İlk kutlayanlar Hz. Ebu Bekir ve Ömer’di
Resûlullah, Gadir-i Hum’da Hz. Ali’yi halife tayin ettiğinde orada bulunanlar O’nu tebrik etmeye başladılar. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer, Hz. Ali’yi ilk kutlayan kimselerdendiler. Onlardan her biri; “Bu makam sana kutlu olsun ey Ebu Tâlib’in oğlu! Sen, her mü’min erkek ve kadının mevlası oldun” diyorlardı
19.03.2023 10:28:00





Resûlullah (s.a.a.) Gadir günü Hz. Ali (a.s)'ın elini tutup her ikisinin koltuk altları görülecek kadar kolunu yukarıya kaldırdı. Herkes onu görüp tanıdı; sonra şöyle buyurdu: "Ey İnsanlar! Mü'minlerin kendilerinden, onlara daha evla kimdir?"
Halk, "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedi.
Resûlullah, "Allah Teâlâ benim mevlamdır, ben de mü'minlerin mevlasıyım; ben onlara kendilerinden daha evlayım. Öyleyse ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır."
Resûlullah (s.a.a.) bu cümleyi üç defa tekrarladı. (Ahmed b. Hanbel'e göre, dört defa tekrarlamıştır).
Daha sonra şöyle buyurdular: "Allah'ım, onunla dost olana dost, ona düşman olana düşman ol; onu seveni sev, ona buğz edene buğz et; ona yardım edene yardım et, ondan yardımını esirgeyenden yardımını esirge; o nereye dönerse hakkı onunla döndür. Biliniz ki, bu sözleri hazır olanlar hazır olmayanlara bildirmelidirler."
Halk henüz dağılmadan Allah Teâlâ şu ayeti indirdi: "Bugün dininizi kemale erdirdim, nimetimi size tamamladım ve din olarak İslam'ı size beğendim." (Maide, 3).
Bunun üzerine Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdular: "Allahuekber! Din kemale erdi, nimet tamamlandı, Allah benim risaletime ve benden sonra Ali'nin velayetine razı oldu."
Daha sonra orada bulunan insanlar Hz. Ali (a.s)'ı tebrik etmeye ve kutlamaya başladılar. Ebu Bekir ve Ömer, Hz. Ali (a.s)'ı ilk kutlayan kimselerdendirler. Onlardan her biri; "Bu makam sana kutlu olsun ey Ebu Tâlib'in oğlu! Sen, her mü'min erkek ve kadının mevlası oldun" diyorlardı.
Daima Ehl-i Beyt'e karşı olan Emeviler din kaygısını bir tarafa bırakıp türlü entrikalar çevirdiler. Gadir-i Hum ahdi geçerli olup da Hz. Mu- hammed'in (s.a.a.) yerini İmam Ali alırsa, Arap kabileleri üzerinde bir daha egemenlik kuramayacaklarını anladılar. Aralarında türlü hileler kurup, planlar düzenleyip, Allah'ın ve Peygamberin emri olan Gadir-i Hum gerçeğini kısa sürede yok ederek, Yüce Peygamberin emrini hiçe saydılar.
Emevilerin amacı, halifeliği Hz. Ali'ye vermemek, Hz. Muhammed'i ve İslam'ı yıpratmaktı. Ve başarılı da oldular. İşte bugün İslam ülkelerinin perişan bir durumda olması Emevilerin İslam üzerinde oynadıkları oyunun sonucudur.
Tarihi gerçekler yüzyıllarca hep hasıraltı edilip gizlenmiş, saf Müslümanlar, yalan yanlış bilgilerle kandırılmış, açıkça günah işlenmiştir.
Çoğunluğu Sünni olmak üzere 20 tarihçi, 54 hadisçi ve 26 tefsirci yani toplam olarak tam 100 âlim yazmış oldukları kitaplarında Gadir-i Hum'da İmam Ali'nin Allah'ın emriyle Hz. Muhammed (s.a.a.) tarafından, kendisinden sonra ve kendi yerine halife olarak ümmetine tanıtıldığını teyid ve tasdik etmişlerdir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Tevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt eserinde belirttiği gibi tam 222 Sünni eserde bu gerçek apaçık beyanlarla zikredilmiştir. Bu âlimlerden bazıları şunlardır: Belazuri, Taberi, Şehristani, Hatib-i Bağdadi, Yakut-ı Hamevi, İbn-i Esir, İmam Şafii, İmam Malik, İmam Ahmed b. Hanbel, Bu- hari, Tirmizi, Fahr-i Razi, Kadı Beyzavi...
