Geçtiğimiz 20 Haziran, "Mülteciler Günü"ydü. Birleşmiş Milletler(BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ve BM iyi niyet(!) elçisi film yıldızı Angelina Jolie, Midyat'da mültecileri ziyaret etti. Güya iyi niyet elçisi aktristin daha önce de Suriye mültecileriyle ilgili turları vardı. Hatun sanki ABD'nin öncü birliği, önce tur sonra vur. 2011 Haziran'ında da Hatay ziyareti vardı? sonrası malûm, ortalık allak bullak oldu. Bundan sonrası Mardin-Midyat nice olur bilinmez.ABD'nin BM eliyle sahneye koyduğu dramanın vitrin boyutu bu ise de, işin gerçeği bir insani krizin ortasında olduğumuzdur.Myanmar'daki baskıdan kaçanların Malezya ve Endonezya'ya sığınma yolunda çektikleri ve uzağa gitmeyelim, sularımızda göçmen teknelerinin trajedisi, bunların hepsi insanlık adına kabul edilemeyecek manzaralardır. Ülkemizde Suriyeli ve Iraklı mültecilerin sorunları diz boyunu çoktan aşmıştır.Sorulması gereken soru şu: Bu karışıklıkları, çatışmaları, savaşı kimler çıkardı? Tüm bunların müsebbibi olanlar şimdi de meydana gelen enkaz arasında Hollywood bağlantılı turlar düzenlemektedir, utanmadan sıkılmadan. Sahne çekimlerinin Türkiye platosunun baş sorumlusu AKP hükümeti ve sâbık başıdır.Şu mülteci sorununun hukuki boyutu nedir, dersek; "Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Sözleşme" önümüze çıkar. Türkiye bu sözleşmeyi imzalamışsa da, sadece imza sorun çözmeye yetmiyor.Mültecilerin koşullarının düzenlenmesini sağlayacak yasanın acilen hazırlanması, Tayyip Bey'in Angelina'nın elini sıkmasından daha önemlidir.Ülkemizde milyonları bulan Suriyeli ve Iraklı sığınmacılara nasıl bir statü uygulanacak, belirsiz. Yurtlarından yerlerinden edilen bu insanlara "mülteci statüsü" de tanımak, hukuken mümkün değil. Türkiye uluslararası sözleşmeyi imzalarken bir çekince koymuş ve sadece Avrupa'dan gelenlere mülteci statüsü tanıyacağını öne sürmüştür.İçerde ve dışarda boğazına kadar hukuksuzluğa batmış siyasal iktidarın mültecilik konusunda da farklı bir durumu bulunmamaktadır.Tayyip Erdoğan ve yetkililerin sık sık dile getirdikleri, kapımıza gelen insanları geri çevirmeyiz kabilinden yaklaşımlarının hukukta yer bulması için yasal düzenlemeye gidilmesi gerekir.Hukuk politikası olmayan, olacağa da benzemeyen yönetimin evlere şenlik ekonomi politikası da nazara alındığında, davetsiz misafirlerin davet ettiği sorunlar kâbusumuz olmaya devam edecektir.Seçim sonrası bize kalan kötü bir AKP mirasıdır.Mirasçılar da birbirine düşmüş, borca batık terekeye bulaşmamak için...Gördüklerimiz bir cüzzamlı koltuk komedyasıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
/ diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023



















































































