Bölgemizde cereyan eden soğuk ve sıcak savaşın bütün şiddetini, millet olarak hissetmekteyiz. Ve hatta kendi vatandaşlarımız bile bu kirli savaşta can vermeye başlamıştır. Bildiğiniz gibi Hatay Cilve gözü sınır kapısında, bomba yüklü bir aracın patlatılması sonucu 15 kişi hayatını kaybetmiş, bir o kadar da ağır yaralı var.
Vefat edenlerin çoğunu da Türk vatandaşları oluşturmaktadır. Korkumuz odur ki; millet ve devlet olarak bu kirli savaşa dâhil edilmemiz için her türlü fitne faaliyetine başvurulabilir.
Çünkü hükümetimiz sadece Suriye konusunda değil, dış politikada belkide tarihinde görülmedik kadar kötü davranışlar sergilemekte; sonsuz sorunları, sıfır sorun diye vatandaşa yutturmaya çalışmaktadırlar. Sınır komşularımız olan; İran'la sorunluyuz, Irak'la sorunluyuz, Rusya ile sorunluyuz, Suriye ile sorunluyuz…
Cilve gözünde patlayan bomba aslında iktidarın elinde patlayan bombalardan sadece biridir. Eğer aklıselim düşünürlerse bu bomba iktidara Suriye politikasının iflas ettiğini haber vermektedir.
Bu güne kadar iktidar sahiplerinin ellerinde çok bombalar patladı; akıllarını başına almazlarsa daha nice bombalar patlamaya namzettir. Ne demek istediğimizi biraz açalım dilerseniz: AKP iktidara geldikten sonra AB ve ABD ye olan teslimiyetçilik sayesinde küresel güçler, pimini çektikleri nice bombaları iktidar sahiplerinin ellerine verdiler.
Bombalar patladıkça tesirleri de görülmeye başlamıştır. Dinlerarası diyalog bombası ellerinde patladı; dini ve milli duygularımız tarumar oldu. Mübarek topraklarımız üzerinde ot biter gibi havralar, kiliseler açılmaya, ayinler tertip edilmeye başladı. Ergenekon, balyoz, bombaları ellerinde patladı; emekli, görevli, üst düzey komutanlar tutuklandı, neredeyse orduya kumanda edecek komutan kalmadı.
Açılımlar ellerinde patladı; devleti, terör örgütü ve elebaşları ile anlaşma masalarına oturttular; vatanın bölünmez bütünlüğü tehlikeye düşmüştür.
IMF politikaları bombası ellerinde patladı; devletimiz ödenemeyecek kadar borç batağına, vatandaşımız da açlık, işsizlik ve yoksulluğun yanında, bir de borç batağında boğulmaya terk edildi. Özelleştirme bombası ellerinde patladı; topraklarımız, madenlerimiz, yollarımız, köprülerimiz, işletmelerimiz, kurumlarımız satıldı; devletin geliri azalınca da bütün yük, vergilerle vatandaşın sırtına bindirildi.
AB bombası ellerinde patladı; dünya kadar kanun çıkartarak devletimizin ve milletimizin genlerini bozdular; hayali AB bakanlıkları kurdular, iktidar sahipleri "ne olur bizi alın" diye yalvarıyor ama almıyorlar, almayacaklar.
Örnekleri çoğaltabiliriz ama bu kadarıyla maksadımızı anlatabildik kanaatindeyim. Siz siz olun bu iktidardan kurtulabilmek ve sandıkta gereken dersi verebilmek için şimdiden gayret ortaya koyun; yoksa gelecek günler pek de hayra alamet görülmüyor. Bizden hatırlatması.
Vefat edenlerin çoğunu da Türk vatandaşları oluşturmaktadır. Korkumuz odur ki; millet ve devlet olarak bu kirli savaşa dâhil edilmemiz için her türlü fitne faaliyetine başvurulabilir.
Çünkü hükümetimiz sadece Suriye konusunda değil, dış politikada belkide tarihinde görülmedik kadar kötü davranışlar sergilemekte; sonsuz sorunları, sıfır sorun diye vatandaşa yutturmaya çalışmaktadırlar. Sınır komşularımız olan; İran'la sorunluyuz, Irak'la sorunluyuz, Rusya ile sorunluyuz, Suriye ile sorunluyuz…
Cilve gözünde patlayan bomba aslında iktidarın elinde patlayan bombalardan sadece biridir. Eğer aklıselim düşünürlerse bu bomba iktidara Suriye politikasının iflas ettiğini haber vermektedir.
Bu güne kadar iktidar sahiplerinin ellerinde çok bombalar patladı; akıllarını başına almazlarsa daha nice bombalar patlamaya namzettir. Ne demek istediğimizi biraz açalım dilerseniz: AKP iktidara geldikten sonra AB ve ABD ye olan teslimiyetçilik sayesinde küresel güçler, pimini çektikleri nice bombaları iktidar sahiplerinin ellerine verdiler.
Bombalar patladıkça tesirleri de görülmeye başlamıştır. Dinlerarası diyalog bombası ellerinde patladı; dini ve milli duygularımız tarumar oldu. Mübarek topraklarımız üzerinde ot biter gibi havralar, kiliseler açılmaya, ayinler tertip edilmeye başladı. Ergenekon, balyoz, bombaları ellerinde patladı; emekli, görevli, üst düzey komutanlar tutuklandı, neredeyse orduya kumanda edecek komutan kalmadı.
Açılımlar ellerinde patladı; devleti, terör örgütü ve elebaşları ile anlaşma masalarına oturttular; vatanın bölünmez bütünlüğü tehlikeye düşmüştür.
IMF politikaları bombası ellerinde patladı; devletimiz ödenemeyecek kadar borç batağına, vatandaşımız da açlık, işsizlik ve yoksulluğun yanında, bir de borç batağında boğulmaya terk edildi. Özelleştirme bombası ellerinde patladı; topraklarımız, madenlerimiz, yollarımız, köprülerimiz, işletmelerimiz, kurumlarımız satıldı; devletin geliri azalınca da bütün yük, vergilerle vatandaşın sırtına bindirildi.
AB bombası ellerinde patladı; dünya kadar kanun çıkartarak devletimizin ve milletimizin genlerini bozdular; hayali AB bakanlıkları kurdular, iktidar sahipleri "ne olur bizi alın" diye yalvarıyor ama almıyorlar, almayacaklar.
Örnekleri çoğaltabiliriz ama bu kadarıyla maksadımızı anlatabildik kanaatindeyim. Siz siz olun bu iktidardan kurtulabilmek ve sandıkta gereken dersi verebilmek için şimdiden gayret ortaya koyun; yoksa gelecek günler pek de hayra alamet görülmüyor. Bizden hatırlatması.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025