ABD gezisinden umduğunu bulamayan Başbakan Erdoğan, eskisi gibi çanakçı medyadan da yüz bulamadı.Çünkü o kartel medyasının kendisine çanak tutmasının sebebi de Atlantik ötesinin göz kırpmasına bağlıydı. Fatih Altaylı gibi düne kadar Başbakan'a en yakın kartel medyasının kalemşörü, Erdoğan'a, "Erdoğan Batı'da bitiyor" yazısı ile "hoşgeldin" dedi.İktidara üç yıl boyunca çanak tutan Aydın Doğan medyasının bu günlerde Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olamayacağı yönünde gündem oluşturmaya çalışan Baykal'ı fişteklemesi de benzer trende işaret ediyor.Aydın Doğan, siyaset pazarında müşteri kızıştırarak kendini iktidara pahalı satmaya çalışıyor.Yine, Aydın Doğan'ın elindeki en kıymetli şirketlerin paylarını yabancılara satarak nakite dönmesi de iktidarın kabuslu günlere gebe olduğuna işaret ediyor.Ben, Aydın Doğan ne zaman spekülatif yatırımlarını realize edip nakite dönmeye başladı ise krizlerin yaklaştığını gördüm.Böylesine bıçak sırtı bir ortamda Başbakan, medyada buluverdiği yeniyetme bir gazeteci ile çanak çanağa söyleşirken hayretler içinde kaldım.Başbakan'a şehla şehla bakan bir sunucu hiç bir net cevap alamadığı uzun bir dış politika turundan sonra, "Efendim siz 3 yılın sonunda milletimiz ekonomik alanda rahatlayacak demiştiniz. Üç yıl doluyor, vatandaş bu rahatlığı hissetmeye başladı mı" diye soru verdi. Başbakan aynı masalsı üslupla "rahatlamaz olur mu" diyerek izleyenleri şaşırtan uyduruk gerekçelerini sıralamaya başladı.Başbakan Erdoğan'ı izleyenler eminim onu uzaylı zannetmişlerdir. Çünkü Erdoğan iktidarın ilk üç yılında sokağın dilini unutmuş, halkın yakın gündeminden kopmuş televoleci iktisatçıların, IMF'citefeci finans dünyasının pembe masalları ile hem kendini, hem vatandaşı avutmaya çalışıyordu.Enflasyonun düşüşünden, büyümeden, bankaların kârlarının patlamasından, emlak ve otomotiv sektöründeki canlılıktan, beyaz eşyadaki talep artışından dem vuruyordu. Karşısındaki şehla bakışlı gazetecinin ekonominin e'sinden habersiz olmasının verdiği rahatlıkla.Oysa şu soruyu sorması Başbakan'ı masallar dünyasından uyandırabilirdi:Diyelim ki bu anlattıklarınız doğru. Bu rakamlar kimin cebini şişiriyor? Millet çoğunluğunun mu, yoksa yabancı sermaye ve onun içerideki uzantısı bir avuç rantiyeci-tefeci ve bir kısım ithalatçının mı?Bereket ki iktidarın açık sözlü, pervasız bir bakanı var da bazı gerçekleri zaman zaman faş ediyor.Maliye Bakanı Unakıtan'dan bahsediyorum. "Ne bulursam satarım" sözü ile maruf, ABD bayrağını göğsünde taşıyan eşiyle tanınan Unakıtan, "kısa vadeli yabancı sermaye Türkiye'de iyi mama bulmuş, gagalıyor" sözü ile bir itirafta bulunuyor.Demek ki kim büyüyormuş, gagası uzun yabancı sermaye.Kim sayesinde büyüyormuş, "iyi mama veren iktidarlar sayesinde."Oku bakiyim Sayın Başbakan: "İyi mama bulmuş gagalıyor."Sor bakiyim vatandaş: "En iyi mamayı hangi iktidar vermiş?AKP.Bidaha!AKP.Bidaha!AKP.İspatı yarına...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014