İmam Hüseyin'in (a.s.) mübarek başları

Bütün mezhepleriyle İslam ümmetini en çok yaralayan, derinden üzen bir olaydır Kerbela.
İslam'ın halifesiyim, Peygamberin halifesiyim diyen biri tarafından, Peygamber Efendimizin sevgili torununun hunharca bir vahşetle katledilmesinin ne vicdanen ne de aklen izahı mümkündür.
İslam halifesinin yapması gereken, İslam'ın Peygamberine uygun hareket etmek ve O'nun getirmiş olduğu kitabın hükümlerini uygulamaksa, O yüce kitabın bir emri "Ehl-i Beyt'ini sevmek" olduğuna göre, bu halife bu ayete uygun hareket etmediği gibi, Peygamber Efendimizin ciğerparesini de katletmiştir.
Peygamber Efendimizin sevdiğini sevmek, sevmediğini sevmemek Müslüman'ın en açık alameti değil mi?
İmam Hüseyin (a.s.) ve yarenlerinin mübarek başları, Kerbela'da melunlar tarafından kesildikten sonra mızrakların uçlarında Şam'a getirilmişti. Bu mübarek başların bir bölümü toprağa gömülmüştür.
İslam âleminde, âlimlerin bir bölümü, İmam Hüseyin'in (a.s.) mübarek başlarının, Kerbela'da defnedildiği görüşündedirler.
Bazı âlimler Necef'te İmam Ali'nin türbesinde bulunduğunu, bazı âlimler ise Şam'da Emeviye Camii'nde bir odada defnedildiği görüşündedirler.
Maktelü'l Hüseyin eserinde Harezmi ve Şezaratü'z Zeheb kitabında İbn İmad Hanbeli, İmam Hüseyin'in (a.s.) mübarek başlarının Medine'de defnedildiğini yazmaktadırlar.
El-Bidaye ven-Nihaye 8'inci cilt 205'inci sayfada yazıldığına göre ise Fatımi halifesi İmam'ın başını Şam'daki Feradis kapısından alarak, önce Eskalan'a, daha sonra da Kahire'ye getirterek defnettirdi. Hicri beş yüz yılından sonra da buraya Tacu'l-Hüseyin olarak bilinen türbeyi yaptırdı.
Mukrizi, İmam Hüseyin'in mübarek başlarının Eskalan'a, daha sonra da Kahire'ye getirtilerek defnedildiğini yazmıştır.
Asrımızın düşünürlerinden Allame Seyyid Muhsin Emin-i Amuli ise şöyle diyor: "Başın defnedildiği yere makbere yaptılar, yanına da çok büyük bir cami inşa ettiler. Ben 1901 yılında Mısır'a giderek orayı ziyaret ettim, kadın ve erkek birçok insan oraya gelerek ziyaret ediyorlardı. Bir başın Eskelan'dan Kahire'ye getirildiği hakkında hiç şüphe yoktur, ama o baş İmam'a mı yoksa başka birisine mi ait, bu tam bilinmemektedir."
Necef ilim havuzunun çok değerli üstadı İzzettin El-Hekim'den 2014 yılında şöyle duydum:
"Eski kralların bir âdeti de, düşmanlarının kafalarını kestikten sonra bal dolu bir fıçının içinde o başı muhafaza etmek vardı. Ümeyye Oğulları bu âdeti uygulayıp İmam Hüseyin'in (a.s.) mübarek başlarını Şam'da bir odada tuttular. Onlardan sonra sulta makamını ele geçiren Abbasi Oğulları da onlara miras kalan bu emaneti aynı âdetle saklamaya devam ettiler. Onlardan sulta makamını ele alan Fatımi'ler İmam Hüseyin'in mübarek başlarını Kahire'ye getirip defnettiler."
Günümüzde Mısırlıların en çok ziyaret ettikleri türbe olan İmam Hüseyin'in (a.s.) mübarek başlarının defnedildiği türbeyi, başta Hint Müslümanları olmak üzere tüm dünyadan ziyaret eden birçok Müslüman vardır. Türbe ve cami kendi ismiyle anılan Hüseyin Meydanı'nda El-Ezher Camii'nin yanı başındadır.
Rabbimiz bizleri, İmam-ı Hüseyin'i (a.s.) sevenlerden ve yaşantısıyla O'nu izleyenlerden eylesin. Âmin.