logo
26 NİSAN 2025

Hz. Fatıma’nın kısa biyografisi

Resulüllah Medine’ye dönünce, kılıcını kızı Fâtımâ’ya verdi. “Kızım, şunun üzerindeki kanı yıka” buyurdu. Hz. Ali de kılıcını O’na verdi

06.01.2023 20:52:00
Hz. Fatıma’nın kısa biyografisi
Hz. Fatıma’nın kısa biyografisi
Resulüllah Medine'ye dönünce, kılıcını kızı Fâtımâ'ya verdi. "Kızım, şunun üzerindeki kanı yıka" buyurdu. Hz. Ali de kılıcını O'na verdi.

Hz. Ali'nin eli omuzlarına kadar kana boyanmıştı. Resulüllah Hz. Fatıma'ya hitaben şöyle dedi:

"Bunu al ey Fatıma! Kocan kendine düşeni yaptı. Allah O'nun kılıcıyla Kureyş'in ulularını öldürdü."

Hamidi, "Cem'un Beyn'es-Sahihayn"da, Halebi ise, "Sıret-ü Halebiye"de (c. 3, s.123) şöyle yazıyor:

"Huneyn günü Hz. Ali ve Hz. Abbas, Allah Resulü'nün önünde, Abdullah b. Mes'ud solunda savaşıyordu. Ebu Süfyan b. Haris ise Hz. Peygamberin merkebinin yularını tutuyordu."

Hz. Ali bütün savaşlarda Allah tarafından desteklenmiş, melekler de O'na yardıma hazır durumda beklemişlerdir.

"Kifayet'ul Talibin"in 27. bâbında, Abdullah ibn-i Mesud'dan Resulüllah'ın şöyle buyurduğunu naklediyor:

"Ali hangi savaşa yöneldiyse, Cebrail'i sağında, Mikail'i solunda ve bir bulutun da O'nu gölgelendirdiğini görüyordum. Nihayet Allah, O'na zafer nasip ediyor."

Fâtımâ-tü'z-Zehra, Mekke'de Bi'set'in 5. yılında dünyaya geldi. Annesi, İslam tarihinde Büyük Hatice olarak anılan Hatice bint-i Huveylid'dir. Hz. Fâtımâ Hicret'in 11. yılında, Allah Resulü'nün vefatından iki veya üç ay sonra Medine'de vefat etmiştir.

Allah Resulü'nün Mekke'deki acı ve meşakkat dolu günlerinde, Hz. Fâtımâ'nın doğumu vahiy evine bir huzur ve muhabbet getirmişti.

Allah Resulü Hz. Fâtımâ hakkında şöyle buyuruyordu: "O Benim ruhumdur. O'nu kokladıkça cennetin kokusunu alıyorum."

Hz. Fâtımâ iki yaşlarındayken Kureyş müşriklerinin uyguladığı ekonomik ambargo yüzünden babası, annesi ve diğer Müslümanlarla beraber Ebu Tâlib deresinde dayanılmaz açlık ve sıkıntılara katlandı.

Hz. Fâtımâ bu ambargodan kurtulduktan kısa bir süre sonra Bi'set'in onuncu yılında değerli annesi Hz. Hatice'yi kaybetti. Sekiz yaşındayken Allah Resulü'nün hicretinden çok kısa bir süre sonra, Haşimoğulları'na mensup diğer kadınların yanında, Hz. Ali ile beraber Medine'ye hicret etti.

Küçük yaşta annesini kaybeden Hz. Fâtımâ, tamamen babasının terbiye ve himayesiyle büyüdü. Resulüllah O'nu çok sever, rivayetlere göre O'nun yüzünü öpmedikçe uyumazdı.

Peygamber şöyle buyururdu: "O, Benim tenimin paresidir. Benim bedenimdeki kalbim ve ruhumdur. O'nu üzen Beni üzmüştür, Beni üzen ise Allah'ı." 

Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın evliliği

Resulüllah'ın kızı Hz. Fâtımâ, evlilik çağına geldiğinde Kureyş'in şahsiyetli ve zengin kişileri ard arda O'na talip oldu.

