logo
28 NİSAN 2025

İftiralar komediye dönüştü

30.04.2020 00:00:00
'İftiralar komediye dönüştü' seslendirme dosyası:

Birilerinin beklediği olmadı.

Hevesleri kursaklarında kaldı.

Ülkemiz ve milletimiz üzerinde menfur hesabı olanlar ve yerli taşeronları, Prof. Dr. Haydar Baş Bey Hakk'a rihlet  edince beklediler ki, korkulu ruyaları yıkılmayan tek kale Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kadrosu dağılsın.

Ama olmadı.

İftira ve dedikodu haberleriyle, karalama faaliyetleriyle bunun olması için çok gayret sarf ettiler.

Ama bir türlü başaramadılar.

Yaptıkları bütün kara propagandalar BTP'ye gönül verenleri daha da kenetleştirdi.

Hüseyin Baş beyefendinin BTP MYK üyelerinin oybirliği ile Genel Başkan olması onları oldukça hazımsızlaştırdı.

Bu sefer garip ve bir o kadar da komik haberler servis etmeye başladılar.

Konu Prof. Dr. Baş ve BTP olunca, Milli Görüşçülerle, kendisini sözüm ona ulusalcı olarak tanımlayan bir takım medya organları nasıl da ittifak ediveriyorlar.

Aslında kendilerini deşifre ediyorlar farkında değiller.

Bu ülkeye ve bu vatana ait olmadıklarını aşikar ediveriyorlar.

Şimdi de BTP camiasını Milli Görüşle ilişkilendirme iftiralarına yöneldiler.

Prof. Dr. Baş hayattayken sık sık, "Siz bunların ne olduğunu bilmezsiniz. Eğer bilirseniz, insanlığınızdan utanırsınız" derdi, tam olarak anlamazdık.

Şimdi anlamaya başladık.

Kendilerini bize anlatıyorlar, attıkları iftiralarla...

Durun bakalım daha neler göreceğiz.

Ben tarihçesine çok fazla girmeyeceğim arkadaşlarımız yazılarında ve konuşmalarında detaylıca girdi.

Ama şahit olduğum bazı olayları da bahsetmeden geçemeyeceğim.

Ben 1984 yılından itibaren Prof. Dr. Baş'ın İcmal dergisinin dağıtımına başladım.

Dergi bizzat bizim gibi gençler tarafından, dükkan dükkan aktif olarak satılıyordu.

Bu aktif pazarlama bizlere çok şey kazandırdı. 

Mükemmel bir mektepti.

İcmal satışı için girdiğimiz her dükkanda, kahvede, lokantada öğrendiklerimizi anlatıyor ve esnaflarla çok güzel sohbetler yapıyorduk.

Sordukları sorulara cevap veriyor, bilmiyorsak da cevabını öğrenip bir sonraki hafta cevabını veriyorduk.

En çok zorlandığımız esnaf tipi, Mili Görüşçü ve FETÖ'cü olanlardı.

Milli Görüşçüler, sürekli olarak Hocam aleyhinde iftiralar atıyorlar bizler de onlara cevap veriyorduk.

Bazen iş ciddi tartışmalara ve atışmalara kadar gidiyordu.

Hatta bir keresinde, Bayrampaşa'da bir arkadaşla beraber dergiye çıkmıştık.

Bir dükkana girdik ve sakallı takkeli Milli Görüşçü bir esnaf, selam verip İcmal'i takdim ettikten sonra, elinde sopayla kapıya kadar bizi kovalamıştı.

Yanımdaki arkadaş ilk kez dergiye çıkıyordu.

"Yahu" dedi, "biz bu genç yaşta, yaşıtlarımız oyun oynarken, dini ve ahlaki bir dergiyi, sakallı takkeli birine sunuyoruz, bizi baş tacı etmesi gerekirken, sopayla neredeyse dövecekti, bu nasıl bir şey böyle?" diye tepkisini göstermişti.

Ben de, "Dur bak daha neler göreceksin" dedim.

Birkaç dükkan sonra bir lokantaya girdik.

L şeklinde ve kasada kimse yok. Seslendik, içeriden "geel" diye kalın bir ses geldi.

Bir de baktık ki, rakı sofrası kurulmuş 7 ya da 8 kişi etrafında oturmuş vaziyette...

Hiç bozuntuya vermeden İcmal'i takdim ettim, yanımdaki arkadaş ise endişe içinde...

İçlerinden biri dedi ki, "O dergiden hepimizin önüne birer tane koy." 

Sonra "Başka ne var" dedi, dedim ki, "Eski sayılar ve birkaç İcmal cildi".

"Onları da koy" dedi.

Masaya koyduk. "Borcumuz ne kadar" dedi, söyledim, çok daha fazlasını verdi ve "Üstü kalsın" dedi.

Dışarı çıkınca arkadaş, "Bu ne şimdi" dedi, "Sakallısı kapıya kadar sopayla kovalıyor, içkicisi baş tacı ediyor."

Aklıma Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin bir sözü geldi onu söyledim: "Harabat ehline hor bakma zakir, defineye malik viraneler var."

