İmam Ali’nin, Kumeyl b. Ziyad'a kısa tavsiyeleri -2-
Ey Kumeyl, her zorlukla karşılaştığında: "La havle ve la kuvvete illa billah" (Bütün güç ve kuvvetler ancak Allah'tandır) dersen, zorlukta (sana) yeter
31.01.2025 08:16:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
"Ey Kumeyl, her zorlukla karşılaştığında: "La havle ve la kuvvete illa billah" (Bütün güç ve kuvvetler ancak Allah'tandır) dersen, zorlukta (sana) yeter. Her nimete ulaştığında: "El-hamdu lillah" de, rızkın daha da artar. Rızkın gecikirse, Allah'tan mağfiret dile ki bolluğa çıkasın.
Ey Kumeyl, bizim velayetimizle mal ve evladın hakkında Şeytan'ın ortaklığından kurtul.
Ey Kumeyl, (iman vardır, gönüllerde) yerleşmiştir; (iman da vardır, gönüllere) eğreti konar. Sakın (imanı) eğreti olanlardan olma. (İmanı) yerleşmişlerden olmak istersen, buna ancak, seni saptırmayacak ve yoldan çıkarmayacak ana caddeden (Ehlibeyt'in velayetinden) ayrılmadığın takdirde ulaşırsın.
Ey Kumeyl, hiçbir farzın ruhsatı olmadığı gibi, hiçbir sünnetin de şiddeti yoktur. ( Yapılması sıkı tutulmamıştır.)
Ey Kumeyl, (şunu bil ki her zaman) günahların iyiliklerinden, gafletin zikrinden ve Allah'ın sana verdiği nimetler, yaptığın amellerden daha çoktur.
Ey Kumeyl, sürekli olarak Allah'ın verdiği nimet ve afiyetten yararlanmaktasın; o hâlde sen de sürekli O'nun hamd-ü senası, tespih ve takdisi, şükrü ve zikriyle meşgul ol.
Ey Kumeyl, Allah'ın: "... Allah'ı unutmuşlar da O da, kendilerini unutturmuştur onlara" deyip "İşte onlar fasıkların ta kendileridir." diye fasık olarak nitelediği kimselerden olma sakın.
Ey Kumeyl, (sırf) namaz kılman, oruç tutman ve sadaka vermen önemli değildir; (asıl) önemli olan, namazını (ve diğer amellerini) temiz bir kalple Allah'ın razı olduğu bir şekilde ve tam bir huşu içinde yerine getirmendir. Nerede ve neyin üzerinde namaz kıldığına dikkat et; bunları doğru ve helâl yoldan elde etmiş olmazsan, kabul olmayacaktır.
Ey Kumeyl, kalpte olan dile dökülür; kalp de aldığı gıdayla hayat kazanır; kalbine ve bedenine verdiğin yiyeceğe dikkat et; helâl olmazsa Allah, tespih ve şükrünü kabul etmez.
Ey Kumeyl, şunu bil ve anla ki, biz, halkın emanetini vermemek hususunda kimseye izin vermemişiz; kim böyle bir izni benden nakletmişse, batıl ve yalan söylemiştir ve yalanının cezası, cehennem ateşidir.
Andolsun ki Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih vefatından az önce bana üç kere şöyle buyurdu: "Ya Ebe'l Hasan, emaneti sahibine teslim et, ister iyi adam olsun, ister fâcir; emanet ister büyük olsun, ister küçük, hatta iplik ve iğne bile olsa.
Ey Kumeyl, cihad ancak âdil imamla caizdir ve ganimet ancak faziletli imamla helâl olur.
Ey Kumeyl, eğer (Allah tarafından) peygamber gönderilmeseydi, fakat yeryüzünde takvalı bir mümin bulunup da (peygamberlerin vazifesini yüklenerek halkı) Allah'a davet etseydi, sence bu işinde haklı mıydı, yoksa haksız mı? Vallahi, Allah onu bu işe tayin edip ve onu lâyık kılmadıkça haksızdır.
Ey Kumeyl, din Allah'ındır; onun başına resul, nebi yahut vâsiden (Allah'ın tayin ettiği halifeden) başka kimsenin geçmesine izin vermez.
Ey Kumeyl, (rehberlik makamı) sadece, nübüvvet, risâlet ve imametle sınırlıdır; geriye kalan ya tâbi olup izleyenlerdir yahut da sapık ve bidat ehli olanlardır. "Allah ancak takvalılardan (iyi amellerini) kabul eder."
Ey Kumeyl, Allah; Kerim, Halim (ceza vermede acele etmeyen), Azim ve Rahim'dir. O, ahlâkını bize tanıtmış, onlarla sıfatlanmayı ve halkı da aynı yöne sevk etmeyi emretmiştir bize.
Biz de bu vazifeyi hiç karşı gelmeksizin yerine getirdik, hiçbir nifak göstermeden icra ettik, yalanlamadan tasdik ettik ve şüphe etmeden kabullendik.
Ey Kumeyl, ne itaat edilmek için dalkavukluk yaparım, ne sözümden çıkmasınlar diye (boş) vaatlerde bulunurum, ne de bana Emirü'lMüminin desinler diye göçebelerin vereceği yemeğe rağbet ederim.
Ey Kumeyl, (mal, makam vb.) bir şeyi elde eden, fâni bir dünyayı elde etmiştir. Biz ise, ebedî ve baki bir ahireti elde etmekteyiz.
Ey Kumeyl, herkes ahirete doğru hareket etmekte; bizim ahirette rağbet ettiğimiz şey, Allah'ın rızası ve muttakileri mirasçı kıldığı cennetin yüksek dereceleridir.
