Ramazanla ilgili makalelerimin ilk başlarında gönüller sultanı Peygamber Efendimizin (sav) "Şabaniyye Hutbesi" diye bir hutbesini nakletmiştim. Hutbesinde Ramazan ayının hususiyetlerini belirttikten sonra, İmam Ali (as) kendisinden, "Ya Resulallah! Bu ayda en iyi amel nedir?" diye sorar. Resulullah da (sav), "Ya Ebel Hasan! Bu ayda en iyi amel takva ve Allah'ın haramlarından kaçınmaktır" diye buyurur ve ardı sıra ağlamaya başlar. İmam Ali (a.s), "Ya Resulallah! Niçin ağlıyorsun?" diye sorduğunda şu cevabı verir: "Ya Ali, bu ayda sana karşı yapmayı helal bildikleri bir şey için ağlıyorum. Sen Rabbine karşı namaz kılarken, geçmiş ve geleceklerinin en kötüsü, "Semûd kavminin devesini yaralayanın kardeşinin sana doğru gelip kılıçla seni vurarak sakalını kana boyadığını görür gibiyim." İmam Ali (as), "Ya Resulullah! Bu, dinimin selamette kalmasıyla birlikte mi olacak?" diye sorar. Resulullah (sav), "Evet bu, dininin selametiyle birlikte olacak" cevabını verir ve şöyle devam eder: "Ya Ali! Kim seni öldürürse beni öldürmüş olur. Kim sana buğzederse bana buğzetmiş olur. Kim sana küfür ederse bana küfür etmiş olur. Çünkü sen gerçekten de kendi nefsim gibi bendensin. Ruhun benim ruhumdur. Ahlakın benim ahlakımdır. Doğrusu Allah Tebarek ve Teâla beni ve seni bir (anda) yarattı. Beni ve seni seçti. Beni nübüvvete ve seni de imamete seçti. Kim senin imametini inkâr ederse, beni inkâr etmiş olur.
Ya Ali! Sen benim vasim, çocuklarımın ?Hasan ve Hüseyin'in- babası, kızım Fatıma'nın kocasısın; hayatımda ve ölümümden sonra ümmetime halifemsiniz. Buyruğun benim buyruğum, yasağın benim yasağımdır; beni nübüvvetle gönderene ve yaratılmışların en hayırlısı kılana ant olsun ki, hiç şüphesiz sen, Allah'ın yarattıkları üzerine hücceti, sırlarının emini ve kulları üzerine halifesisin. (Usul-i Kafi, Bab-ı Hüccet).
Peygamber Efendimiz'in (sav) İmam Ali (as) ile ilgili söylemiş olduğu sözlerden şunu anlamaktayız;
1- İmam Ali (as) şehit edilmeden önce Peygamber Efendimiz bundan haberdar edilmiş ve o olaya hayli üzülerek ağlamıştır.
2- Peygamber Efendimiz'in (sav) İmam Ali (as) veya çocuklarım dediği İmam Hasan ve İmam Hüseyin için ağlaması, onların başlarına gelen olayın ne denli önemli ve can yakıcı olduğunun göstergesidir. Ayrıca Peygamber Efendimiz (sav), ev halkından (Ehl-i Beyti'nden) olan o mazlumlara ağladığına göre ümmeti olarak bizim de onların musibetlerine ağlaması İslami bir vazife olsa gerek. Buna ilaveten yüce İslam dininin hayata dinamizm kazandıran fenomenlerinden birinin de 'ağlamak' olduğunu bilmemiz lazım. Diğer bir ifadeyle ağlamak, mektepsel anlamda İslam'a dinamizm kazandıran yollardan biri olduğu gibi insan, ağlamakla, zalimlerin zulmünü ve mütecavizlerin cinayetlerini de ortaya çıkarır, halkı onların aleyhine tahrik eder, toplulukların gönlünü onlara doğru yönlendirir, halk ile mazlumlar arasında bir insicam ve beraberlik oluşturur.
3- Peygamber Efendimizin (sav), "Sen Rabbine karşı namaz kılarken" sözünden anlaşılan o ki, İmam Ali (as), mescitte ve namaz üzerinde şehit edilecektir. Kimilerinin iddia ettikleri gibi evi ile mescit arasındaki yolda değil.
4- Bu rivayette İmam Ali (as)'ın Peygamber Efendimizden (sav), "Bu (benim öldürülmem) dinimin selamette kalmasıyla birlikte mi olacak?" diye sorması ve Peygamber Efendimizin de, "Evet bu, dinin selametiyle olacak" diye cevap vermesi, dinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Zira görüldüğü üzere İslam'ın Peygamber Efendimizden sonraki bir numaralı adamı olan imam Ali (as), adeta dininin korunması uğrunda öldürülmekten mutluluk duyuyor!
4- Peygamber Efendimizin (sav) sözlerinin sonunda: "Ey Ali! Kim seni öldürürse beni öldürmüş olur, kim sana buğzederse bana buğzetmiş olur, kim sana küfür ederse bana küfür etmiştir ve?" sözlerinden anlaşılan o ki, İmam Ali (as) de Hz. Peygamber (sav) Efendimiz gibi aynı gaye için yaratılmıştır.
5- Peygamber Efendimiz'in (sav) İmam Ali'ye (as) söylemiş olduğu: "Doğrusu Allah Tebarek ve Teâla beni ve seni bir (anda)yarattı. Beni ve seni seçti. Beni nübüvvete ve seni de imamete seçti. Kim senin imametini inkâr ederse, beni inkâr etmiş olur" sözleri, İmam Ali'nin (as) hilafeti hususundaki farklı zaman ve mekânlarda söylediği sözlerden yalnızca bir tanesidir. Oysaki İmam Ali (as)'ın hilafet ve imametiyle ilgili onlarca ayet ve hadisler bulunmaktadır.