İşte bugün bizi, 1980'li yıllarda sırf "Haydar Baş" ve "İcmal" dediğimiz için kapıya kadar sopayla kovalayanlarla ilişkilendirmek istiyorlar.

Gerçekten çok güldüm.

FETÖ'cü olanlara da bir İcmal dergisi satmak nasip olmuyordu.

İcmal'den hazımsızlık duyuyorlardı.

Hatta çıkarttığımız ikinci dergi olan Öğüt dergisinin bir sayısı dini dergilerin tanıtımıyla alakalıydı. Sızıntı dergisinden de bilgi istenmişti, "Bizi oraya koymayın biz İslami, dini bir dergi değiliz" demişlerdi.

Aslında bir itirafmış ama o gün anlamamıştık.

Prof. Dr. Baş'ın yıllardır savunduğu ölçüler bellidir.

Tam bağımsızlık, devlet-millet, asker-sivil birlikteliği, Türk-Kürt kardeşliği, sağ-sol birlikteliği, Milli Ekonomi Modeli, dindar Atatürk, Atatürk vatandır, Hoş Geldin Atatürk, Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt, Gadir Hum, dinlerarası diyalog ve BOP karşıtlığı ve daha niceleri...

Söyler misiniz bütün bu konularda Milli Görüşle taban tabana zıtken, hangi gerekçelerle ilişkilendirebiliyorlar?

Prof. Dr. Baş'ın gençlik yıllarında bir dönem MSP'de bulunmasını söylüyorlarsa, Sayın Baş birçok TV ve salon konuşmalarında bunun en büyük hatası olduğunu defalarca anlattı. 

Ama O, o dönemde bile onların yanlışlarını değil, bugün savunduğu doğruları anlattı.

Yine Atatürk dedi, vatan, millet ve birlik dedi.

Ve onlardaki yanlışlar sebebiyle onları terk etti.

Son sorum şu olsun: Milli Görüş, Deniz Gezmiş ve arkadaşları ve de ABD'nin 6. Filosu hakkında ne düşünüyor, Prof. Dr. Baş ne düşünüyor?

Sadece bu sorunun cevabı bile meseleyi ortaya koymaktadır.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
'İstanbul'da deprem olacak...'
'Ümit ederiz ki parça parça olsun'
25 kişi hakkında iddianame hazırlandı
Belediyelere terör soruşturması
Erdoğan merak edilen sayıyı açıkladı
4 milyon 34 bin göçmen var
Trump'tan şok Zelenskiy iddiası!
'Kırım'ı Rusya'ya bırakmaya hazır'
Samsun'da 'yok artık' dedirten skandal!
Heyelan noktası 'toplanma alanı' çıktı
ABD Yemen'i kana buladı
Can kaybı 68'e yükseldi
Kütahya'da ardı ardına depremler
Simav 3.4, 3.9 ve 4.1 ile sallandı
Parayı bastıran ruhsatı kaptı mı?
Heyelan bölgesinde akaryakıt istasyonuna ruhsatı kim verdi?
Anne kurtarıldı, baba ile 2 kızı öldü
Samsun'da kaya faciası
"Bender Abbas Limanı'ndaki patlamanın faili İsrail"
İranlı milletvekilleri İsrail'i suçladı
Samsun'da heyelan
2'si çocuk 3 kişi enkaz altında
Fransa'da yangın faciası
Rizeli ailenin 3 çocuğu hayatını kaybetti
Elazığ'da 4,9 büyüklüğünde deprem
Merkez ilçesi Sivrice ilçesi
5. yıldıza 5 gollü selam
Fark 5, gol 5, kalan maç 5
Trabzon’da gol fırtınası
Trabzonspor 4 Alanyaspor 3
'İstanbul'da deprem olacak...'
'Ümit ederiz ki parça parça olsun'
25 kişi hakkında iddianame hazırlandı
Belediyelere terör soruşturması
Erdoğan merak edilen sayıyı açıkladı
4 milyon 34 bin göçmen var
Trump'tan şok Zelenskiy iddiası!
'Kırım'ı Rusya'ya bırakmaya hazır'
Samsun'da 'yok artık' dedirten skandal!
Heyelan noktası 'toplanma alanı' çıktı
ABD Yemen'i kana buladı
Can kaybı 68'e yükseldi
Kütahya'da ardı ardına depremler
Simav 3.4, 3.9 ve 4.1 ile sallandı
Parayı bastıran ruhsatı kaptı mı?
Heyelan bölgesinde akaryakıt istasyonuna ruhsatı kim verdi?
Anne kurtarıldı, baba ile 2 kızı öldü
Samsun'da kaya faciası
"Bender Abbas Limanı'ndaki patlamanın faili İsrail"
İranlı milletvekilleri İsrail'i suçladı
Samsun'da heyelan
2'si çocuk 3 kişi enkaz altında
Fransa'da yangın faciası
Rizeli ailenin 3 çocuğu hayatını kaybetti
Elazığ'da 4,9 büyüklüğünde deprem
Merkez ilçesi Sivrice ilçesi
5. yıldıza 5 gollü selam
Fark 5, gol 5, kalan maç 5
Trabzon’da gol fırtınası
Trabzonspor 4 Alanyaspor 3
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.