Her şart ve dönemin; iyileri kötüleri, haklıları haksızları, zalimleri mazlumları bulunacaktır. İlk insanla birlikte kan dökülme hadisesi gerçekleşmeye başlamış, Hazreti Adem Peygamberin Oğlu Kabil, kardeşi Habil'i haksız yere öldürmüş, ilk katil olayı böylece gerçekleşmiştir. Kan dökenlerin adı önce Kabil olmuş, sonra başka başka isimler olmuş, bir dönemde Yezit olmuş, şimdi de İsrail...
Hz. Adem'den bu yana ve kıyamete kadar iyi ile kötünün, hak ile batılın temsilcileri, yar ve yarenleri mutlaka olacaktır. Önemli olan; yaşadığımız zaman ve şartlarda duracağımız saftır, sergileyeceğimiz duruştur. Kıyamete kadar "yezitlerin" de "Hüseyinlerin" de varisleri bitmeyecektir.
Her fert sergileyeceği davranışla mutlaka bir safta yer almıştır; kendisi safını bilse de bilmese de (!) safından hesaba çekilecektir.Ateş ateştir; ister bilerek, ister bilmeyerek olsun, içerisine düşeni yakar? Kişinin safını belirlemesi de bundan dolayı çok önemlidir; Hz. Hüseyin'i ve varislerini katledenler ve o safta yer alanlar, hesap gününde 'ben bilmeden yaptım' deme şansına asla sahip değildir.Zulmü yapanın, dinine ırkına bakılmaz. Zalim, zalimdir! Zalimin safında yer alan da zalimdir; adı, ırkı, dini, rütbesi, şartları ne olursa olsun değişmez.
Yaşadığımız dünyaya baktığımızda son asrın kan emici toplumlarının başında İsrail ve onun destekçisi ABD gelmektedir. Siyasi iktidarlar, özellikle de bizi idare edenler uzun zamandır bu kan emici toplumlarla "dostluk grupları(!), "stratejik ortaklıklar" kurmakta, zalimin gücüne güç katmaktadır. Sözde Hoşgörü ve diyalog faaliyetleriyle de yapılan zulümler ve işgaller görmezlikten getirilmeye çalışılmaktadır.
Gazze de meydana gelen son soykırım saldırıları karşısında sözüm ona uygar batının, diyalogcuların, papazların hahamların sesi çıkmamaktadır. Diğerleri de sadece kınama ve nefret demeçleri vermekte, hukuki ve siyasi herhangi bir yaptırım yapılamamaktadır. İnsan hakları savunucuları,gene suskun, zalim İsrail her türlü zalimliklerine devam ediyor, hava saldırılarının yanında kara harekatı da başlatacağını haber vermektedir.
Bugün Muharrem ayının ilk günleri, asırlar önce bugünlerde Kerbelâ da Hazreti Hüseyin ve yarenlerinin çektiği çilenin benzeri Gazzede yaşanmaktadır. Dün Onların, bugün Filistinlilerin kanı akmaktadır. Dün de bugünde insanlık suskun, sadece seyretmekle yetiniyor. Ya Rabbi bu ne gaflet, bu ne ayıp, herkes gündelik işleriyle meşgul? Filistin kan ağlıyor, açlık, sefillik diz boyu, ölüm kol geziyor?Dün Irak, bugün Filistin, yarın bir başka yer?Her yer bir Kerbelâ..!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025