Ancak Hz. Peygamber, "Fâtımâ'nın evliliği Allah'ın emrine bağlıdır" buyurmak suretiyle, O'nun izdivacının ancak ilahi bir vahiy neticesi olacağına işaret ediyordu.

Bir gün Ebu Bekir, Hz. Fâtımâ'yı istemek maksadıyla Resulüllah'ın huzuruna çıktı. Ve talebini kendisine iletti. Resulüllah şöyle buyurdu: "Ben, Allah'ın emrini bekliyorum."

Aynı şekilde Ömer de Hz. Fâtımâ'ya talip oldu ve Resulüllah'a gelerek evlenme teklifini sundu. Hz. Peygamber ona da aynı şekilde, "Fâtımâ küçüktür, kocasının tayini Allah'ın emrine bağlıdır" buyurdu.

Çok büyük bir serveti olan Abdurrahman İbn Avf ve Osman b. Affan da görücülük maksadıyla Allah Resulü'ne geldiler.

Abdurahman, "Ya Resulallah, Fâtımâ'yı bana nikahlarsan yükleri kaliteli kumaş olan, mavi gözlü yüz tane siyah deve ve on bin dinar mehir vermeye hazırım" dedi.

Osman da, "Ben de bu miktar mehir veririm. Ben Abdurrahman'dan da üstünüm. Çünkü daha önce Müslüman oldum" deyince, Resulüllah çok öfkelendi. Yerden bir avuç toprak alıp, Abdurrahman'a doğru attı. Ve şöyle buyurdu:

"Sen Benim para ve servete taptığımı mı sandın ki, Bana servetinle iftihar ediyorsun? Bana parayla evlenmeyi mi tahmil etmek istiyorsun?"

Hz. Ali de, Hz. Fâtımâ ile evlenmek istiyordu. Ancak, utangaçlığı ve fakirliği sebebiyle niyetini Hz. Peygambere açmaktan çekiniyordu.

Ebu Bekir, Ömer ve Sa'd b. Muaz'ın teşvikiyle konuyu Resulüllah'a açmaya karar verdi.

Bu maksatla Ümmü Seleme'nin evine gitti. Resulüllah orada bulunuyordu. Kapıyı çaldı. Resulüllah, Ümmü Seleme'ye, "Kapıyı aç. Allah ve Resulü'nü seven, Allah ve Resulü'nün de kendisini sevdiği bir kimse geldi" buyurdu.

Hz. Ali içeri girdi. Selam verip oturdu. Hz. Fâtımâ ile evlenmek istediğini Allah Resulü'ne belirtti. Hz. Peygamber, zaten böyle bir öneriyi bekliyordu.

Hz. Ali'ye, "Senden önce de Fâtımâ'yla evlenmek isteyenler geldi, Ben bunları Fâtımâ'ya bildirdim. Ancak her defasında yüzünde bir isteksizlik gördüm. Ben dönünceye kadar burada kal" buyurdu.

Allah Resulü Hz. Fâtımâ'nın yanına gidip, Hz. Ali'nin teklifini bildirdi. Hz. Fâtımâ sessiz kaldı ancak yüzünü de dönmedi. Bunun üzerine Resulüllah yerinden kalkıp, şöyle dedi:

"Allahüekber! Sükût ikrardandır"

Resulüllah kızından izin aldıktan sonra Hz. Ali'nin yanına döndü ve "Evlenmek için bir şeyin var mıdır?" diye sordu. Hz. Ali bir kılıç, bir zırh ve bir deveden başka hiçbir şeyi olmadığını söyledi.

Hz. Peygamber, Hz. Ali'nin zırhını satıp, Hz. Fâtımâ'nın mihrinin bir kısmı olarak vermesini söyledi.

Hz. Ali, zırhı 400 dirheme sattı ve parasını Resulüllah'a getirdi. Bazı rivayetlere göre zırhı Hz. Osman aldı daha sonra Hz. Ali'ye hediye etti.

