Recep Tayyip Erdoğan ceza evinden çıktıktan sonra Amerika'ya gitti ve henüz resmi hiçbir sıfata sahip değilken ABD başkanıyla görüştü. 2002'de Anayasa Mahkemesi, Erdoğan'ın TCK'nın 312. maddesinden mahkûm olduğu gerekçesiyle "milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmadığını" belirterek parti kurucusu olamayacağını hükme bağlamıştı. Önce Anayasa'nın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. Maddesi değiştirildi daha sonra Anayasa'nın 78. maddesinde yapılan değişiklikle de Erdoğan için ara seçim yolu açılması CHP eliyle hükme bağlandı. Bizzat dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "2002'de Erdoğan'ın yolunu açtık" dedi. Hatırlarsanız, Allah sağlıklı ömür versin "Siyasi Rahmetli" Kılıçdaroğlu da bir hayale tutuldu ve Amerika'ya uçtu ama yaptığı ziyaretler turistik gezinin ötesine geçemeyince geri döndü. Atatürk'ü günahı kadar sevmeyen 33 milletvekilini Atatürkçülerin oyuyla meclise soktu.
Buradan haykırmak istiyorum. CHP, Atatürk ile örtüşmüyor. CHP ile Kuvayı milliye bağdaşmıyor. CHP ne Atatürkçü ne de KuvayıMilliyecidir. CHP bu günlerde Olsa olsa Kuvayı setriyye olur ki yalnızca gerçek Atatürkçüleri gizleyerek, Atatürkçülüğe gölge düşürmektedir. CHP Kapitalizm sevici Neo Liberal bir hal almıştır. Açıkçası CHP Atatürk'ten utanırcasına hareket etmektedir. Şuan seçim dönemindeyiz ve asılan milyonlarca pankart içerisinde ne tek bir Atatürk resmi, ne tekbir Atatürk ismi nede tekbir Atatürk sözü paylaşılmamıştır. Herhalde Atatürk ilkelerinin basite indirgenerek CHP'nin Altı oku şeklindeki söylemi, yalnız bana rahatsız edici gelmiyordur.
Atatürk İnkılapçılığı
Atatürk, yaptığı devrimin ülkeye kazandırdıklarının korunmasını devrimcilik ilkesinin bir gereği sayıyordu. Atatürk şartların değişeceğinin, değişen koşulların yeni kurumları, yeni atılımları gerektireceğinin bilincindeydi. Bu nedenledir ki, Atatürkçülüğün kalıplaşmasına, bir anlamda devrimin dondurulmasına karşıydı.
Atatürk Cumhuriyetçiliği
Cumhuriyet; egemenliğin halkta olduğu, halkın kendi kendini yöneterek yönetimde söz sahibi olduğu rejim demektir. CHP'nin bu gün getirildiği konumum, Atatürk'ün Cumhuriyetçilik ilkesiyle alakası yoktur. Ben, bu gün Türkiye'de yapılan seçimleri, Amerika'da uygulanan iki partili seçim sistemine, CHP'yi de iki partili sistemin kaybeden tarafı olarak tanımlıyorum. Bakın Altını çizerek yazıyorum, Cumhuriyetçi taraf olarak değil kaybeden taraf olarak tanımlıyorum...
Atatürk Milliyetçiliği
Atatürk'e göre millet, geçmişte bir arada yaşamış, bir arada yaşayan, gelecekte de bir arada yaşama inancında ve kararında olan, aynı vatana sahip, aralarında dil, kültür ve siyasi birlik olan insanlar topluluğudur. Atatürk'ün tanımladığı milliyetçilik; ırk ayrımcılığı değil bir vatanperverlik anlayışıdır. Bu günün CHP'si kendini asla milliyetçi olarak tanımlamaz, hatta Atatürk'ün milliyetçilik ilkesinden hayli rahatsız olan CHP'li yöneticiler var.
