İfsad zincirinin bir halkası

İfsad zincirinin tamamını göremeyenler ve zincirin ucunu kimlerin tuttuğunu fark edemeyenler gördükleri bir halkadan ötürü, bu nereden çıktı diye feryat ediyorlar.İstanbul Üsküdar'da bir camide kadın erkek yan yana, karışık namaz kılınması hatta kadınlardan birinin, bir cuma günü; "bugün de cumayı ben kıldırayım, değişiklik olsun" demesi üzerine çok şeyler yazıldı-çizildi ve tv programları yapıldı.Meselenin arka planını tahlil eden, olayın künhüne vakıf olan kalem sahibi bir elin parmak sayısını geçmedi. Görme engellilerin fili tarifi türünden değerlendirmeler, yorumlar yayınlandı genellikle. Bugün elinizde tuttuğunuz ve bu da nereden çıktı diye taaccüp ettiğiniz bu "karışık namaz" halkasını takip edin ve buna benzer halkalarda durun ve onların kimlerin elinde, kimlerin gayretiyle parlatıldığını bir lahza düşünün, olayı daha kolay çözeceksiniz.Mesela; bin yıldır bu topraklarda Müslüman olarak yaşayan bu milletin leziz Türkçesine "diyalog iftarlarını" kimler ne zaman soktular? İftar sofrasında papazlara hahamlara dua yaptırma geleneği ne zaman kimler tarafından başlatıldı? Müslüman bir kadınla Hıristiyan bir profesörün nikâhları, nerede, ne zaman, kimlerin tertiplediği bir programda kıyıldı ve hangi gazeteye sürmanşet oldu, hangi tv kanalı naklen yayınladı? Ezan ile çan hangi televizyonda aynı anda beraber yayınlandı? Kimler, müslim-gayri müslim ayırımı yapmadan herkesi sembolik sırat köprüsünden geçirdi? Kimler bir Mi'rac gecesinde, bir Kadir gecesinde kadınlı-erkekli, Kur'anlı, kasideli, türkülü şarkılı programlar tertip edip, naklen yayınladı?Bu saydıklarımızın ve benzerlerinin hangisi "karışık" namazdan daha küçük cürümdür, daha hafif bir ifsad hareketidir? Yukarda bir kısmını saydığımız ifsad halkaları oluşturulurken ses çıkarmayanlar, hatta destek verenler şimdi hangi hakla konuşuyorlar hayret? Mardin'de icra edilen programda, saatler süren programda Hz. Muhammed S.A.V'in ismi anılmazken, ezan ile çan beraber yayınlanırken cümle müşriklerin ve mülhitlerin önderleri Sırat köprüsünden geçirilirken Diyanet, başkan yardımcılığı düzeyinde temsil ediliyordu ve olup bitenlere zerre kadar bir tepkisini duymadık. Bunlar, karışık namazdan daha küçük cürümler miydi? Yeni Çağ'dan Hasan Demir olaya doğru teşhis koyanlardan: "? millet dinine de, tarihine de sahip çıkmış, haçlının korkulu rüyası, İslam dünyasının ümidi olmayı sürdürmüştür. İşte haçlı bundan rahatsızdır ve bugün Türk'e tam da bu noktadan, "Hoşgörü" diye "Diyalog" diye "Ilımlı İslam" diye "Büyük Ortadoğu Projesi" diye yılan gibi sürüne sürüne ve raks ederek en zayıf yerinden, damardan yaklaşmaktadır. Haçlı seferi başlattım" diyen Bush'un ABD'si bu yeni strateji sayesinde bu milletin en dindar bilinen insanına "Milliyetçi Dalgayı" göğüslemeyi üstlendirebilmiş, ona, "ABD'nin egemenliğinin zayıflamasından kaygı duyulmalıdır" dedirtmiş ve muhafazakâr siyasetçisi olarak algılanan Erdoğan'a da 2005'te Bush'a "talihsizlik, muhalefetin de anti Amerikan çizgisinde olmasıdır" dedirtebilmiştir" (Yeni Çağ, 26 Ocak 2006).Şimdi, Hasan Demir ve benzeri duyarlı arkadaşlara bir adres vereceğim, Üsküdar'daki  "karışık Cuma namazı" saçmalığının ipuçlarını orada bulacaklar.Kitabın adı; "Küresel Barışa Doğru"... Onursal Başkanlığını Fetullah Gülen'in yaptığı Gazeteciler Ve Yazarlar Vakfı tarafından yayınlanmış. Yayın tarihi: 2002   Kitabın kapağında, takdim sadedinde şu satırları okuyoruz: "? Dünya çapında bir eğitim hamlesine fikir, his ve heyecan önderliği yapmış ve yapmakta olan bir müstesna şahsiyet hakkında, yurt içinde ve dışında yapılmış olan değerlendirmelerden sadece bir demet ."Şimdi bu demetlerden birisini açıyoruz ve hep beraber okuyoruz:"Batı Hıristiyan dünyası uzun süren kavgalar ve hesaplaşmalar sonucu kiliseleri büyük ölçüde kültürel faaliyetlere, sergilere, konserlere, konferanslara etkinliklere açtı. İslam dünyası Hıristiyan dünyasından daha mı bağnaz? Değilse, öyleyse neden camiler hala erkek erkeğe daha çok Cuma namazlarında dolan bir mekân durumunda? Yok mu camileri kültürel etkinliklere, kadın erkek yan yana konser izleyecek ortamlara açabilecek bir Müslüman cemaat Türkiye'de? Böyle bir mekân değişimi ve ortamın İslam adına dünya çapında yaratacağı etki ve imaj değişimini görmek ve düşlemek zor olmamalı. Türkiye bunu yapabilecek ve İslam'ın yüzünü tüm dünyada aklayacak ve İslam modernleşmesini global planda yürütebilecek bir potansiyele sahiptir" (Küresel Barışa Doğru, sy.64).Demek ki hocaefendinin vakfı tarafından yayınlanan bir kitapta, tam dört yıl evvel böyle bir soru ortaya atılmış: "Yok mu camileri kültürel etkinliklere, kadın erkek yan yana konser izleyecek ortamlara açabilecek bir Müslüman cemaat Türkiye'de" diye sormuş.Dört yıl sonra Üsküdar'da bir camiden cevap gelmiş, şimdilik kadın-erkek yan yana namaz, yarın da konser vs? Şarkılı-türkülü kandil programları da hedefe doğru bir başka açıdan yürüme denemeleri idi.Ey milletim! Eyvah demeden Allah diyelim ne olur, hem günümüz hem de yarınlarımız için?