Bugün bir mekânda iki arkadaşın kendi aralarındaki konuşmalarına şahit oldum. Bu yazımda o konuşmaları aktarıyorum:Hercayi dedi ki: "Malum partinin devr-i iktidarında bal tutup parmağını yalamak varken enayiliği tercih edip muhalif oldun, vatan, millet, bayrak, devlet, bağımsızlık, yerlilik, millîlik, hak hukuk, insanlık, vazife davası gütmeye başladın."Enayi şöyle cevap verdi: "O malum partinin devr-i iktidarı onların özel şirketi, kişisel malı mükü değildir. Türk milletinin kendisini bir dönem için yönetsin, bir dönem vatan, devlet, hazine emanetlerine sahip çıksın, nöbetçilik, bekçilik etsinler diye verilmiş bir millî sorumluluktur. Senin bana yaptığın nasıl ahlaksızca bir tekliftir ki tüyü bitmemiş yetimlerin devleti, vatanı ve hazinesi olan Türk'ün kamusal malına, mülküne, parasına puluna usulsüzce ortak olmamı teklif ediyorsun, olmayınca beni enayilikle suçluyorsun."Hercayi: "Sana ne vatandan, devletten, bayraktan, milletten, çekiver kuyruğunu gitsin. PKK'yla işbirliği halinde devleti ve vatanı bölüyorlarmış bölsünler. Bu dünyaya bir daha mı geleceksin, çal çırp, al götür, anlık ve günlük menfaatlerine, yeyip içip eğlenmene bak."Enayi: "Allah insana bu dünyada bir defalığına mahsus olmak üzere bir tek ömür vermiştir. Bu ömrü iki şekilde yaşama ihtimali var: Ya insanca, haysiyetlice, şereflice, hak hukuk, adalet ölçüleri içinde dürüstçe yaşayacaksın ya da devlet millet malı demeden, hazine parası demeden usullü ya da usulsüzce yiyeceksin, hırsızlayacaksın, aşırıp götüreceksin. Ben birinci seçeneği tercih ettiysem ve böyle yapmakla enayi olduysam, bu enayilik yaftasını yapıştıran enayilerin yorumlarına esir olacak kadar enayi değilim."Hercayi: "Aslında vaktiyle liberal, renksiz, ateist, dinsiz geçinenler ve Hristiyanlıktan Budistliğe, Türklükten Yunanlığa kadar her kapıyı dolaşıp gelerek Müslümanlık iddia eden, ekranlardan şuh haliyle namaz tarifi veren donsuzlar bile çok dindar, çok Müslüman görünerek, televizyoncular, gazeteciler nezaretinde umre seyahatlerine çıkarak iş, ihale, para, şan, şöhret koparma peşindeyken, sen eskiden de şimdi de samimi dindar olduğun halde, bu dindarlığını malum parti nezdinde pazarlayıp da bir köşe kapmaya çalışmıyorsun. Bu enayilikten ne kazanmayı umuyorsun? Yazık ediyorsun kendine."Enayi: "Reklam ve menfaat muhafazakârlarının iltifatına, teveccühüne, alkışlamasına, vereceği oya sığınacak kadar basiret ve feraset yoksunu İslamcı görünümlü ibişlerin lutfuna değil; onları da hesaba çekecek olan gerçek yaratıcı ve Hak Tanrı olan Allah'ın lutfuna talip olduğum için, tek sermayem olan samimi imanımı aşağılık, kirli, pis irin kabilinden olan dünya menfaati için pazarlama gereği duymamayı enayilik olarak niteleyenlere acı acı gülmek özgürlüğü ve rahatlığı veriyor bana."Hercayi: "Yeni Türkiye'nin Belam-ı Bauraları tarafından kılıfına uydurulmuş, sahte fetvalarla meşrulaştırılmış bir sürü makam, para ve kadın imkânlarını enayice bir tarafa itmeni anlayamıyorum, aklım havsalam almıyor bir türlü. Hem bunlar kendilerine biat etmeyenleri vatandaştan ve insandan saymadıkları için en acımasız cezalarla yok etmeye çalışıyorlar. Korkmuyor musun?"Enayi: "Kendisini kendi eliyle kişisel menfaat ve korku kafesine hapseden leş kargalarının anlayamayacağı kadar yüksek ve derin bir ruh özgürlüğüdür bu. Hayatın gayelerinden birinin ve en temelinin masa, kasa, nisa imtihanını başarıyla vermek olduğunun idrakinde olan bir ruh ve beyin asaletidir bu benim enayiliğim."İşte iki vatandaşın tatlı tatlı muhabbetleri bu minval üzere devam edip gidiyordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015