Konuyla ilgili araştırma yapmak isteyenler, İmam Ali (as)hakkında yazılan bağımsız eserlere müracaat edebilirler. Özellikle de Sıhah-i Sitte/altı sahih kaynaklar' diye bilinen Ehl-i Sünnet kaynaklarında yer alan ve 'Sakaleyn/iki ağır emanet' olarak bilinen ünlü hadisle ilgili konulara bakabilirler. Ben de bu hadisi ele alıp derinlemesine araştırmasını yapmışımdır.' Ehl-i Beyt Dosyası' isimli 550 sayfanın üzerinde bir eser de hazırlamışımdır. İsteyenler o eserden de konunun araştırmasını yapabilirler.
Ya Ali! Sen benim vasim, çocuklarımın ?Hasan ve Hüseyin'in- babası, kızım Fatıma'nın kocasısın; hayatımda ve ölümümden sonra ümmetime halifemsiniz. Buyruğun benim buyruğum, yasağın benim yasağımdır; beni nübüvvetle gönderene ve yaratılmışların en hayırlısı kılana ant olsun ki, hiç şüphesiz sen, Allah'ın yarattıkları üzerine hücceti, sırlarının emini ve kulları üzerine halifesisin. (Usul-i Kafi, Bab-ı Hüccet).
Peygamber Efendimiz'in (sav) İmam Ali (as) ile ilgili söylemiş olduğu sözlerden şunu anlamaktayız;
1- İmam Ali (as) şehit edilmeden önce Peygamber Efendimiz bundan haberdar edilmiş ve o olaya hayli üzülerek ağlamıştır.
2- Peygamber Efendimiz'in (sav) İmam Ali (as) veya çocuklarım dediği İmam Hasan ve İmam Hüseyin için ağlaması, onların başlarına gelen olayın ne denli önemli ve can yakıcı olduğunun göstergesidir. Ayrıca Peygamber Efendimiz (sav), ev halkından (Ehl-i Beyti'nden) olan o mazlumlara ağladığına göre ümmeti olarak bizim de onların musibetlerine ağlaması İslami bir vazife olsa gerek. Buna ilaveten yüce İslam dininin hayata dinamizm kazandıran fenomenlerinden birinin de 'ağlamak' olduğunu bilmemiz lazım. Diğer bir ifadeyle ağlamak, mektepsel anlamda İslam'a dinamizm kazandıran yollardan biri olduğu gibi insan, ağlamakla, zalimlerin zulmünü ve mütecavizlerin cinayetlerini de ortaya çıkarır, halkı onların aleyhine tahrik eder, toplulukların gönlünü onlara doğru yönlendirir, halk ile mazlumlar arasında bir insicam ve beraberlik oluşturur.
3- Peygamber Efendimizin (sav), "Sen Rabbine karşı namaz kılarken" sözünden anlaşılan o ki, İmam Ali (as), mescitte ve namaz üzerinde şehit edilecektir. Kimilerinin iddia ettikleri gibi evi ile mescit arasındaki yolda değil.
4- Bu rivayette İmam Ali (as)'ın Peygamber Efendimizden (sav), "Bu (benim öldürülmem) dinimin selamette kalmasıyla birlikte mi olacak?" diye sorması ve Peygamber Efendimizin de, "Evet bu, dinin selametiyle olacak" diye cevap vermesi, dinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Zira görüldüğü üzere İslam'ın Peygamber Efendimizden sonraki bir numaralı adamı olan imam Ali (as), adeta dininin korunması uğrunda öldürülmekten mutluluk duyuyor!
4- Peygamber Efendimizin (sav) sözlerinin sonunda: "Ey Ali! Kim seni öldürürse beni öldürmüş olur, kim sana buğzederse bana buğzetmiş olur, kim sana küfür ederse bana küfür etmiştir ve?" sözlerinden anlaşılan o ki, İmam Ali (as) de Hz. Peygamber (sav) Efendimiz gibi aynı gaye için yaratılmıştır.
5- Peygamber Efendimiz'in (sav) İmam Ali'ye (as) söylemiş olduğu: "Doğrusu Allah Tebarek ve Teâla beni ve seni bir (anda)yarattı. Beni ve seni seçti. Beni nübüvvete ve seni de imamete seçti. Kim senin imametini inkâr ederse, beni inkâr etmiş olur" sözleri, İmam Ali'nin (as) hilafeti hususundaki farklı zaman ve mekânlarda söylediği sözlerden yalnızca bir tanesidir. Oysaki İmam Ali (as)'ın hilafet ve imametiyle ilgili onlarca ayet ve hadisler bulunmaktadır.
Konuyla ilgili araştırma yapmak isteyenler, İmam Ali (as)hakkında yazılan bağımsız eserlere müracaat edebilirler. Özellikle de Sıhah-i Sitte/altı sahih kaynaklar' diye bilinen Ehl-i Sünnet kaynaklarında yer alan ve 'Sakaleyn/iki ağır emanet' olarak bilinen ünlü hadisle ilgili konulara bakabilirler. Ben de bu hadisi ele alıp derinlemesine araştırmasını yapmışımdır.' Ehl-i Beyt Dosyası' isimli 550 sayfanın üzerinde bir eser de hazırlamışımdır. İsteyenler o eserden de konunun araştırmasını yapabilirler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
- Neden yazıyoruz / 16.01.2018
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017