Hükümet sağlıkta ‘oy avcılığı’ yapıyor
BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, AKP Hükümetinin sağlıkta dönüşüm politikalarının yanlışlarla dolu olduğunu ifade ederek, bu yanlışın en temel sebebinin hükümetin sağlıkta ‘oy avcılığı’ yapması olduğunu vurguladı
19.06.2013 00:00:00
YENİ MESAJ / İSTANBUL BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, AKP iktidarında insanlarımızın doktora ve hastanelere daha rahat ulaşmalarının halk nezdinde olumlu olarak değerlendirildiğini ifade ederek, "Ancak ilerleyen yıllarda yaşananlar, AKP hükümetinin sağlıkta dönüşüm politikalarının yanlışlarını ortaya koydu" dedi. Bu yanlışın en temel sebebinin hükümetin sağlıkta 'oy avcılığı' yapması olduğuna işaret eden Kepekçi, şunları söyledi: "Devlet, hizmet sunucusu ve hasta dengesi sağlanamadı. Günü kurtarma politikası ile hareket edildi. Bir peri masalı olarak halka takdim edilen sağlıkta dönüşümün geldiği nokta içler acısı." BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Kepekçi, sağlık hizmetlerinin ticarileştiğinin altını çizerek, şu tespitlerde bulundu: "Hükümetin sağlık çalışanları ile halkı karşı karşıya getirme gayretleri acı meyvesini vermiştir. Hekim bazen tedavi eden ama her zaman moral veren konumdayken bir tüccar olarak görülmeye başlanmıştır. Hekime güven sarsılmıştır. Bundan sadece hekim değil, hastalar da zarar görmüşlerdir. Üniversitelerde öğretim üyeleri adeta dışlanmıştır. Yaşadıkları mağduriyetler, sistemin yapboz tahtasına dönmesi sonucu tıp fakültelerindeki pek çok öğretim üyesi istifa etmiştir. Neticede tıp eğitimi kan kaybetmiştir." Özel hastaneler iflas ediyor Özel hastanelerin ilk etapta teşvik edildiğine işaret eden Dr. Kepekçi, "Vatandaşlara özel hastanelerin kapıları açıldı. Ancak özel hastanelerin bakanlık tarafından üvey evlat muamelesi görmesi, artan maliyetlere paralel hizmetlere verilen ücretlerin yeterli olmaması, kadro sınırlaması getirilmesi neticesinde özel hastanelerin pek çoğu iflas etmiştir. Özellikle büyük ölçekli hastanelerin pek çoğu yabancılara satılmış durumdadır. Neredeyse her gün bakanlıktan hastanelere gelen talimatları takip etmek imkânsız hale gelmiştir. Bakanlığın istekleri daha çok ilaç ve medikal cihaz firmalarını zenginleştirmeye yaramaktadır" şeklinde konuştu. Çözümün adresi BTP'de Dr. Kepekçi, açıklamasına şöyle devam etti: "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Bu anayasal bir haktır. Bunu temin edecek sosyal devlet yaklaşımı şarttır. Sosyal devleti temin etmek kapitalizmle de, sosyalizmle de mümkün olmamıştır. Bunu temin etmenin yolu Prof. Dr. Haydar Baş beye ait olan Milli Ekonomi Modelini iktidar etmekle mümkündür. Rusya Parlamentosu Duma'da sayın Baş'ın 5 saatlik verdiği brifing bile dünyanın MEM'e ne kadar ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Bugün ülkemizde insanlar meydanlardadır. Sebep ne olursa olsun bu bir hak arayışıdır, arzumuz kimsenin burnu kanamadan doğruya ve güzele ulaşabilmektir. Millet olarak verdiğimiz tepkiye paralel çözüm yollarını da aynı heyecanla aramak zorundayız. Aksi halde bir bataklıktan çıkıp bir başka bataklığa düşmek söz konusu olacaktır. Millet olarak kaybetmeye tahammülüz kalmamıştır. Ön yargılardan sıyrılmış birlik için, bayrak için, millet ve devlet için mücadele veren gençliğimiz ve bunları destekleyen yüce Türk milleti inanıyorum ki, doğru adresi bulacaktır. Çözümün adresi Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi'dir." Bitkilerle tedavi desteklenmelidir BTP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, açıklamasında sağlık uygulamaları konusunda şu hususlara parmak bastı. * Katılım payı adı altında hastalardan alınan para zaten geçim sıkıntısı çeken vatandaşın bütçesini etkilemektedir. Zaman içerisinde katkı payları giderek artmaktadır. * Sağlıkta temel yaklaşım 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' mantığı ile hareket etmekle mümkündür. Bunun yolu sadece tedavi edici hekimlik değil aynı zamanda koruyucu sağlık hizmetlerini devreye koymakla mümkündür. * Alternatif tedavi seçenekleri devlet eliyle desteklenmelidir. Günümüzde endüstriyel tedavi yaklaşımları ile insan adeta bir robot olarak görülmektedir. Tarihi geçmişi olan ve milyonlarca insanın şifa bulduğu fitoterapi yani bitkilerle yapılan tedavi yöntemleri maalesef hükümet eliyle kösteklenmektedir. * İnsan sağlığı hiçe sayılmıştır. Özellikle GDO'lu ürünler insan sağlığı için tehlike saçmaktadır. Mısır şurubu, ithal et furyası ile insanımız sermayeye peşkeş çekilmiştir. * Sağlıktaki dönüşüm politikalarının neticesinde adeta toplum hasta olmuştur. Hasta sayısında da bir patlama meydana gelmiştir. Bugün ülke olarak yaşadığımız sosyal çalkantının sebeplerinden bir tanesi de devletin bütçesini zorlayan, sağlık çalışanlarını sokağa döken, hastaları bir türlü tatmin edemeyen sağlık yaklaşımlarıdır. Bugüne kadar günü kurtarma adına hareket eden AKP hükümetinin sığ ve ithal politikaları iflas etmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.