Ashabı Kiram Efendilerimiz gökteki yıldızlar gibidir. Ümmeti Muhammed, hangisine uyarsa uysun hidayet yolunu bulacaktır.
Ashabı Kiramın hayatına baktığımız zaman Hz. Peygambere karşı büyük bir sevgi ve bağlılığın olduğunu görmekteyiz...İşte bunlardan bazı hadiseleri aktarmak istiyorum.Ashabı Kiram şöyle anlatıyor:- Hz. Peygamber, Muhacir ve ensardan meydana gelen sahabîler otururken yanlarına gelirdi. İçlerinde Ebubekir ve Ömer müstesna, hiç kimse başını kaldırıp da Rasûlullahın mübarek yüzüne dikkatle bakmazdı. Ama Ebubekir ve Ömer, Peygambere bakar; Peygamber de onlara bakardı. Onlar Peygambere tebessüm eder, peygamber de onlara tebessüm ederdi. (Kadı İyaz, Şifa, II/33 (Tirmizi'den))- Biz Rasûlullahın yanında sanki başımıza kuşlar konmuş gibi, kıpırdamadan konuşmadan otururduk. Bir gün bazı kimseler geldiler ve "Allah'ın katında, Allah'ın en sevgili kulu kimdir?" diye sordular. Hz. Peygamber "Ahlak bakımından en güzel olandır" dedi. (Terğib, IV/187 (Taberani ve İbn Hibban'dan))- Rasûlullah'a vardım. Ashabı etrafındaydı. Sanki onların başlarının üzerinde kuşlar vardı. (Tercümanü's-Sünne, I/367 (Kütüb-i Sitte'den)- Ben Hz. Peygamber'den bir meseleyi sormak istiyordum. Fakat onun heybetinden o meseleyi iki sene geciktirerek ancak sorabildim. (Tercümanü's-Sünne, I/333 (Ebu Ya'la'dan))Ashabın, Teberrüken, Hz. Peygamber'in Abdest Suyunu Yüzlerine Sürmeleri- Allah'ın Rasûlü abdest aldığı zaman herkes onun abdest suyunu almak için koşuşur ve onunla yüzlerini ve ellerini sıvazlarlardı. Hz. Peygamber "Niçin böyle yapıyorsunuz?" diye sorunca, "Bunu teberrüken yapıyoruz" dediler. Hz. Peygamber "Kim ki, Allah ve Rasûlü kendisini sevsin istiyorsa, konuştuğu zaman doğru konuşsun, emaneti yerine getirsin. Komşusuna eziyet vermesin" buyurdu. (Kenz, VIII/228 (Beyhaki'den))- Yukarda Buharî ve başkalarının rivayet ettikleri Hudeybiye barışı rivayetinde şöyle anlatılmaktadır: Urve Mekke'ye dönerek gördüklerini şöyle anlattı:"Ey insanlar! Allah'a yemin ederim ki, ben bir çok kralın huzuruna elçi olarak çıktım. Rum kralı Kayser'in, İran kralı Kisra'nın, Habeş kralı Necaşi'nin divanlarına elçi olarak girdim. Fakat Muhammed'in arkadaşlarının Muhammed'e gösterdikleri saygıyı, o kralların halkı kendi krallarına göstermiyorlardı. (Muhammed Yusuf Kandehlevi,)- Biz Peygamber'in yanındaydık. Hz. Peygamber abdest almak için su istedi. Elini o suya sokarak onunla abdest aldı. Biz de arkasından koşup kabın içinde kalan suyu avuçladık. Hz. Peygamber "Niçin böyle yapıyorsunuz?" deyince "Allah ve Rasûlünün sevgisi bizi böyle yapmaya sevkediyor" dedik. Hz. Peygamber "Böyle yapmak yerine, eğer Allah ve Rasûlünün sizi sevmesini istiyorsanız, emaneti yerine getiriniz, konuştuğunuz zaman doğru konuşunuz. Size komşu olanın da komşuluğunu gözetiniz" buyurdu. (Heysemi, VIII/271 (Taberani'den))- Hz. Peygamber'e vardım. Peygamber kan aldırıyordu. Bunu bitirdikten sonra bana "Ey Abdellah! Bu kanı götür, hiç kimsenin seni görmediği bir yere dök" dedi. Rasûlullahın yanından çıktım, kanı içtim. Dönünce "Ey Abdellah! O kanı ne yaptın?" diye sordu. Ben de "Halka gizli kalacak, en gizli yere onu döktüm" dedim. Hz. Peygamber "Yoksa sen onu içtin mi?" diye sordu. Ben de "Evet" dedim. "O kanı niçin içtin? Senin elinden insanların vay haline ve insanların elinden de, senin vay haline", dedi. Ebu Asım; "Abdullah b. Zübeyir'deki kuvvetin, içtiği o kandan ileri geldiğini söylüyorlar" dedi. (İsabe, II/310 (Ebu Ya'la ve Beyhaki'den)).
