Her durumda Allah’a hamd olsun
Resûlullah (s.a.a.) Kendisini sevindiren bir şeyle karşılaştığı zaman, “Nimetten dolayı Allah’a hamd olsun” derdi. Karşısına üzüntü verici bir şey çıktığı zaman da, “Her durumda Allah’a hamd olsun” derdi
07.01.2024 09:56:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





Ömer b. Yezid rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a dedim ki:
"Allah Azze ve Celle'den bana mal vermesini istedim, verdi. Bana evlat vermesini istedim, verdi. Bir ev vermesini istedim, verdi. Bunun, benim için peyderpey helâka götürücü bir sınama olmasından korktum."
İmam buyurdu ki: "Allah'a yemin ederim ki, bu nimetlere karşılık hamd edildiği sürece böyle bir durum olmaz." (Usul-i Kâfi, c.2, s.203).
Hammad b. Osman rivayet eder:
Bir gün Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) mescidden çıktı. Bineğini kaybetmişti.
Dedi ki: "Elhamdülillah/Allah'a hamd olsun."
Biri dedi ki: "Canım sana feda olsun. "Allah'a hakkıyla şükredeceğim" dememiş miydin?"
Ebu Abdullah buyurdu ki: "Elhamdülillah, dediğimi duymadın mı?" (Usul-i, Kâfi c.2, s.204).
Musenna el-Hannat rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) şöyle dedi:
"Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi) kendisini sevindiren bir şeyle karşılaştığı zaman, "Nimetten dolayı Allah'a hamd olsun" derdi. Karşısına üzüntü verici bir şey çıktığı zaman da, "Her durumda Allah'a hamd olsun" derdi." (Usul-i Kâfi, c.2, s.204).
Hafs el-Kunasî rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:
"Bir belaya düçâr olmuş birini görüp de "Sana verdiği beladan beni uzak tutan ve verdiği sağlıkla beni senden üstün tutan Allah'a hamd olsun. Allah'ım, bu adama verdiğin beladan beni uzak tut" diyen bir kul, kesinlikle o belaya düşmez." (Usul-i Kâfi, c.2, s.205).
Halid b. Nacih rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: "Sana verilen nimet noktasında bir başkasının imtihan edildiğini görürsen şöyle de: "Allah'ım! (Bu adamla) alay etmiyorum, (bana bahşettiğin nimetlerden dolayı da) övünmüyorum; fakat bana verdiğin büyük nimetlerden dolayı Sana hamd ediyorum." (Usul-i Kâfi, c.2, s.205).
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'a dedim ki:
"Allah Azze ve Celle'den bana mal vermesini istedim, verdi. Bana evlat vermesini istedim, verdi. Bir ev vermesini istedim, verdi. Bunun, benim için peyderpey helâka götürücü bir sınama olmasından korktum."
İmam buyurdu ki: "Allah'a yemin ederim ki, bu nimetlere karşılık hamd edildiği sürece böyle bir durum olmaz." (Usul-i Kâfi, c.2, s.203).
Hammad b. Osman rivayet eder:
Bir gün Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) mescidden çıktı. Bineğini kaybetmişti.
Dedi ki: "Elhamdülillah/Allah'a hamd olsun."
Biri dedi ki: "Canım sana feda olsun. "Allah'a hakkıyla şükredeceğim" dememiş miydin?"
Ebu Abdullah buyurdu ki: "Elhamdülillah, dediğimi duymadın mı?" (Usul-i, Kâfi c.2, s.204).
Musenna el-Hannat rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) şöyle dedi:
"Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi) kendisini sevindiren bir şeyle karşılaştığı zaman, "Nimetten dolayı Allah'a hamd olsun" derdi. Karşısına üzüntü verici bir şey çıktığı zaman da, "Her durumda Allah'a hamd olsun" derdi." (Usul-i Kâfi, c.2, s.204).
Hafs el-Kunasî rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:
"Bir belaya düçâr olmuş birini görüp de "Sana verdiği beladan beni uzak tutan ve verdiği sağlıkla beni senden üstün tutan Allah'a hamd olsun. Allah'ım, bu adama verdiğin beladan beni uzak tut" diyen bir kul, kesinlikle o belaya düşmez." (Usul-i Kâfi, c.2, s.205).
Halid b. Nacih rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: "Sana verilen nimet noktasında bir başkasının imtihan edildiğini görürsen şöyle de: "Allah'ım! (Bu adamla) alay etmiyorum, (bana bahşettiğin nimetlerden dolayı da) övünmüyorum; fakat bana verdiğin büyük nimetlerden dolayı Sana hamd ediyorum." (Usul-i Kâfi, c.2, s.205).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.