Ey Kumeyl, yeri cennet olmayan kimseyi, elemli bir azap ve sürekli bir zilletle müjdele!
Ey Kumeyl, ben her durumda Allah'a, verdiği tevfikten dolayı hamd ediyorum. Şimdi istersen, kalkabilirsin (artık gidebilirsin)."
Ey Kumeyl, bizim velayetimizle mal ve evladın hakkında Şeytan'ın ortaklığından kurtul.
Ey Kumeyl, (iman vardır, gönüllerde) yerleşmiştir; (iman da vardır, gönüllere) eğreti konar. Sakın (imanı) eğreti olanlardan olma. (İmanı) yerleşmişlerden olmak istersen, buna ancak, seni saptırmayacak ve yoldan çıkarmayacak ana caddeden (Ehlibeyt'in velayetinden) ayrılmadığın takdirde ulaşırsın.
Ey Kumeyl, hiçbir farzın ruhsatı olmadığı gibi, hiçbir sünnetin de şiddeti yoktur. ( Yapılması sıkı tutulmamıştır.)
Ey Kumeyl, (şunu bil ki her zaman) günahların iyiliklerinden, gafletin zikrinden ve Allah'ın sana verdiği nimetler, yaptığın amellerden daha çoktur.
Ey Kumeyl, sürekli olarak Allah'ın verdiği nimet ve afiyetten yararlanmaktasın; o hâlde sen de sürekli O'nun hamd-ü senası, tespih ve takdisi, şükrü ve zikriyle meşgul ol.
Ey Kumeyl, Allah'ın: "... Allah'ı unutmuşlar da O da, kendilerini unutturmuştur onlara" deyip "İşte onlar fasıkların ta kendileridir." diye fasık olarak nitelediği kimselerden olma sakın.
Ey Kumeyl, (sırf) namaz kılman, oruç tutman ve sadaka vermen önemli değildir; (asıl) önemli olan, namazını (ve diğer amellerini) temiz bir kalple Allah'ın razı olduğu bir şekilde ve tam bir huşu içinde yerine getirmendir. Nerede ve neyin üzerinde namaz kıldığına dikkat et; bunları doğru ve helâl yoldan elde etmiş olmazsan, kabul olmayacaktır.
Ey Kumeyl, kalpte olan dile dökülür; kalp de aldığı gıdayla hayat kazanır; kalbine ve bedenine verdiğin yiyeceğe dikkat et; helâl olmazsa Allah, tespih ve şükrünü kabul etmez.
Ey Kumeyl, şunu bil ve anla ki, biz, halkın emanetini vermemek hususunda kimseye izin vermemişiz; kim böyle bir izni benden nakletmişse, batıl ve yalan söylemiştir ve yalanının cezası, cehennem ateşidir.
Andolsun ki Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih vefatından az önce bana üç kere şöyle buyurdu: "Ya Ebe'l Hasan, emaneti sahibine teslim et, ister iyi adam olsun, ister fâcir; emanet ister büyük olsun, ister küçük, hatta iplik ve iğne bile olsa.
Ey Kumeyl, cihad ancak âdil imamla caizdir ve ganimet ancak faziletli imamla helâl olur.
Ey Kumeyl, eğer (Allah tarafından) peygamber gönderilmeseydi, fakat yeryüzünde takvalı bir mümin bulunup da (peygamberlerin vazifesini yüklenerek halkı) Allah'a davet etseydi, sence bu işinde haklı mıydı, yoksa haksız mı? Vallahi, Allah onu bu işe tayin edip ve onu lâyık kılmadıkça haksızdır.
Ey Kumeyl, din Allah'ındır; onun başına resul, nebi yahut vâsiden (Allah'ın tayin ettiği halifeden) başka kimsenin geçmesine izin vermez.
Ey Kumeyl, (rehberlik makamı) sadece, nübüvvet, risâlet ve imametle sınırlıdır; geriye kalan ya tâbi olup izleyenlerdir yahut da sapık ve bidat ehli olanlardır. "Allah ancak takvalılardan (iyi amellerini) kabul eder."
Ey Kumeyl, Allah; Kerim, Halim (ceza vermede acele etmeyen), Azim ve Rahim'dir. O, ahlâkını bize tanıtmış, onlarla sıfatlanmayı ve halkı da aynı yöne sevk etmeyi emretmiştir bize.
Biz de bu vazifeyi hiç karşı gelmeksizin yerine getirdik, hiçbir nifak göstermeden icra ettik, yalanlamadan tasdik ettik ve şüphe etmeden kabullendik.
Ey Kumeyl, ne itaat edilmek için dalkavukluk yaparım, ne sözümden çıkmasınlar diye (boş) vaatlerde bulunurum, ne de bana Emirü'lMüminin desinler diye göçebelerin vereceği yemeğe rağbet ederim.
Ey Kumeyl, (mal, makam vb.) bir şeyi elde eden, fâni bir dünyayı elde etmiştir. Biz ise, ebedî ve baki bir ahireti elde etmekteyiz.
Ey Kumeyl, herkes ahirete doğru hareket etmekte; bizim ahirette rağbet ettiğimiz şey, Allah'ın rızası ve muttakileri mirasçı kıldığı cennetin yüksek dereceleridir.
Ey Kumeyl, yeri cennet olmayan kimseyi, elemli bir azap ve sürekli bir zilletle müjdele!
Ey Kumeyl, ben her durumda Allah'a, verdiği tevfikten dolayı hamd ediyorum. Şimdi istersen, kalkabilirsin (artık gidebilirsin)."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.