Bugün Ramazan Bayramı... Siz okurlarımızın, milletimizin ve tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı kutlu olsun.
Hz. Peygamber Veda Hutbesi'nde kurtuluş adresini Kur'an ve Ehl-i Beyt olarak ilan etmiş ve Gadir-i Hum Hutbesi'nde de kendisinden sonra insanların önderlerinin İmam Ali ve Ehl-i Beyt soyundan gelecek imamlar olduğunu tebliğ etmiştir.
İşte bu, kıyamete kadar insanları hidayet üzere tutacak olan kurtarıcı nesil ancak tertemiz bir anne ve tertemiz bir babadan gelmesi gerekiyordu ve öyle de oldu.
Hz. Ali Efendimiz, Peygamberimizin dizi dibinde yetişen, "kardeşim" dediği, canından sevdiği kızını emanet ettiği mükemmel bir şahsiyet.
Hem Hz. Fatıma, hem de Hz. Ali, bizzat Cenab-ı Hakk'ın Kur'an'da beyanıyla "tertemizdir" (Ahzab:33) ve tüm Müslümanların Onları sevmesi farz kılınmıştır (Şura:23).
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Ehl-i Beyt Külliyatı'ndan olan Hz. Fatıma eserinden istifade ederek Ehl-i Beyt'in bu seçkin insanlarını sizlere anlatmaya çalışıyoruz. İnşallah bu vesile ile Onların şefaatlerini niyaz ediyoruz.
Hz. Fatıma annemiz, Hz. Peygamber'in neslini devam ettiren kişidir.
Daha doğumundan önce harikulade hallerle seçilmişliği ortaya konulmuştur.
Hz. Fatıma, daha anne karnındayken konuşmaya başlamış ve Kureyş kadınları tarafından yalnız bırakılan annesinin yalnızlığını gidermeye çalışmıştır.
Bir gün Rasulullah (s.a.v.) eve geldi ve Hz. Fatıma'yla konuşan Hz. Hatice'nin sesini duydu. Dedi ki, "Kiminle konuşuyorsun ey Hatice?"
Hz. Hatice, "Şu an benim rahmimde bulunan cenin, ben evde yalnız kaldığım zaman, rahmin karanlığından benimle konuşur, sohbet eder" dedi.
Rasulullah gülümsedi ve şöyle dedi: "Ey Hatice! Şu anda kardeşim Cebrail, seninle bu şekilde konuşanın Benim kızım olduğunu ve O'nun tertemiz kılınmış bir zürriyet olduğunu, Yüce Allah'ın O'nun adını Fatıma diye koymamı emrettiğini ve Yüce Allah'ın O'nun soyundan, mü'minleri hidayete ulaştıracak imamlar ortaya çıkaracağını söylüyor."
Gördüğünüz gibi, Hz. Fatıma'nın ismi bizzat Cenab-ı Hak tarafından daha doğmadan önce konulmuştur ve neslinin mükemmelliği de daha doğmadan müjdelenmiştir.
Hz. Fatıma'nın annesinin karnında iken konuşması ile ilgili bir rivayet de, Kureyş müşriklerinin Rasulullah'tan Ay'ın yarılması mucizesini istemeleri sırasında olmuştur.
O sırada Fatıma'ya hamile olan Hz. Hatice şöyle dedi: "Muhammed'i yalanlayanların ziyanı ne korkunçtur! O resullerin ve nebilerin en hayırlısıdır." O sırada karnından Fatıma şöyle seslendi: "Anneciğim! Üzülme, korkma! Çünkü Allah, Babamla beraberdir."
Hz. Fatıma'nın doğumu da olağanüstü hadiselerle gerçekleşmiştir.
Hz. Hatice, doğum sancıları sıklaştığı zaman komşularını ve Haşimoğulları'nın kadınlarını yardıma çağırdı. Ancak Hz. Muhammed ile olan evliliğini bahane ederek O'nu boykot eden kadınlar doğumuna da gelmeyeceklerini haber verdiler.
Böyle bir anda Cenab-ı Hak O'nu yalnız bırakmadı. Allah'ın melekleri ve insanlık tarihinin dört büyük kadını O'na yardıma gönderildiler. Ve Hz. Hatice'ye şöyle hitap ettiler:
"Ey Hatice! Üzülme, biz Rabbin tarafından Sana gönderilmiş elçileriz. Biz Senin kardeşleriniz. Ben Sare, bu da Mezahim kızı Asiye'dir. O Senin cennetteki arkadaşındır. Bu da İmran kızı Meryem'dir. Bu ise, Musa b. İmran'ın (a.s.) kızkardeşi Gülsüm'dür. Senin doğum esnasında çekeceğin zorlukları hafifletmek için Allah bizi Sana gönderdi."
Böylece Hz. Hatice'nin biri sağında, biri solunda, biri önünde, biri de arkasında oturdu. Derken temiz ve pak olarak cennet gülü Hz. Fatıma doğdu. Hz. Fatıma doğunca, O'nun pak bedeninden bir nur yükseldi. Bu nur bütün Mekke evlerine girdi.
