‘İktidardakiler dünyalarından dolayı senden korktular’
Hz. Ali, Rebeze'ye sürülen Hz. Ebuzer'e şunları söyledi: “Sen Allah için kızdın; O'ndan ümidini kesme. Bu iktidar sahipleri dünyalarından dolayı senden korktular. Sen de dininden dolayı onlardan korktun. Zarar vermenden korktukları şeyi onlara bırak”
28.10.2024 10:57:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Müslümanlar Emevileri kayıran Hz. Osman'a öfke duyuyorlardı. Seçkin sahabiler halifenin yönetimdeki zaafları karşısında sert bir muhalefet etmeye başlamışlardı. Bütün bunlara karşı Hz. Osman da muhaliflere ve politikalarını eleştirenlere karşı sert önlemler alıyordu. Bu hususta o kadar ileri gitti ki Resûlullah'ın (s.a.a) sahabesinin saygınlıklarını dahi dikkate almadı.
Bunun en çarpıcı örneği, Hz. Osman'ın kötü uygulamalarına sıkça itiraz eden saygıdeğer sahabi Hz. Ebuzer'dir. Osman onu Şam'a sürdü. Muaviye onun Şam'daki varlığına katlanamadı, Medine'ye geri gönderdi.
Hz. Ebuzer, Emevî politikalarına karşı cihadını ve muhalefetini kesintisiz sürdürdü. Sonunda Hz. Osman onun bu mücadelesi karşısında iyice daraldı ve onu Rebeze denilen yere sürdü ve insanların onu yolcu etmelerini de yasakladı. Fakat İmam Ali (a.s) oğulları Hasan ve Hüseyin ve Abdullah b. Ca'fer ile birlikte onu yolcu etmeye gitti. Mervan b. Hakem onları geri çevirmek için karşılarına çıktı. İmam, Mervan'yn üstüne yürüyerek bindiği hayvanın kulaklarına vurdu ve "Def ol, Allah seni ateşe sürüklesin!" diye ona bağırdı. (Müruc'uz-Zeheb, 2/350).
İmam Ali (a.s) Hz. Ebuzer'e veda ederken şunları söyledi:
"Ey Ebuzer! Sen Allah için kızdın; O'ndan ümidini kesme. Bu iktidar sahipleri dünyalarından dolayı senden korktular. Sen de dininden dolayı onlardan korktun. Zarar vermenden korktukları şeyi onlara bırak. Onların zarar vermelerinden korktuğun şeyi de alıp kaç. Onların, senin onlardan alıp götürdüğün şeye ne çok ihtiyaçları var! Fakat senin, onların senden esirgedikleri şeye hiçbir ihtiyacın yok. Yarın kimin daha çok kazançlı çıktığını ve kimin daha çok kıskançlık çekeceğini bileceksin." (Şerhu Nehc'il-Belâğa, 3/54; Ebu Bekir Ahmed b. Abdulaziz de es-Sakife adlı kitabında bu olayı anlatmıştır. A'yan'uş-Şia, 3/336).
Ali (a.s) Hz. Ebuzer'i yolcu edip dönünce, bazı insanlar onu karşılayıp şöyle dediler: "Osman sana çok kızdı."
İmam Ali (a.s) şu cevabı verdi: "Normaldir. At ağzına gem vurulmasına kızar."
Hz. Osman'ın iktidarı, risaletin içeriğini pratik ve teorik olarak anlamamış, kavramamış olan hâkim siyasi çizginin bir devamıydı. Bu çizgi, İslâm hükümetinin geleceği ve bütün ümmet üzerinde olumsuz etkiler bıraktı. Bir tek kuşağı hariç, diğer kuşakları Hz. Peygamber'in (s.a.a) dönemini yaşamamış olan, O'nu bir lider ve eğitici olarak görmemiş olan İslâm kitleleri arasında İslâm risaletinin anlaşılırlığı konusunda birtakım soru işaretlerinin, birtakım şüphelerin çıkmasına neden oldu.
İslâm ülkesinin her tarafında fitne ateşleri alevlenmeye başladı. Bunun neticesinde de Müslümanlar ardı arkası kesilmeyen belâlara ve yıkımlara uğradılar.
Bunun en çarpıcı örneği, Hz. Osman'ın kötü uygulamalarına sıkça itiraz eden saygıdeğer sahabi Hz. Ebuzer'dir. Osman onu Şam'a sürdü. Muaviye onun Şam'daki varlığına katlanamadı, Medine'ye geri gönderdi.
Hz. Ebuzer, Emevî politikalarına karşı cihadını ve muhalefetini kesintisiz sürdürdü. Sonunda Hz. Osman onun bu mücadelesi karşısında iyice daraldı ve onu Rebeze denilen yere sürdü ve insanların onu yolcu etmelerini de yasakladı. Fakat İmam Ali (a.s) oğulları Hasan ve Hüseyin ve Abdullah b. Ca'fer ile birlikte onu yolcu etmeye gitti. Mervan b. Hakem onları geri çevirmek için karşılarına çıktı. İmam, Mervan'yn üstüne yürüyerek bindiği hayvanın kulaklarına vurdu ve "Def ol, Allah seni ateşe sürüklesin!" diye ona bağırdı. (Müruc'uz-Zeheb, 2/350).
İmam Ali (a.s) Hz. Ebuzer'e veda ederken şunları söyledi:
"Ey Ebuzer! Sen Allah için kızdın; O'ndan ümidini kesme. Bu iktidar sahipleri dünyalarından dolayı senden korktular. Sen de dininden dolayı onlardan korktun. Zarar vermenden korktukları şeyi onlara bırak. Onların zarar vermelerinden korktuğun şeyi de alıp kaç. Onların, senin onlardan alıp götürdüğün şeye ne çok ihtiyaçları var! Fakat senin, onların senden esirgedikleri şeye hiçbir ihtiyacın yok. Yarın kimin daha çok kazançlı çıktığını ve kimin daha çok kıskançlık çekeceğini bileceksin." (Şerhu Nehc'il-Belâğa, 3/54; Ebu Bekir Ahmed b. Abdulaziz de es-Sakife adlı kitabında bu olayı anlatmıştır. A'yan'uş-Şia, 3/336).
Ali (a.s) Hz. Ebuzer'i yolcu edip dönünce, bazı insanlar onu karşılayıp şöyle dediler: "Osman sana çok kızdı."
İmam Ali (a.s) şu cevabı verdi: "Normaldir. At ağzına gem vurulmasına kızar."
Hz. Osman'ın iktidarı, risaletin içeriğini pratik ve teorik olarak anlamamış, kavramamış olan hâkim siyasi çizginin bir devamıydı. Bu çizgi, İslâm hükümetinin geleceği ve bütün ümmet üzerinde olumsuz etkiler bıraktı. Bir tek kuşağı hariç, diğer kuşakları Hz. Peygamber'in (s.a.a) dönemini yaşamamış olan, O'nu bir lider ve eğitici olarak görmemiş olan İslâm kitleleri arasında İslâm risaletinin anlaşılırlığı konusunda birtakım soru işaretlerinin, birtakım şüphelerin çıkmasına neden oldu.
İslâm ülkesinin her tarafında fitne ateşleri alevlenmeye başladı. Bunun neticesinde de Müslümanlar ardı arkası kesilmeyen belâlara ve yıkımlara uğradılar.