Dünya yaratıldığı günden, kıyamet gününe kadar dünyaya gelecek olan ademoğulları arasında yaradılış gayesini bilen, onu yaratan Allah'a kul olan insanlar ve bu gayeden uzak şeytana kul olan insanlar olacaktır. Her devirde Allah'ın elçileri olan, hakkı insanlara anlatan peygamberlerin karşılarında ise şeytanın avukatlığını yapan şarlatanlar çıkmıştır.
Yüce Allah'ı (cc) bilen onun ilmi ile ilimlenen Allah'ın peygamberleri ve onların da vârisleri olan velayet yolunun rehberlerinin vazifesi insanları şeytanın iğrenç tuzaklarından kurtararak Allah'a taşımaktır. Şeytanın vazifesi insanoğlunun Allah'a olan vuslatını engellemektir. Bu uğurda şeytan insanın aklına gelemeyecek oyunları, tuzakları yazar ve ustalıkla oynar.
İnsanın şeytana uymaması-kanmaması mümkün değildir. Şeytan bu işte çok ustadır ve de alimdir. Böyle bir ustanın karşısında donanımsız, kılavuzsuz, zayıf insanın hiç şansı yoktur. Allah (cc) yarattıklarını en iyi tanıyan zaaflarını en iyi bilendir. Bu haseple Allah (cc) insanları şeytanın tuzaklarından, oyunlarından korumak için peygamberler ve onların vârisleri olan veli kullarını insanlara rehber kılavuz olarak göndermiştir. İnsan, Peygamber ve vârisleri olan velilere tabi olmadıkça şeytanın ağına düşmüş demektir. Şeytan seni öyle bir hale koyar ki namaz kılarsın, oruç tutarsın, hacca da gidersin kendini en müslüman bile sanarsın halbuki golü yemişsindir. Bir ayılırsın ki iş işten çoktan geçmiş; kıldığın namaz, tuttuğun oruç, vardığın hac Allah'ın düşmanı şeytanın rızası içinmiş.
Allah'ın peygamberleri ve velileri Allah'ın verdiği ilimle insanları hakka yönlendirirken, şeytanın askerliğini yapan nefsinin kölesi olmuş kuklalar insanları "sizi hakka çağırıyorum" sözleri ile aslında şeytanın kapısına köle yapmaya çağırırlar. Bu işleri yaparlarken kendilerini hak göstermek için senaryolar, destanlar yazarak çok güzel sahnede oynarlar. Bu oyunlar bitmez. Tam insanlar bu tip sahtekarların oyunlarını anlayacak iken yeni senaryolar sahne edilir. Bu oyunla beraber sahtekarlık gelecek oyuna kadar kamufle edilir.
Yaşadığımız bu devirde Müslümanın bu tuzaklara düşmemesi için kılavuza, rehbere ihtiyacı vardır. Kılavuzsuz Allah'a varmak mümkün değildir. Yılladır Allah'ın velayet yoluna karşı çıkan akl-ı evveller şeytana tam manası ile hizmet etmişlerdir. Vay efendim Allah (cc) insana şah damarından yakındır, vasıtaya ihtiyaç yokmuş. Kafaya bak, o halde Peygambere de ihtiyaç yok. Gerçi Alemlere Rahmet Hz. Muhammed'i (s.a.a) de "Kur'an bize yeter" diyerek devreden çıkardılar.
İnsana şah damarından daha yakın olan Allah'tır. Peki, insan Allah'a ne kadar yakın? Allah (cc) insanları kendine yakınlaştırması için araya vasıtalar, vesileler halk etmiştir. Allah (cc) Maide suresi 35. ayet-i kerimesinde, "Ey iman edenler, Allah'tan korkun, O'na yaklaşmaya vesile arayın" buyurmuştur. Kıyamet alametlerinde Hz. Muhammed (sa.a.), "Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler" (Taberâni, XXIII, 314) buyuruyor.
Yaşadığımız bu asırda namaz kılan, oruç tutan camilerde vaaz veren Ebu Cehiller kol geziyor. Hatta Ebu Cehil bunlardan daha dürüsttü çünkü o hiç kabul etmedi, hep inkar etti. Şimdiki Ebu Cehiller çok daha tehlikelidir. Bunların şerrinden Allah (cc) ümmet-i Muhammed'i korusun.
Yıllardır İslam coğrafyasını fitnelere karşı özellikle de Dinlerarası Diyalog tuzağına karşı 20 yıl evvelden uyaran çok kıymetli Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdır. Ancak insanlarımız O'nu görmekten ve anlamaktan aciz. O insanları ayıktırırken O'na karşı çıkanlar FETÖ'nün bedava avukatlığını yapanlar, bugün FETÖ düşmanları oldular. Siz gerçek manada mü'min olsaydınız, o ahlakı yaşasaydınız, Hocamıza dua ederdiniz. "Hocam hakkınızı helal edin, biz sizi anlamadık, hakkınıza girdik bize haklarınızı helal edin" derdiniz. Ancak şeytana bedava aşk ile hizmet eden insanları da Allah kolay kolay ayıktırmaz. "Lekum diynukum veliyedin."