Ashabı Kiramın hayatına baktığımız zaman Hz. Peygambere karşı büyük bir sevgi ve bağlılığın olduğunu görmekteyiz...İşte bunlardan bazı hadiseleri aktarmak istiyorum.Ashabı Kiram şöyle anlatıyor:- Hz. Peygamber, Muhacir ve ensardan meydana gelen sahabîler otururken yanlarına gelirdi. İçlerinde Ebubekir ve Ömer müstesna, hiç kimse başını kaldırıp da Rasûlullahın mübarek yüzüne dikkatle bakmazdı. Ama Ebubekir ve Ömer, Peygambere bakar; Peygamber de onlara bakardı. Onlar Peygambere tebessüm eder, peygamber de onlara tebessüm ederdi. (Kadı İyaz, Şifa, II/33 (Tirmizi'den))- Biz Rasûlullahın yanında sanki başımıza kuşlar konmuş gibi, kıpırdamadan konuşmadan otururduk. Bir gün bazı kimseler geldiler ve "Allah'ın katında, Allah'ın en sevgili kulu kimdir?" diye sordular. Hz. Peygamber "Ahlak bakımından en güzel olandır" dedi. (Terğib, IV/187 (Taberani ve İbn Hibban'dan))- Rasûlullah'a vardım. Ashabı etrafındaydı. Sanki onların başlarının üzerinde kuşlar vardı. (Tercümanü's-Sünne, I/367 (Kütüb-i Sitte'den)- Ben Hz. Peygamber'den bir meseleyi sormak istiyordum. Fakat onun heybetinden o meseleyi iki sene geciktirerek ancak sorabildim. (Tercümanü's-Sünne, I/333 (Ebu Ya'la'dan))Ashabın, Teberrüken, Hz. Peygamber'in Abdest Suyunu Yüzlerine Sürmeleri- Allah'ın Rasûlü abdest aldığı zaman herkes onun abdest suyunu almak için koşuşur ve onunla yüzlerini ve ellerini sıvazlarlardı. Hz. Peygamber "Niçin böyle yapıyorsunuz?" diye sorunca, "Bunu teberrüken yapıyoruz" dediler. Hz. Peygamber "Kim ki, Allah ve Rasûlü kendisini sevsin istiyorsa, konuştuğu zaman doğru konuşsun, emaneti yerine getirsin. Komşusuna eziyet vermesin" buyurdu. (Kenz, VIII/228 (Beyhaki'den))- Yukarda Buharî ve başkalarının rivayet ettikleri Hudeybiye barışı rivayetinde şöyle anlatılmaktadır: Urve Mekke'ye dönerek gördüklerini şöyle anlattı:"Ey insanlar! Allah'a yemin ederim ki, ben bir çok kralın huzuruna elçi olarak çıktım. Rum kralı Kayser'in, İran kralı Kisra'nın, Habeş kralı Necaşi'nin divanlarına elçi olarak girdim. Fakat Muhammed'in arkadaşlarının Muhammed'e gösterdikleri saygıyı, o kralların halkı kendi krallarına göstermiyorlardı. (Muhammed Yusuf Kandehlevi,)- Biz Peygamber'in yanındaydık. Hz. Peygamber abdest almak için su istedi. Elini o suya sokarak onunla abdest aldı. Biz de arkasından koşup kabın içinde kalan suyu avuçladık. Hz. Peygamber "Niçin böyle yapıyorsunuz?" deyince "Allah ve Rasûlünün sevgisi bizi böyle yapmaya sevkediyor" dedik. Hz. Peygamber "Böyle yapmak yerine, eğer Allah ve Rasûlünün sizi sevmesini istiyorsanız, emaneti yerine getiriniz, konuştuğunuz zaman doğru konuşunuz. Size komşu olanın da komşuluğunu gözetiniz" buyurdu. (Heysemi, VIII/271 (Taberani'den))- Hz. Peygamber'e vardım. Peygamber kan aldırıyordu. Bunu bitirdikten sonra bana "Ey Abdellah! Bu kanı götür, hiç kimsenin seni görmediği bir yere dök" dedi. Rasûlullahın yanından çıktım, kanı içtim. Dönünce "Ey Abdellah! O kanı ne yaptın?" diye sordu. Ben de "Halka gizli kalacak, en gizli yere onu döktüm" dedim. Hz. Peygamber "Yoksa sen onu içtin mi?" diye sordu. Ben de "Evet" dedim. "O kanı niçin içtin? Senin elinden insanların vay haline ve insanların elinden de, senin vay haline", dedi. Ebu Asım; "Abdullah b. Zübeyir'deki kuvvetin, içtiği o kandan ileri geldiğini söylüyorlar" dedi. (İsabe, II/310 (Ebu Ya'la ve Beyhaki'den)).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.