Seçim atmosferine ciddi ciddi girmiş bulunuyoruz.
İktidar çevreleri, yeniden seçilebilmek, koltuklarını koruyabilmek için iyiden iyiye kesenin ağzını açmış bulunuyorlar.
Kesenin ağzı ne kadar açılırsa açılsın, ekonomideki açıklar, bütçedeki açıklar, halkın temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında yaşadıkları açıklar o kadar fazla, o kadar derin ki, asla açıkları kapatmaya yetmiyor.
Yırtık büyük yama küçük ve iplik çürük.
Bir köşe kapatılıyor ama ardından bin köşe ayazda kalıyor.
Seçimler yapılır, yeni gelen kadrolar, geçmişin hesaplarını sorabilirler mi yoksa soramazlar mı, onu zaman gösterecek ama, ondan önce önüne sandık gelecek olan seçmen, kesinlikle geçmişin hesabını sandıkta sormalıdır ve soracaktır.
Bu kış günlerinde, lapa lapa yağan karlar altında, en temel ihtiyaç maddelerini, beş kuruş daha, on kuruş daha ucuza alabilmek için saatlerce kuyruklarda bekleyen çilekeş insanlar, zaten kendilerine bu sıkıntıları yaşatanları asla unutmuyorlar ve her dem onların kulaklarını çınlatıyorlar.
Neredeyse günün her saatinde, çarşıda-pazarda, markette-bakkalda alışveriş ederken, devasa faturalar eline tutuşturulurken, kiraların ödeme vakitleri gelip çatarken, iktidar sahiplerini, bu çekilmez sıkıntıları kendilerine hazırlayanları asla unutmayan seçmen, elbette ve kesinlikle yarın sandık başına gittiğinde de unutmayacak ve hesap soracaktır.
Mevcut iktidarın yerine gelecek olanlar, hayat şartlarını kolaylaştırıcı adımlar atarlar mı atmazlar mı, nüfusun yüzde doksanının omuzlarına çökmüş olan ağır yükleri hafifletecek düzenlemeler yaparlar mı yapmazlar mı, ömrü olanlar elbette şahit olacaklardır.
Hepsinden daha önemlisi de; ülke nüfusunun yüzde doksanına, varlık içinde bu yoklukları yaşatanlardan hesap soracaklar mı?
'Faize karşıyız, faiz lobilerine savaş açtık' diye diye, bankaların bir yıllık kârlarını yüzde 336 artıracak düzenlemeler yapanlardan hesap sorabilecekler mi?
Geçmişte, tarım ve hayvancılıkta kendisine yettiği gibi, komşu ülkeleri de besleyen bu ülkenin insanlarını, bir yudum süte, bir kilo ete ve bir parça peynire muhtaç hale getirenlerden hesap sorabilecekler mi?
Tarlasını-çayırını, yaylasını-ovasını, deresini-tepesini, asırlardır akmakta olan çayını-ırmağını, bir avuç rantiyeciye karşı korumak için, gece-gündüz ve aylarca ve dahi yıllarca, bölge sakinlerini nöbet tutmak zorunda bırakanlardan yeni gelen iktidar hesap sorabilecek mi?
İşi seçimden sonrasına bırakmadan seçmen, sandık başında bütün bunların hesabını sormalıdır.
Çünkü hesap sormak, önce seçmene düşer.
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025