Ol Rasulullah (sav) iyi bir devlet adamı, iyi bir mücahid, iyi bir ticaret adamı, iyi bir aile reisiydi, bunların ötesinde O çok iyi bir insandı. Nezaket ve nezafet ehli idi.Tasavvuf Hz. Peygamber'in ahlakının kurumlaşmış hali ve devamı ise bu gün bu nezafeti, nezaketi, hilmi, rıfkı, yumuşaklığı yaşayabilmek için Tasavvufla hemhal olmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bu ölçüleri koruyabilirsek eğer, o zaman İslam'ı kamil anlamda yaşayabileceğiz.Tasavvufla ilgilenen insanlarda bir yavaşlık bir sekine görüyoruz, bu yavaşlık tepkide yavaşlık ya da durgunluk değil, ölçüyü muhafaza edebilmek için gerekli olan temkinli olma hali aslında. Herşeye kolayca sinirlenen, bağırıp çağırmayı adet edinmiş, "kaba" tabir edebileceğimiz insanlar namaz da kılsalar, oruç da tutsalar İslam'ın bu nezafet ölçüsünü kendilerine maletmedikten sonra kamil mümin gibi davranabilmeleri biraz zordur herhalde.Daha önceki bir yazıda kişinin kalbine dolan imanın, nurun, feyzin ve muhabbetin azalarına aksedeceğinden ve böyle insanların görülünce tanınabileceğinden bahisle, kalbi ibadetlerin hallerden anlaşılabileceğini tasavvuf büyüklerinin dilinden yazmıştık.Peki bu halin bir hazırlık aşaması yok mu? Elbette var. Terbiyesi altına girilen insan-ı kamil'in salik'in gönlünü işlemesi, gönlündeki hastalıkları, kusurları salike bir şekilde bildirmesi, hissettirmesi bunu yaparken de gayet nezafet ve nezaket ehli olmasıdır. "Mümin müminin aynasıdır" hadis-i şerifini burada da hatırlamamız gerekiyor. Çoğu insan güzel olanı kendine maletme, örnek alma eğilimindedir. Üstelik örnek olan insanda nezaket ve nezafet ölçüsü varsa."İlahi ve nebevi metod, yerinde ve zamanında nasıl hareket edeceğini bilen dengeli ve kararlı insan yetiştirir. Bu da insanı tanımakla, onun için gerekli olanları vermekle, ihtiyaçlarını yeterince karşılamakla gerçekleşir. Resul-i Ekrem'in yaptığı mukaddes görev bu idi. Kamil, olgun, hilm sahibi, dengeli insanı yetiştirmek? Bu insan, yerine göre hareketini ayarlayabilen insandır? Tarihi boyunca müminler, birbirini yıkayan iki el gibi birbirlerine şefkat, merhamet, rikkat ve nezafetle muamele etmişlerdir"(İman ve İnsan, Prof. Dr. Haydar Baş, 95)Rahmet ayı Ramazanda hilm, rıfk, nezafet, nezaket sahibi olmak daha da önem kazanmaktadır. Nefsin birçok nimetlerden uzak kaldığı oruç sırasında belki sinirlenmek, kaba davranmak daha kolaydır orucun maneviyatını yakalayamamış, kamilleşme niyetinde olmayanlar için.Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki; "Ya Aişe rıfk ve yumuşaklıktan nasip alan dünya ve ahiret hayırlarından nasibini almıştır. Rıfk ve yumuşaklıktan mahrum olan da dünya ve ahiret iyiliklerinden mahrum kalmıştır". Merhaba sevgili okuyucular, biraz eleştirel bir yazı oldu fakat, aslında bağırıp çağırmayı adet edinmiş insanların da mutlaka bir derdi, bir stresi vardır, bizim onlara daha anlayışlı davranmamız gerekir, eğer hilm sahibi olduğumuzu iddia ediyorsak?Yazının mutfağındayız, Ramazanı bütün güzelliği ile yaşayabiliriz inşaallah. Ulaşabildiğimiz her köşeye bucağa gönülden selam olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022