Şu anda Türk siyasetinin en temel sorunu, icazeti milletten değil, kendisine iktidar nimetini sunan dış odaklardan almış olmasıdır.Maalesef bu utanç verici yapı onyıllardır Türk siyasetinin en temel hücrelerine sirayet etmiş durumda. Siyasi partilerin, liderlerin ve kurucu kadroların seçim öncesi ve sonrası "belli dengeler" adı altında koruyup kolladıkları ve incitmemek için türlü manevralar yaptıkları icazet merkezi maalesef millet değildir. Özellikle 2002 seçimleri öncesi ve sonrasında Okyanus Ötesi ile yaşanan süreç, Başbakan adayının daha başbakan olmadan soluğu ABD'de alması ve sonrasındaki trafik şu anki mevcut iktidarın icazeti kimden aldığını açık bir şekilde göstermektedir. Zaten görünürdeki sebep ve eylemler olmasa da (yani Başbakanın ABD'ye sık sık gidip rapor vermesi, Bush ile arz-ı endam etmesi gibi) yapılan icraatlar iktidarın kimden icazet aldığını göstermeye yetiyor. Son Kuzey Irak tartışmaları ve terör gündemiyle ilgili yaşadığımız olaylar ve hükümetin pasifliği, milletin ve ülkenin kaygılarından çok, icazet alınan merkezin kaygılarına ve stratejilerine odaklanmıştı. Özetle, ülkede bir sorun var ve millet bu sorunun çözülmesini istiyor ve ülke çıkarları o sorunun halledilmesine bağlı olabilir. Ama o sorunu çözmek için bunlar yeterli değil!Önemli olan size iktidar icazetini verenlerin yüksek çıkarları ve onayı. Şimdi biraz daha somut örnekler vererek, bazı icazet odaklarının işi ne derece abarttıklarını görelim.ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi ve eski Dışişleri Bakan Yardımcılarından Marc Grossman, Türkiye'deki seçimlerden çıkacak yeni iktidarın ikili ilişkilere zarar verip vermeyeceği sorusuna şöyle cevap veriyor: "Türkiye'yi kimin yöneteceğine Türk halkı karar verir. Önemli olan özgür bir seçimin yapılması ki bu da Türkiye'de olacaktır. Ama Amerikan karşıtlığını seçim propagandaları sırasında kullananlar Washington'da hoş karşılanmayacaklar."Yani "ABD karşıtlığının bedeli ağır olur" diyor Mr. Grossman!Şimdi biz kalkıp Grossman'ın bu açıklamalarını "küstah" ve "haddini aşan" şeklinde değerlendirebiliriz. Ve hatta dayanamayıp çok ağır hakaretler de savurabiliriz. Çünkü biz milletiz ve "şunu söylersem acaba ABD nasıl düşünür" diye bir kaygımız yok. Ama icazet için gözü ve kulağı ABD'de olanlar, Grossman'ın bu açıklamalarından alacakları mesajı almışlardır.Seçim meydanlarında, televizyon programlarında artık daha dikkatli konuşurlar. Çünkü ABD, Grossman marifetiyle açık mesaj yolladı ve "ABD karşıtlığını sadece propaganda için bile olsa kullananı yakarım" dedi. Tıpkı bir zamanlar Başbakan Erdoğan'a, "ülkendeki ABD karşıtlığını bitir" dediği gibi. Bu davranış ABD'ye göre "küstahlık" falan değil, gayet normal bir tutum. "Zorba Süpergüç Konseptine" uygun bir bakış açısı. Hele hele ABD karşıtlığının dünyada giderek arttığı bir ortamda, Türkiye gibi hem stratejik öneme sahip, hem de icazet için siyasetçilerin sırada beklediği bir ülkeden böyle bir istekte bulunmak en tabii hakları!Öyle değil mi? Partiler ABD'den icazet almak için sıraya girmemişler mi?AKP, zaten belli. Şimdi kalkıp Cüneyd Zapsu örneğini vermeye gerek yok. CHP desen, "IMF ve Dünya Bankası ile yola devam" diyerek gerekli mesajı yolladı.DP desen, Ağar'ın "düz ovada siyaset" açılımı, icazet için Okyanus ötesine çakılmış bir selamdı!MHP'ye gelince, 1999-2002 arasındaki icraatları en büyük referansları. Geriye kim mi kaldı? "İcazeti sadece ve sadece milletten alırız" diyen Bağımsız Türkiye Partisi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012