logo
11 HAZİRAN 2024

Hz. Fatıma’nın, Peygamber Mescidinde yaptığı konuşma -2-

“Biliniz ki, Ben Fâtıma’yım ve babam da Muhammed (s.a.v.)’dir. Dönüp dönüp tekrar söylüyorum. Söylediklerimde yanlış bir şey yoktur. Yaptıklarımı haksızlık olarak yapmıyorum

14.08.2023 18:42:00
Haber Merkezi
Hz. Fatıma’nın, Peygamber Mescidinde yaptığı konuşma -2-
Hz. Fatıma’nın, Peygamber Mescidinde yaptığı konuşma -2-
"Biliniz ki, Ben Fâtıma'yım ve babam da Muhammed (s.a.v.)'dir. Dönüp dönüp tekrar söylüyorum. Söylediklerimde yanlış bir şey yoktur. Yaptıklarımı haksızlık olarak yapmıyorum.

'And olsun, size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O'na çok ağır gelir. O; size çok düşkün, mü'minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.' 

Eğer O'nun soyunu araştırıp, tanırsanız, kadınlarınızın değil, Benim Babam olduğunu; sizin erkeklerinizin değil; Benim amcamın oğlunun (Hz. Ali) kardeşi olduğunu görürsünüz. Gerçekten O'nun soyundan olmak, O'nunla aynı nesepten olmak çok güzeldir.

O, risaleti açıklayarak tebliğ etmiş, insanları uyarmıştır. Müşriklerin yolundan, hayat tarzlarından ise yüz çevirmiştir. Müşriklerin belini kırmış, nefes borularını kesmiştir.

Hikmetle ve güzel öğütle insanları Rabbinin yoluna davet etmiştir. Putları parçalamış, şirkin ele başlarını yerle bir etmiştir. Nihayet birlikleri dağılmış olarak gerisin geri kaçtılar.

Derken, gece sabahından ayrıldı, hak en yalın şekliyle ortaya çıktı. Dinin lideri konuşunca, şeytanın şakşakçılarının dili tutuldu. Münafıklığın hasis temsilcisi helak ile burun buruna geldi (nifakın tacı yere düştü).

Küfrün ve hak karşıtlığının düğümleri çözüldü. Karınları (oruçtan) aç, yüzleri ak toplulukla birlikte ihlas kelimesini söylemeye başladınız.

Bundan önce siz bir ateş çukurunun tam kenarında duruyordunuz. Kolayca içilen bir yudumluk su kadar önemsiz ve aç insanın bir kerede yutacağı az bir lokma gibi değersizdiniz.

Çabuk parlayıp, hemen sönüveren saman alevi gibi dayanıksızdınız. Başka toplumların ayakları altında eziliyordunuz.

Develerin kirlettikleri pis su birikintilerini içiyor, tabaklanmamış bir deri parçası idi yemeğiniz. İtilip kakılan, aşağılanan pespayelerdiniz. Çevrenizdeki toplumların sizi kapıp götürmelerinden korkuyordunuz.

Bütün bunlardan ve de nice güçlü erlerin belasına uğradıktan, Arap kurtlarına lokma olduktan ve Ehl-i Kitap'ın azgınlıklarına tutsak düştükten sonra, Allah, sizi, Muhammed (s.a.v.) ile kurtardı.

Onlar, her zaman savaş ateşini yakmak istedilerse, Allah onu söndürdü. Ne zaman şeytan boynuzunu gösterdiyse ya da ne zaman müşriklerden bir grup ağzını açmak istediyse, kardeşini (Hz. Ali) tam ortasına attı. O da onların başlarını ezmedikçe, yaktıkları fitne ateşini kılıcıyla söndürmedikçe onlardan vazgeçmezdi.

O, Allah'ın zâtı için var gücünü harcar, Allah'ın emri hususun-da hiçbir çabadan geri durmazdı. Resûlullah (s.a.v.)'in yakını, Allah'ın velilerinin önderidir.

Kollarını sıvamış insanlara öğüt veriyordu. Çok çalışıyor, büyük emekler sarf ediyordu. Allah için bir iş yaptığında kınayanların kınamasından korkmazdı.

Siz ise, refah içinde konforlu hayatınızı sürdürüyordunuz; rahatınız yerinde, bir eliniz yağda, bir eliniz balda olmak üzere can güvenliğine sahip olmanın keyfini çıkarıyordunuz.

Bu arada başımıza bir felaket gelmesini dört gözle bekliyordunuz, bizim kara haberimizin bir an önce gelmesi için sabırsızlanıyordunuz. Savaş olunca geri durur, çatışmadan kaçardınız.

Allah'ın Peygamberinin (s.a.v.) nebiler yurduna ve seçkinler diyarına intikalini uygun görünce, içinizdeki nifak düşmanlığı açığa çıktı, din kisvesi eskidi. O güne kadar susan hainler konuşmaya başladı, adı sanı bilinmeyen kimseler öne geçmeye, bâtıl ehlinin soylu develeri (önderleri) böğürmeye başladılar.

Bunlar sizin meydanlarınızda itibar görmeye başladılar.

Şeytan bir kez daha başını deliğinden çıkardı, sizlere fısıldadı. Gördü ki, onun çağrısına icabet etmeye dünden razısınız, ona kanmayı içinizden geçiriyorsunuz.