Yüce Allah'ı (cc) bilen onun ilmi ile ilimlenen Allah'ın peygamberleri ve onların da vârisleri olan velayet yolunun rehberlerinin vazifesi insanları şeytanın iğrenç tuzaklarından kurtararak Allah'a taşımaktır. Şeytanın vazifesi insanoğlunun Allah'a olan vuslatını engellemektir. Bu uğurda şeytan insanın aklına gelemeyecek oyunları, tuzakları yazar ve ustalıkla oynar.
İnsanın şeytana uymaması-kanmaması mümkün değildir. Şeytan bu işte çok ustadır ve de alimdir. Böyle bir ustanın karşısında donanımsız, kılavuzsuz, zayıf insanın hiç şansı yoktur. Allah (cc) yarattıklarını en iyi tanıyan zaaflarını en iyi bilendir. Bu haseple Allah (cc) insanları şeytanın tuzaklarından, oyunlarından korumak için peygamberler ve onların vârisleri olan veli kullarını insanlara rehber kılavuz olarak göndermiştir. İnsan, Peygamber ve vârisleri olan velilere tabi olmadıkça şeytanın ağına düşmüş demektir. Şeytan seni öyle bir hale koyar ki namaz kılarsın, oruç tutarsın, hacca da gidersin kendini en müslüman bile sanarsın halbuki golü yemişsindir. Bir ayılırsın ki iş işten çoktan geçmiş; kıldığın namaz, tuttuğun oruç, vardığın hac Allah'ın düşmanı şeytanın rızası içinmiş.
Allah'ın peygamberleri ve velileri Allah'ın verdiği ilimle insanları hakka yönlendirirken, şeytanın askerliğini yapan nefsinin kölesi olmuş kuklalar insanları "sizi hakka çağırıyorum" sözleri ile aslında şeytanın kapısına köle yapmaya çağırırlar. Bu işleri yaparlarken kendilerini hak göstermek için senaryolar, destanlar yazarak çok güzel sahnede oynarlar. Bu oyunlar bitmez. Tam insanlar bu tip sahtekarların oyunlarını anlayacak iken yeni senaryolar sahne edilir. Bu oyunla beraber sahtekarlık gelecek oyuna kadar kamufle edilir.
Yaşadığımız bu devirde Müslümanın bu tuzaklara düşmemesi için kılavuza, rehbere ihtiyacı vardır. Kılavuzsuz Allah'a varmak mümkün değildir. Yılladır Allah'ın velayet yoluna karşı çıkan akl-ı evveller şeytana tam manası ile hizmet etmişlerdir. Vay efendim Allah (cc) insana şah damarından yakındır, vasıtaya ihtiyaç yokmuş. Kafaya bak, o halde Peygambere de ihtiyaç yok. Gerçi Alemlere Rahmet Hz. Muhammed'i (s.a.a) de "Kur'an bize yeter" diyerek devreden çıkardılar.
İnsana şah damarından daha yakın olan Allah'tır. Peki, insan Allah'a ne kadar yakın? Allah (cc) insanları kendine yakınlaştırması için araya vasıtalar, vesileler halk etmiştir. Allah (cc) Maide suresi 35. ayet-i kerimesinde, "Ey iman edenler, Allah'tan korkun, O'na yaklaşmaya vesile arayın" buyurmuştur. Kıyamet alametlerinde Hz. Muhammed (sa.a.), "Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler" (Taberâni, XXIII, 314) buyuruyor.
Yaşadığımız bu asırda namaz kılan, oruç tutan camilerde vaaz veren Ebu Cehiller kol geziyor. Hatta Ebu Cehil bunlardan daha dürüsttü çünkü o hiç kabul etmedi, hep inkar etti. Şimdiki Ebu Cehiller çok daha tehlikelidir. Bunların şerrinden Allah (cc) ümmet-i Muhammed'i korusun.
Yıllardır İslam coğrafyasını fitnelere karşı özellikle de Dinlerarası Diyalog tuzağına karşı 20 yıl evvelden uyaran çok kıymetli Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdır. Ancak insanlarımız O'nu görmekten ve anlamaktan aciz. O insanları ayıktırırken O'na karşı çıkanlar FETÖ'nün bedava avukatlığını yapanlar, bugün FETÖ düşmanları oldular. Siz gerçek manada mü'min olsaydınız, o ahlakı yaşasaydınız, Hocamıza dua ederdiniz. "Hocam hakkınızı helal edin, biz sizi anlamadık, hakkınıza girdik bize haklarınızı helal edin" derdiniz. Ancak şeytana bedava aşk ile hizmet eden insanları da Allah kolay kolay ayıktırmaz. "Lekum diynukum veliyedin."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020