Irak'ta Şii liderlerin fetvası, başkent Bağdat ve diğer kentlerde yağmalanan malların sahiplerine iadesinde işe yaradı.
Şii liderlerin önemli merkezi olan başkent Bağdat'ın 200 km güneyindeki Necef kentinde, yağmaya karşı Şii din adamlarınca çıkarılan fetva sayesinde talan edilen malların bir bölümü camilere bırakılmaya başladı.
Irak, güvenlik bakımından dünyanın en kötü ülkelerinden biri durumuna sokuldu.
Başkent Bağdat'ta can güvenliği büyük ölçüde tehlikeye girerken, insan ve araba kaçırma, yakma-yıkma dahil, ABD'nin İngiltere ile birlikte 20 Mart'ta Irak'ı işgal etmek üzere başlattığı savaşın getirdiği büyük zorluklardan bazıları.
Vahşi kovboy kasabaları gibi
5 milyon nüfuslu Bağdat, yağma edilen ve yanan binaların önünde biriken çöp ve külle birlikte, 19. yüzyılı konu alan Hollywood ürünü Amerikan kovboy filmlerindeki "Vahşi Batı kasabalarına" benzer hale geldi.
Bağdat'ta, bir haftadan beri devam eden karanlık gecelerde yaşayanhalk kendi can, mal ve mülkü korumak amacıyla sokak başlarında "halk bekçileri" öbekleri oluşturdu.
Akşamdan sabaha kadar bu gönüllü bekçiler, kenti yağmaya karşı koruyamaya çalışıyor. Bağdat'ın bazı semtlerinde ABD ordusu kuvvetlerine karşı hala ufakçapta silahlı direnişin devam ettiği, duyulan silah seslerinden anlaşılıyor.
Halkın attığı sloganlar
Bağdat'ın merkezinde, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in büyük heykelinin yıkıldığı Firdevs (Cennet Bahçesi) Meydanı'nda, Filistin Meridyen ve Sheraton otelleri yanında toplanan halk, ABD ile birlikte "ilk kez", "devrilen" Irak lideri Saddam Hüseyin'e karşı sert sloganlar attı. Sloganlar, bu sabah da sürdü.
"Saddam Irak'ı Amerika'ya Sattı", "Bağımsız devlet istiyoruz",''Halka kulak veren devlet istiyoruz" , "ABD'nin kuracağı devleti istemiyoruz", "ABD, Irak'tan çekil git...", "Irak halkı ABD işgalini sindiremez" sloganları etrafta çınladı.
Irak'ın kitle imha silahlarının programlanması ve üretiminden sorumlu silah uzmanı ve Saddam Hüseyin'in başdanışmanı Korgeneral Dr. Emir Essaadi ve silah uzmanı Dr. Cafer Ziya Cafer, şimdiye dek ABD'ye teslim olduğu bilinen üst düzey iki Iraklı yetkili.
Şii liderlerin önemli merkezi olan başkent Bağdat'ın 200 km güneyindeki Necef kentinde, yağmaya karşı Şii din adamlarınca çıkarılan fetva sayesinde talan edilen malların bir bölümü camilere bırakılmaya başladı.
Irak, güvenlik bakımından dünyanın en kötü ülkelerinden biri durumuna sokuldu.
Başkent Bağdat'ta can güvenliği büyük ölçüde tehlikeye girerken, insan ve araba kaçırma, yakma-yıkma dahil, ABD'nin İngiltere ile birlikte 20 Mart'ta Irak'ı işgal etmek üzere başlattığı savaşın getirdiği büyük zorluklardan bazıları.
Vahşi kovboy kasabaları gibi
5 milyon nüfuslu Bağdat, yağma edilen ve yanan binaların önünde biriken çöp ve külle birlikte, 19. yüzyılı konu alan Hollywood ürünü Amerikan kovboy filmlerindeki "Vahşi Batı kasabalarına" benzer hale geldi.
Bağdat'ta, bir haftadan beri devam eden karanlık gecelerde yaşayanhalk kendi can, mal ve mülkü korumak amacıyla sokak başlarında "halk bekçileri" öbekleri oluşturdu.
Akşamdan sabaha kadar bu gönüllü bekçiler, kenti yağmaya karşı koruyamaya çalışıyor. Bağdat'ın bazı semtlerinde ABD ordusu kuvvetlerine karşı hala ufakçapta silahlı direnişin devam ettiği, duyulan silah seslerinden anlaşılıyor.
Halkın attığı sloganlar
Bağdat'ın merkezinde, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in büyük heykelinin yıkıldığı Firdevs (Cennet Bahçesi) Meydanı'nda, Filistin Meridyen ve Sheraton otelleri yanında toplanan halk, ABD ile birlikte "ilk kez", "devrilen" Irak lideri Saddam Hüseyin'e karşı sert sloganlar attı. Sloganlar, bu sabah da sürdü.
"Saddam Irak'ı Amerika'ya Sattı", "Bağımsız devlet istiyoruz",''Halka kulak veren devlet istiyoruz" , "ABD'nin kuracağı devleti istemiyoruz", "ABD, Irak'tan çekil git...", "Irak halkı ABD işgalini sindiremez" sloganları etrafta çınladı.
Irak'ın kitle imha silahlarının programlanması ve üretiminden sorumlu silah uzmanı ve Saddam Hüseyin'in başdanışmanı Korgeneral Dr. Emir Essaadi ve silah uzmanı Dr. Cafer Ziya Cafer, şimdiye dek ABD'ye teslim olduğu bilinen üst düzey iki Iraklı yetkili.