İdlib'e harekat an meselesi
Partisinin grup toplantısındaki konuşmasında İdlib’de harekatın an meselesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin bu konudaki kararlılığını hala anlamamış olan rejime ve onu cesaretlendirenlere özellikle İdlib’i bırakmayacağız” dedi





Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki Grup Toplantısı'nda konuştu.
FETÖ'nün siyasi ayağı ve 'darbe teşebbüsü' tartışmalarının devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de FETÖ'nün serpilmesinde, büyümesinde, güçlenmesinde herkesin payı olabilir ama bu ülkede FETÖ'yü terör örgütü olarak ilan edip ona savaş açan şahsım ve AK Parti'dir" dedi. FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmaları ile ilgili olarak da konuşan Erdoğan, "Kontrollü darbe, doğru kontrol sizdeydi ama başaramadınız. Buradan soruyorum, şayet 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı ertesi gün Kemal Kılıçdaroğlu milletin karşısına acaba hangi sıfatla çıkartılacaktı. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ile ilişkisi bu örgütün deşifre olduğu 17-25 Aralık ile hızlanmış, 15 Temmuz'un ardından da zirveye çıkmıştır" ifadelerini kullandı. MİT kumpasının FETÖ'nün gerçek niyetinin şüpheye mahal bırakmayacak şekilde anlaşılmaya başlamasını sağladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuşptu: "Hem siyasette hem bürokraside hem de nazımızın geçtiği sivil toplum yapılarında bildiğimiz, teşhis ve tespit ettiğimiz FETÖ'cüleri süratle tasfiye etmeye başladık. FETÖ'nün devlet ve toplum hayatımızın kılcal damarlarına kadar sızmasının tarihi eskidir. Ama FETÖ ile gerçek anlamda amansız bir savaşa tutuşan 2010 itibarıyla biziz." CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklenen Erdoğan, "15 Temmuz gecesi FETÖ herkesin peşine düştü, bir tek Kılıçdaroğlu FETÖ'nün korumasına alındı. İnsan bu şahsın evinin ve cüzdanının en gizli köşesinde 1 dolarlık banknot saklayıp saklamadığını da merak etmiyor değil" dedi.
YAŞ'ta FETÖ dosyası gelmedi
"YAŞ'larda bize tek bir FETÖ'cünün dosyası gelmedi" diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her gün birileri çıkıp FETÖ konusunda ahkam kesmeye çalışıyor. Bu ülkede vesayet güçleri yıllarca FETÖ'ye en küçük bir şekilde dokunmamışlardır. Tam tersine Allah diyerek, kitap diyen, namaz kılan, eşi başörtülü kim varsa onları tasfiye etmenin yollarını aramışlardır. İrtica ile mücadele kisvesi altında din düşmanlığı yapılmasına biz de, milletimiz de rıza gösteremezdik. Başbakanlığım boyunca Yüksek Askeri Şuralarda önüme tek bir FETÖ'cünün dosyası gelmedi. Takiyeyi bir hayat biçimi haline getiren FETÖ'nün hiçbir mensubu din ile, diyanet ile ilişkili bir görüntü vermiyordu. Milletin değerleriyle uğraşmaktan kendi bünyelerini ur gibi saran FETÖ tehdidini görmeyenlerin bugün bizi suçlaması aslında kendi gafletlerini saklama çabasından başka bir şey değildir" dedi.
Gezi olayları da gündemindeydi
Gezi Parkı Davası'nda verilen beraat kararları hakkında da açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Gezi olayları aslında tıpkı askeri darbeler gibi devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "Son gelişmeler Gezi olaylarını bir kez daha hatırlattı. Ağaç bahanesiyle başlayan olaylar sivil kalkışma halini aldı. Hukuka elbette saygımız var, ama bizim ve milletimizin gözünde Gezi'nin ve bu kalkışmanın önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir.
Gezi olayları aslında tıpkı askeri darbeler gibi devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır. Bu ülkede milyonlarca fidan diken iktidara ağaç sökme yaftası yapıştıranlara ben sadece lanet okurum. Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyeti 1.4 milyar dolar iken dolaylı maliyeti ise 100'lerce milyar doları bulmuştur. Toplumu bölmeyi amaçlayan Gezi olaylarını halkımızla omuz omuza vererek bitirdik. Her kim Gezi olaylarını masum bir çevre hareketi olarak tanımlıyorsa ya gafildir ya da taammüden bu ülkenin ve milletin düşmanıdır. Hukukun her kararına elbette saygımız vardır ama bizim ve milletimizin gözünde Gezi'nin ve bu kalkışmanın önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir."
İdlib'de süre hatırlatması
Meclis'te parti grubuna yaptığı konuşmada, Suriye'de krizin düğümlendiği İdlib konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Suriye hükümetine sert sözlerle yüklendi. Suriye'deki mücadeleyle destan yazdıklarını iddia eden Erdoğan, "Sadece sınır güvenliğimiz değil, aynı zamanda 83 milyon vatandaşımızın her birinin evinde huzurla uyuyabilmesi bakımından kritik öneme sahip Suriye'de, gerçekten destansı bir mücadele yürütüyoruz. Harekât bölgelerimize yönelik tacizlere en sert şekilde cevap veriyoruz" dedi. İdlib konusunda verdiği sürenin bitmek üzere olduğuna dikkatleri çeken Erodğan şöyle konuştu: "Verdiğimiz sürede son günlere giriyoruz, artık son ikazlarımızı yapıyoruz. Gerek ülkemizde gerek Rusya'da ve gerek sahada yapılan görüşmelerde maalesef arzu ettiğimiz neticeye ulaşamadık. Masada bizim istediğimizin çok uzağında olunduğu çok açıktır. Türkiye İdlib konusunda kendi harekat planlarını uygulamak üzere her türlü hazırlığını yapmıştır. Her operasyonda olduğu gibi bu konuda da bir gece ansızın gelebiliriz diyoruz. Daha açık ifadeyle bir harekat an meselesidir. Ülkemizin bu konudaki kararlılığını hala anlamamış olan rejime ve onu cesaretlendirenlere özellikle İdlib'i bırakmayacağız."
İHA