Çok sevdiğimiz insanlar vardır, bakarsınız konuşurken kullandığınız kelimeler onnunkileri andırıyor, onun haliyle hallenmeye başlamışsınız, giderek insanlara onun gözüyle bakmaya, onun gibi yorumlar yapmaya başlamışsınız. O insanın şahsında yok olmaya doğru ilerliyorsunuz. Fakat bir gün bir de bakmışsınız ki zaaflarınız gayelerinizi aşmış, henüz olmak istediğiniz gibi olamamışsınız. Yani benzemeye çalıştığınız insan soğuk kanlı, sabırlı ve tevekkül sahibi; sizinse çözemediğiniz sorunlarınız var. Belki henüz kamil bir imana ulaşamamışsınız, "yakîn" denen kavramdan yeterince nasiplenememişsiniz. Böyle durumlarda sabırlı olmak gerekiyor, her şeyi bir anda, gönül gözüyle görüp tavır almak öyle kolay bir şey değil ki... İmanımızı kamilleştirmek, tevekkülümüzü, yakînimizi artırabilmek için ilme ve bu ilimle Allah'ı (cc) daha çok tanımaya ihtiyaç duyuyoruz. İlim öğrenmek kamil imana ulaşmak için öyle gerekli ki... Hele bir de ilim kendini bilmekse... Kendini bilebilen imanını olgunlaştırabiliyor, başka bir bakışla şunu da söylemek mümkün; imanını olgunlaştıran kendini biliyor. İlim öğrenirken bilgiye ulaşmak her zaman kolay olmuyor, kitaplarla ya da internetle ulaşabileceğimiz bilgiler bile sınırlı. Biz belki de böyle araçlarla ulaşılamayan bir ilmin peşinde olmalıyız. Evet satırlardan satırlara değil ancak "sadırlardan sadırlara" geçen insanlığın belki de en çok muhtaç olduğu ilmin; gönül ilmi'nin izlerini emarelerini aramaktayız. Aslında bütün ilimler tek bir ilme hizmet ediyor o da Allah'ı (cc) tanıma ilmi. O bilinmeyi istemiş ve insanı yaratmış. Salihler, sıddıklar, aşıklar, veliler, erenler, evliyalar hep Allah'ı bilmek istemişler ilimleri artıkça da kendilerini bilmişler. Gönül ilminin inceliklerinde ihtisaslaşmışlar. Bugün bizler gönül ilmine gereken önemi vermeyişimizin sıkıntılarını çekiyoruz. Bugün bizler gönlümüzü tanımadan dünyayı tanıdığımızı sanıyor, kitapların arasında cehaletimizi yaşıyoruz. Gönül ilmine sahip insanları tanıdığımızda - onları tanıyabilmek için yeterli basirete sahipsek- biz de bu ilimden nasiplenmek isteyip bir sabır imtihanına giriyoruz. Fakat bakıyoruz ki tevekkülümüz az, imanımız olgun değil, yakînimiz yetersiz. Her şeye rağmen ümitvar olmak lazım, Allah (cc) ilmi isteyene verirmiş.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022