'İdlib'de adımlar dikkatli atılmalı'
Rusya ile Türkiye arasında Soçi'de imzalanan İdlib Mutabakat Zaptı'nın, bölgedeki ılımlı muhalifler ile radikalleri ayrıştırma görevini üstlenen Türkiye’ye çok ciddi bir sorumluluk yüklediğini ifade eden Kadir Has Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mitat Çelikpala, "Mevcut durum Türkiye’nin bölgede daha da dikkatli olması gerektiğini göstermektedir" dedi
19.09.2018 00:00:00
!['İdlib'de adımlar dikkatli atılmalı'](resimler/haberler/27/idlibde-adimlar-dikkatli-atilmali-H1303929-11.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
!['İdlib'de adımlar dikkatli atılmalı'](resimler/haberler/27/idlibde-adimlar-dikkatli-atilmali-H1303929-12.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Rusya ile Türkiye arasında Soçi'de imzalanan 'İdlib Gerginliğin Azaltılması Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Mutabakat Zaptı'yla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Soçi'de imzalanan mutabakatın, Tahran bildirgesinin bir devamı niteliğinde olduğunu belirten Çelikpala, "Tahran Bildirisiyle birlikte hem tüm dünyaya hem de müttefiklere bir mesaj verilmiş olundu. Tahran'daki toplantı ile birlikte tarafların İdlib krizinin çözümü konusunda gönüllü olduğu ancak birtakım fikir ayrılıklarının varlığı gündeme gelmişti. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu toplantının sonunda yaptığı açıklamalarla Türkiye'nin hassasiyetlerini açıkça bildirdi. Buradaki vurgulardan en önemlisi bilhassa sivil zayiatın önlenmesi için 'ateşkes' meselesiydi. Soçi mutabakatı, Cumhurbaşkanı'nın ateşkes çağrısının dikkate alındığını gösteriyor. Bu mutabakat, Türkiye'nin hem Cenevre'de hem uluslararası toplumla yapılacak müzakerelerde daha güçlü masaya oturmasını sağlayacak. Bunun beraberinde de sahadaki olumsuzlukları bertaraf etmek için daha büyük bir alan açılması gerektiğini de gösteriyor. Soçi'de atılan imzalarda Türkiye'nin başarısı ve üstlendiği 'sorumluluk diplomasisi' göz ardı edilmemelidir" diye konuştu.
Türkiye'nin eli taşın altında
Soçi'de imzalanan İdlib mutabakatının Türkiye'nin dış dünyadaki diplomatik gücünün daha da artmasına katkı sağlayacağını vurgulayan Çelikpala, "Ancak, bu mutabakat askeri sahadaki kontrolün sağlanması ve terörist unsurların ayrıştırılması konusunda Türkiye'nin konumunu daha da riskli bir duruma getirecektir. Bu da Türkiye'nin sahada daha fazla askeri görevlendirme yapması daha büyük bir strateji ile bu işe bakmasını da beraberinde getirecektir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, bölgedeki sayısı 30 bin ile 70 bin arasında olduğu belirtilen radikal terörist grupların temizlenmesinde elini taşın altına koyduğunu ifade eden Çelikpala, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu temizliğin nasıl yapılacağı konusunda çok dikkatli çalışılması gerekiyor. Türkiye, bu konuda uluslararası toplum ile birlikte Astana Grubu içerisinde yapacağı müzakerelerde yol haritası belirlemeye çalışabilir. Aksi taktirde terörist grupları temizlemek tek başına Türkiye'nin sorumluluğu haline gelecek."
HABER MERKEZİ
Soçi'de imzalanan mutabakatın, Tahran bildirgesinin bir devamı niteliğinde olduğunu belirten Çelikpala, "Tahran Bildirisiyle birlikte hem tüm dünyaya hem de müttefiklere bir mesaj verilmiş olundu. Tahran'daki toplantı ile birlikte tarafların İdlib krizinin çözümü konusunda gönüllü olduğu ancak birtakım fikir ayrılıklarının varlığı gündeme gelmişti. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu toplantının sonunda yaptığı açıklamalarla Türkiye'nin hassasiyetlerini açıkça bildirdi. Buradaki vurgulardan en önemlisi bilhassa sivil zayiatın önlenmesi için 'ateşkes' meselesiydi. Soçi mutabakatı, Cumhurbaşkanı'nın ateşkes çağrısının dikkate alındığını gösteriyor. Bu mutabakat, Türkiye'nin hem Cenevre'de hem uluslararası toplumla yapılacak müzakerelerde daha güçlü masaya oturmasını sağlayacak. Bunun beraberinde de sahadaki olumsuzlukları bertaraf etmek için daha büyük bir alan açılması gerektiğini de gösteriyor. Soçi'de atılan imzalarda Türkiye'nin başarısı ve üstlendiği 'sorumluluk diplomasisi' göz ardı edilmemelidir" diye konuştu.
Türkiye'nin eli taşın altında
Soçi'de imzalanan İdlib mutabakatının Türkiye'nin dış dünyadaki diplomatik gücünün daha da artmasına katkı sağlayacağını vurgulayan Çelikpala, "Ancak, bu mutabakat askeri sahadaki kontrolün sağlanması ve terörist unsurların ayrıştırılması konusunda Türkiye'nin konumunu daha da riskli bir duruma getirecektir. Bu da Türkiye'nin sahada daha fazla askeri görevlendirme yapması daha büyük bir strateji ile bu işe bakmasını da beraberinde getirecektir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, bölgedeki sayısı 30 bin ile 70 bin arasında olduğu belirtilen radikal terörist grupların temizlenmesinde elini taşın altına koyduğunu ifade eden Çelikpala, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu temizliğin nasıl yapılacağı konusunda çok dikkatli çalışılması gerekiyor. Türkiye, bu konuda uluslararası toplum ile birlikte Astana Grubu içerisinde yapacağı müzakerelerde yol haritası belirlemeye çalışabilir. Aksi taktirde terörist grupları temizlemek tek başına Türkiye'nin sorumluluğu haline gelecek."
HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.