Atatürk Halkçılığı
Atatürk'ün halkçılık ilkesinden anlaşılan; toplumda hiçbir kimseye, zümreye ya da herhangi bir sınıfa ayrıcalık tanınmamasıdır. Herkes kanun önünde eşittir. Halkçılık ilkesine göre; hiçbir kimse başkalarına karşı üstünlük sağlayamaz.
BüyüklerimizCHP'ye Halk Partisi derdi, ama bugünkü CHP halktan çok uzaktır. Halkı saymamakta ve hatta halkı tanımamaktadır. 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halk tarafından istenmemesine rağmen Kemal Kılıçdaroğlu dayatılmıştır. Yeni gelen CHP yönetimi Kılıçdaroğlu 'nu dayatmacı olarak tanımlamasına rağmen, 31 Mart seçimlerinde de halkın talebinekulak vermeyip bu defa belediye başkan adayları halka dayatılmıştır.
Benim izlediğim ve takip ettiğimSarıyer,Bodrum ve Üsküdar belediye başkan adayları buna örnektir…
Atatürk Laikliği
Laiklik, devletin vatandaşlarıyla olan ilişkilerinde inançlara göre ayrım yapmamasıdır. Anayasanın eşitlik ilkesi gücünü laiklikten almaktadır. Atatürk laikçiliğinin devlete ve dine ne denli faydalı olduğunu 15 Temmuz gecesi acı bir şekilde müşahede ettik.
Tek kelimeyle özetleyecek olursak, günümüzde CHP'nin laiklikten anladığı, Sekülerizmdir. Laikliğin ne denli önemli olduğunu CHP yönetiminin anladığını düşünmüyorum. Allah'tan halkımız laiklik hususunda oldukça kararlı bir duruş sergiliyor.
Atatürk Devletçiliği
Atatürk'ün devletçilik ilkesi kapitalizme karşı olmakla beraber sosyalizmden ya da komünizmden de farklıdır. Atatürk'ün devletçilik anlayışına göre, devlet her zaman piyasada ana aktörlerden biri olmalıdır. Günümüzde buna her ne kadar karma ekonomi dense de aslında bu tabirin doğru olmadığını düşünüyorum. Atatürk birkaç farklı ekonomik sistemi karıştırarak bir ekonomik sistem harmanlamadı.Teksas'ın sıcağının Moskova'nın soğuğuyla harmanlanmayacağını iyi biliyordu. Atatürk kendi Milli Ekonomi sistemini oluşturdu. Atatürk'ün devletçilik anlayışını ayrıca müstakil bir yazıda yazmak istiyorum, bu yüzden merak edenlere, "Milli Ekonomi Modeli" kitabının İnsan ve Devlet kısmını okumalarını tavsiye ediyorum.
CHP Devletçi değildir. Devletçilik ilkesi CHP için, sadece altı oktan birinin adı olarak kalmıştır. CHP Kasım 2002 seçimlerini kazansaydı Kemal Derviş'in Maliye Bakanı olacağı aşikârdı. Eğer aynı CHP 14 Mayıs seçimlerini kazansaydı da kimin maliye bakanı yapılacağı herkesçe biliniyordu. Onlarca örnek yazabilirim ama sadece bu ikisi bile CHP'nin Devletçi olmadığını tasdik etmeye yeter.
Atatürk ilkeleriyle CHP'nin bağdaşmadığını Atatürk'ün ilkelerine baktığımızda rahatlıkla anlayabiliyoruz…
Gençliğe Hitabe 'ye bakarsak da Her Türk gencine ivedi görev düştüğünü anlarız…
- ‘Dikkat şeysidir’ algı operasyonları / 18.10.2024
- Yeni bir strateji / 09.10.2024
- ... gir cennetime / 30.09.2024
- Anglosakson ekseni / 26.09.2024
- Aselsan 2023… 2053… 2071 / 21.09.2024
- Imad 4 / 26.08.2024
- Time dergisine başlık: 'Rüzgara düğüm atmak' / 24.08.2024
- Fitiller ateşlendi / 23.08.2024
- Gençliğe Hitabe’den fırlamışçasına / 24.03.2024