mesleği memurluk ne durumda? Ortalama memur maaşının 1,5 milyon TL olduğu hesaba katıldığında memurların açlık sınırının biraz üstünde ama yoksulluk sınırının yarısı kadar bir maaşla geçindiklerini görebiliriz.Yani memur kesimi karnını doyurabiliyor ama kirasında, giyiminde, ulaşımında, eğitiminde, sağlığında ciddi sorunlar yaşıyor. Ya da midesinden kısıp, sağlıksız beslenip buralara zorunlu harcama yapıyor. Anlayacağınız sağlıksız bir toplumuz. Gelir gideri karşılamadığı için sağlıksız olan sadece bedenimiz değil elbette; ruh sağlığımızda da ciddi sorunlar oluşuyor.Böyle bir milletin geleceğe umutla bakabilmesi hiç ama hiç mümkün değildir.Merak ettiğim konu şu: Acaba taşeron siyasilerimizin istediği de bu mu? Bu millet borçla hacizle uğraşsın da verilen tavizlere ses çıkartacak mecali kalmasın; bu mu isteniyor?Peki, olması gereken nedir?Başbakan açıklıyor "kişi başı milli gelir 8500 dolardır" diye. Bu, yaklaşık kişi başı 13 bin TL, dört kişilik bir aile içinse yıllık 52 bin lira yapar. Demek ki olması gereken gelir rakamı bu.Bunu sağlayacak bir politika geliştirilmediği müddetçe sağlıklı bir toplumun oluşması asla mümkün değil. İktidarından muhalefetine bütün partilere bakıyoruz, yoksulluk edebiyatı yapan birçok partiye rastlıyoruz ama vatandaşa bu geliri gerçekten sağlayacak projeleri ortaya koyan sadece bir tek parti görüyoruz: O da Bağımsız Türkiye Partisi'dir.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına alan BTP, aylık 500 liralık Vatandaşlık Maaşı, 500 liralık ev hanımı meslek maaşı, 3000 liralık asgari ücret, 250 liralık çocuk parası ile bu geliri adil bir şekilde her vatandaşa sağlamaktadır.Böyle bir gelire sahip olan bir Türk milletinin kainat devleti oluşturması, Ehl-i Beyt'in nefesiyle de dünyaya yeniden adalet, sevgi ve barışı getirmesi pekala mümkündür.Deneyin, görün?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025