Önünde oturan kadın Hz. Fatıma'yı aldı ve Kevser suyuyla yıkadı. İki beyaz hırka çıkardı. Birini bedenine sardı, birini de üzerine örttü. Sonra Hz. Fatıma'yı konuşturmaya çalıştı. Hz. Fatıma şehadet getirdi ve bu kadınlara selam verdi. Kadınlardan her birini isim vererek selamladı. Kadınlar da O'na gülümsediler. Dediler ki: "Ey Hatice! Temiz, pak, arı ve uğurlu olarak al O'nu. O'na ve soyuna bereket verilmiştir."
Bi'set'in, yani Hz. Peygamber'in peygamberlikle görevlendirilmesinin 10'uncu yılı İslam tarihçileri tarafından "Hüzün Yılı" olarak adlandırılır. Bu yıl Rasulullah Efendimiz, hem hanımı Hz. Hatice'yi, hem de amcası Hz. Ebu Talib'i kaybetmiştir.
Bundan sonra Hz. Fatıma için de çok zor bir dönem başlıyordu. Hz. Fatıma (a.s.), annesine en çok ihtiyacı olduğu bir çağda O'nu kaybetmişti.
Hz. Peygamber defin işlemlerini halledip, Hz. Fatıma'nın yanına döndüğünde, "Babacığım annem nerededir?" diye sordu. O'na nasıl cevap vereceğini düşündüğü bir sırada Cebrail (a.s.) nazil olup şöyle dedi: "Ya Muhammed! Fatıma'ya cevabında de ki: Annen zebercedden yapılmış bir sarayda tam bir huzur ve rahatlık içerisinde yaşıyor."
Hz. Hatice'nin vefatından sonra Hz. Peygamber Hz. Fatıma'ya hem annelik hem de babalık yapmıştır. Hz. Fatıma biraz büyünce de Hz. Peygamber'e annelik yapmıştır, bu sebeple Rasulullah O'na "babasının annesi" derdi.
Muttaki, Hz. Aişe'den şunu nakletmiştir:
"Hz. Peygamber, Fatıma'nın saçlarından çok öperdi."
Hz. Fatıma Rasulullah'ın ilgisi ve terbiyesi ile yetişiyordu. Ve büyüdükçe pek çok hadis-i şerifle sabittir ki, O'na en benzeyen kişi oldu. Sahabesinin içinde, O'nun fikirlerini en iyi anlayan ve İslam'ı hayatına en güzel şekilde geçiren kişi de Hz. Fatıma oldu.
Tirmizi'de Hz. Aişe'den şöyle rivayet edilmiştir: "Ben Rasulullah'ın kızı Fatıma kadar; oturup kalkmasında, tutum ve vakarında Rasulullah'a benzeyen birisini görmedim."
Ahmed ibn Hanbel, Enes b. Malik'ten şöyle rivayet eder:
"Hiç himse Hasan bin Ali ve Fatıma kadar Rasulullah'a benzemiyordu."
Ümmü Seleme'den şöyle bir rivayet vardır: "Rasulullah'ın (s.a.v) kızı Fatıma, insanlar içinde yüz ve sima olarak Rasulullah'a en çok benzeyen kimseydi."
Ebu Davud Sünen'inde Rasulullah'ın hizmetkârı olan Sevban'dan nakille şöyle anlatıyor: "Rasulullah (s.a.v.) yolculuğa çıktığında, ailesinden en son görüştüğü kimse Fatıma (a.s.) idi ve yolculuktan döndüğünde ilk uğradığı kimse de Fatıma (a.s.) idi."
Daha geniş bilgi için mutlaka Prof. Dr. Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı'nı alıp okumalısınız.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Beklenen enflasyona göre belirlemek büyük adaletsizlik! / 12.11.2024
- Atatürk, son anlarında çokça 'Allah' demiştir / 09.11.2024
- Trump’ın dönüşü, dünyayı ve Türkiye’yi nasıl etkiler? / 08.11.2024
- Barış süreci dediler yine kavga getirdiler / 06.11.2024
- ‘Alırken kepçeyle verirken kaşıkla’ / 05.11.2024
- Allah, Türk milletine bağımsızlığı Atatürk’le nasip etti / 02.11.2024
- ‘Emperyal güçler Kıbrıs'ı istiyor’ / 01.11.2024
- BTP’den örnek Cumhuriyet kutlaması / 30.10.2024
- Bağımsızlık yürüyüşü Cumhuriyetle taçlandı / 29.10.2024
- Türk milleti gerçek Atatürk’ü O’ndan öğrendi / 26.10.2024
- Atatürk, son anlarında çokça 'Allah' demiştir / 09.11.2024
- Trump’ın dönüşü, dünyayı ve Türkiye’yi nasıl etkiler? / 08.11.2024
- Barış süreci dediler yine kavga getirdiler / 06.11.2024
- ‘Alırken kepçeyle verirken kaşıkla’ / 05.11.2024
- Allah, Türk milletine bağımsızlığı Atatürk’le nasip etti / 02.11.2024
- ‘Emperyal güçler Kıbrıs'ı istiyor’ / 01.11.2024
- BTP’den örnek Cumhuriyet kutlaması / 30.10.2024
- Bağımsızlık yürüyüşü Cumhuriyetle taçlandı / 29.10.2024
- Türk milleti gerçek Atatürk’ü O’ndan öğrendi / 26.10.2024