Resulüllah Hz. Ebu Bekir, Hz. Selman ve Hz. Bilal'i çağırıp, Fâtımâ için ev eşyası almalarını söyledi. Allah Resulü o paradan bir kısmını da Esma'ya verdi ve şöyle buyurdu: "Kızım için esans ve güzel koku al, geri kalanını Ümmü Seleme'ye teslim et."

Ebu Bekir şöyle diyor: "Paraları saydım, 63 dirhem olduğunu gördüm. O parayla şunları satın aldık:

Bir beyaz gömlek

Büyük bir başörtüsü

Hayber işi siyah bir elbise

Hurma lifinden bir yatak

Biri koyun lifi, diğeri hurma lifiyle doldurulmuş ketenden iki döşek

Koyun derisinden dört yastık

Bir el değirmeni

Bir bakır kap

Su çekmek için bir deri kırba

Elbise yıkamak için bir leğen

Süt için bir kâse

Bir su kabı

Bir yün perde

Bir ibrik

Bir çömlek maşrapa

Sergi olarak bir adet deri

İki çömlek testi

Bir aba."

Hz. Fâtımâ'nın çeyizini Hz. Peygamber'in huzuruna getirdiklerinde gözlerinden yaş aktı ve başını göğe kaldırıp, şöyle dedi:

"Allah'ım bu evliliği, kaplarının çoğu çömlekten olan kimselere mübarek eyle."

Hz. Ali de, kendi evine ince kum döşedi elbiseleri asmak için iki duvar arasına bir çubuk tutturdu. Bir koyun postu aldı. Ve de hurma lifinden bir yastık temin etti." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden) 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
CHP Genel Başkanı Özel: "Bu salı grup toplantısı yok"
"Ümit Özdağ yargılanıyor, gideceğiz"
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
İstanbul’da kentsel dönüşüm neden yetersiz?
Bu bir milli güvenlik meselesi!
18 bin kilometre öteden geliyorlar
110 yıl geçse de, unutmuyorlar!
İşte son bilanço
Deprem İstanbul'u çok da pas geçmemiş
Endişeye gerek var mı?
Ahmet Ercan kaygılı, Üşümezsoy rahat
Çalışan sayısı da hızla azalıyor
Hazır giyimde kan kaybı hızlandı
Tarihi Yarımada'da Pazar günü şenlik var
İstanbul'un 'Altın Etiket'li koşusunda start heyecanı
Deprem sonrası yapılacaklar listesi
Deprem sonrası erken uyarı sistemleri hayati öneme sahip!
Rusya'da üst düzey askeri yetkiliye suikast
Aracı havaya uçuruldu... Patlama anı kamerada
Beşiktaş bu sezon ilk kez 5 golle kazandı
Hatayspor'un küme düşmesi kesinleşti
CHP Genel Başkanı Özel: "Bu salı grup toplantısı yok"
"Ümit Özdağ yargılanıyor, gideceğiz"
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
123456789101112131415
CHP Genel Başkanı Özel: "Bu salı grup toplantısı yok"
"Ümit Özdağ yargılanıyor, gideceğiz"
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
İstanbul’da kentsel dönüşüm neden yetersiz?
Bu bir milli güvenlik meselesi!
18 bin kilometre öteden geliyorlar
110 yıl geçse de, unutmuyorlar!
İşte son bilanço
Deprem İstanbul'u çok da pas geçmemiş
Endişeye gerek var mı?
Ahmet Ercan kaygılı, Üşümezsoy rahat
Çalışan sayısı da hızla azalıyor
Hazır giyimde kan kaybı hızlandı
Tarihi Yarımada'da Pazar günü şenlik var
İstanbul'un 'Altın Etiket'li koşusunda start heyecanı
Deprem sonrası yapılacaklar listesi
Deprem sonrası erken uyarı sistemleri hayati öneme sahip!
Rusya'da üst düzey askeri yetkiliye suikast
Aracı havaya uçuruldu... Patlama anı kamerada
Beşiktaş bu sezon ilk kez 5 golle kazandı
Hatayspor'un küme düşmesi kesinleşti
CHP Genel Başkanı Özel: "Bu salı grup toplantısı yok"
"Ümit Özdağ yargılanıyor, gideceğiz"
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.