Halk, "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedi.
Resûlullah, "Allah Teâlâ benim mevlamdır, ben de mü'minlerin mevlasıyım; ben onlara kendilerinden daha evlayım. Öyleyse ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır."
Resûlullah (s.a.a.) bu cümleyi üç defa tekrarladı. (Ahmed b. Hanbel'e göre, dört defa tekrarlamıştır).
Daha sonra şöyle buyurdular: "Allah'ım, onunla dost olana dost, ona düşman olana düşman ol; onu seveni sev, ona buğz edene buğz et; ona yardım edene yardım et, ondan yardımını esirgeyenden yardımını esirge; o nereye dönerse hakkı onunla döndür. Biliniz ki, bu sözleri hazır olanlar hazır olmayanlara bildirmelidirler."
Halk henüz dağılmadan Allah Teâlâ şu ayeti indirdi: "Bugün dininizi kemale erdirdim, nimetimi size tamamladım ve din olarak İslam'ı size beğendim." (Maide, 3).
Bunun üzerine Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdular: "Allahuekber! Din kemale erdi, nimet tamamlandı, Allah benim risaletime ve benden sonra Ali'nin velayetine razı oldu."
Daha sonra orada bulunan insanlar Hz. Ali (a.s)'ı tebrik etmeye ve kutlamaya başladılar. Ebu Bekir ve Ömer, Hz. Ali (a.s)'ı ilk kutlayan kimselerdendirler. Onlardan her biri; "Bu makam sana kutlu olsun ey Ebu Tâlib'in oğlu! Sen, her mü'min erkek ve kadının mevlası oldun" diyorlardı.
Daima Ehl-i Beyt'e karşı olan Emeviler din kaygısını bir tarafa bırakıp türlü entrikalar çevirdiler. Gadir-i Hum ahdi geçerli olup da Hz. Mu- hammed'in (s.a.a.) yerini İmam Ali alırsa, Arap kabileleri üzerinde bir daha egemenlik kuramayacaklarını anladılar. Aralarında türlü hileler kurup, planlar düzenleyip, Allah'ın ve Peygamberin emri olan Gadir-i Hum gerçeğini kısa sürede yok ederek, Yüce Peygamberin emrini hiçe saydılar.
Emevilerin amacı, halifeliği Hz. Ali'ye vermemek, Hz. Muhammed'i ve İslam'ı yıpratmaktı. Ve başarılı da oldular. İşte bugün İslam ülkelerinin perişan bir durumda olması Emevilerin İslam üzerinde oynadıkları oyunun sonucudur.
Tarihi gerçekler yüzyıllarca hep hasıraltı edilip gizlenmiş, saf Müslümanlar, yalan yanlış bilgilerle kandırılmış, açıkça günah işlenmiştir.
Çoğunluğu Sünni olmak üzere 20 tarihçi, 54 hadisçi ve 26 tefsirci yani toplam olarak tam 100 âlim yazmış oldukları kitaplarında Gadir-i Hum'da İmam Ali'nin Allah'ın emriyle Hz. Muhammed (s.a.a.) tarafından, kendisinden sonra ve kendi yerine halife olarak ümmetine tanıtıldığını teyid ve tasdik etmişlerdir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Tevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt eserinde belirttiği gibi tam 222 Sünni eserde bu gerçek apaçık beyanlarla zikredilmiştir. Bu âlimlerden bazıları şunlardır: Belazuri, Taberi, Şehristani, Hatib-i Bağdadi, Yakut-ı Hamevi, İbn-i Esir, İmam Şafii, İmam Malik, İmam Ahmed b. Hanbel, Bu- hari, Tirmizi, Fahr-i Razi, Kadı Beyzavi...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.