Derken sizi kışkırttı. Baktı ki, çabuk tahrik oluyorsunuz. Sizi öfkelendirdi, hemen küplere bindiğinizi gördü. Böylece size ait olmayan bir deveye damganızı vurdunuz. Kendinize ait olmayan kaynağın başına kondunuz.

Bütün bunlar çok kısa bir sürede oldu. Henüz yaramız tazeydi ve kabuk bağlamamıştı. Daha Peygamberin (s.a.v.) naaşını kabre koymamıştık. 'Fitne çıkmasından korkuyoruz' diyerek bu işleri kaşla göz arasında kotardınız.

'Haberiniz olsun! Tam fitnenin ortasına düşmüşlerdir. Gerçekten cehennem kafirleri kuşatmıştır.' 

Heyhat! Ne oldu size? Allah'ın Kitabı elinizde olduğu halde nereye yöneliyorsunuz?

Halbuki Allah'ın Kitabı'nın konuları açık, hükümleri parlak, bilgileri göz kamaştırıcı, yasakları göz önünde ve emirleri apaçık ortadadır. Ama siz O'nu arkanıza atmışsınız. Yoksa O'ndan yüz mü çevirmek istiyorsunuz?

'Zâlimler için bu ne fena bir değişmedir.' 

'Kim İslam'dan başka bir din ararsa, bilsin ki, kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.' 

Sonra fitnenin oluşturduğu panik biraz yatışıncaya ve kontrol edilebilir hâle gelinceye kadar kısa bir süre beklediniz. Hemen ardından fitne ateşini harlandırdınız, alevlendirdiniz. Yoldan çıkaran şeytanın telkinlerine icabet etmeye başladınız.

Aynı dine mensup iki kişi birbirlerine mirasçı olamazlar mı demek istiyorsunuz?

Acaba Ben ve Babam aynı dinin mensupları değil miyiz? Siz Kur'an'ın özel nitelikli hükümlerini ve genel nitelikli hükümlerini Babamdan ve amcamın oğlundan daha mı iyi bileceksiniz?

Ey Ebu Kuhafe'nin oğlu! Allah'ın Kitabı'nda, 'sen, babanın mirasını alabilirsin fakat ben alamam' diye mi yazıyor?

'Süleyman, Davud'a vâris oldu' 

'Katından bana bir veli ver ki bana vâris olsun, Yâkub hanedanına da mirasçı olsun.' 

Yüce Allah adaletli taksimatı öngören açıklamaları yapmış, feraiz ve mirasa ilişkin hükmünü yasalaştırmıştır. Bu mirasta erkeklerin ve kadınların pay almasını mubah kılmıştır."

Hz. Fâtıma (a.s.) ayetlere dayanan miras konusundaki savunmasını böyle tamamlamıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Fatıma eserinden)
Blinken, İsrail'in muhalif liderleriyle görüştü
Liderler 'maksimum baskı' istiyor
İsrail öldürmeye devam ediyor
BMGK'da ateşkes kararı çıkmıştı
Havalimanları 5 ayda 82 milyon yolcuya hizmet verdi
Uçak trafiği yüzde 8.4 arttı
Sinop'ta feci kaza
2'si doktor 4 kişi öldü
Vatandaş gıdaya para ayıramıyor
En fazla pay kiraya gidiyor
Tekstil atölyesinde facia
11 yaşındaki çocuk işçi can verdi
Kokoreçte müthiş iddia
İthal bağırsak yerli diye satılıyor
Yerli de değil, milli de!
İthal ettiği paslanmazı inceltiyor!
Denemekte fayda var
YKS'nin en ilginç sorusu
BMGK'dan bir ilk
Gazze için ateşkes kararı
Ünlü müteahhitten çarpıcı açıklamalar...
'İnşatta maliyet işini ben de anlamıyorum'
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
Patır patır dökülecekler
Onaracak usta yetişmiyor
İsrail sözcüsü gibi!
'Ateşkes istiyorsanız Hamas'a baskı yapın'
Hafta boyunca yanacağız
Bazı illerde 40 dereceyi geçecek
Blinken, İsrail'in muhalif liderleriyle görüştü
Liderler 'maksimum baskı' istiyor
İsrail öldürmeye devam ediyor
BMGK'da ateşkes kararı çıkmıştı
Havalimanları 5 ayda 82 milyon yolcuya hizmet verdi
Uçak trafiği yüzde 8.4 arttı
Sinop'ta feci kaza
2'si doktor 4 kişi öldü
Vatandaş gıdaya para ayıramıyor
En fazla pay kiraya gidiyor
Tekstil atölyesinde facia
11 yaşındaki çocuk işçi can verdi
Kokoreçte müthiş iddia
İthal bağırsak yerli diye satılıyor
Yerli de değil, milli de!
İthal ettiği paslanmazı inceltiyor!
Denemekte fayda var
YKS'nin en ilginç sorusu
BMGK'dan bir ilk
Gazze için ateşkes kararı
Ünlü müteahhitten çarpıcı açıklamalar...
'İnşatta maliyet işini ben de anlamıyorum'
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
Patır patır dökülecekler
Onaracak usta yetişmiyor
İsrail sözcüsü gibi!
'Ateşkes istiyorsanız Hamas'a baskı yapın'
Hafta boyunca yanacağız
Bazı illerde 40 dereceyi geçecek
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.