Hep Rusçu yaftası

Türkiye'nin maden zenginliklerini sömüren yabancılar ve onların yerli işbirlikçileri, sömürülerinin önüne geçileceğini, Türk milletine ait olan değerler üzerinden elde ettikleri çıkarlarının son bulacağını gördüklerinde başvurdukları şeylerden biri  'Rusçu' yaftası olmuş.Türkiye sahip olduğu petrol rezervlerinin zengin, ama derinde olduğu gerçeği 1960'lı yıllarda Türkiye'yi 6 bin metre derin sondaj yapabilen makineler alınması gerektiği noktasına getirir. Dönemin hükümeti derin sondaj yapabilen makineleri ABD'den satın alma görevini, 2004 yılında Tuzla'daki evinde bir cinayete kurban giden İhsan Güven'e tevdi eder.İhsan Güven hemen kolları sıvar ve bir heyet oluşturarak soluğu ABD'de alır.Amaç 6 bin metre sondaj yapabilen makine ve teçhizatı 'müttefik' ABD'den alabilmektir. Bütün uğraşlarına rağmen İhsan Güven başkanlığındaki heyet, ABD'den bu makineleri alamaz.Bu makinelere Türkiye'nin sahip olmasını istemeyen ABD, bin dereden su getirir ve sonuçta Türk heyet eli boş bir şekilde ülkeye dönmek zorunda kalır.İhsan Güven bu işin peşini bırakmaz.'ABD vermiyorsa biz de Rusya'dan alırız' diyerek heyetiyle Rusya'nın yolunu tutar. ABD'nin yaptığı hainliğe karşı Rusya dostluk elini uzatır ve 6 bin metre derin petrol sondajı yapabilen 10 tane makine alın anlaşması imzalanır.İhsan Güven başkanlığındaki heyet, görevini başarmış olmanın gururuyla yurda döner.Rusya makineleri peyderpey Türkiye'ye göndermeye başlar. Rusya'dan ilk derin sondaj makinesi Türkiye'ye ulaştığında ne olur biliyor musunuz?Türkiye'ye derin sondaj makinesi satmayan ABD ve onun yerli işbirlikçileri devreye girer.Sonuçta Türkiye'de hükümet değişir. Türkiye'nin sahip olduğu derindeki petrol zenginliklerini gün yüzüne çıkarılması için olmazsa olmaz mesabesinde olan bu Rus makinelerine Türkiye'de göreve yeni gelen hükümet, 'Rusçu' gözüyle bakar ve geri gönderir ve makine alım anlaşmasını iptal eder.Bu sayede Türkiye topraklarında derinde olduğu bilinmesine rağmen makine yoksunluğu nedeniyle petrolün çıkarılıp Türk milletinin hizmetine verilmesine engel olunmuş olur. Burada bahsettiğimiz petroldeki entrikalardan yalnızca bir tanesidir. Makinelere 'Rusçu' yaftası yapıştırarak Türkiye üzerinde emelleri olan güçlerin çıkarı korunmuş oldu.Bütün bunları neden paylaştım?Aynı yafta farklı bir şekilde yine karşımıza çıktı?Seçim sürecinde Türkiye'de ne Kılıçdaroğlu, ne Bahçeli ne de diğer siyasilerin dile getirmeye cesaret edemedikleri Türkiye'nin 3 katrilyon dolar değerinde 53 farklı maden rezervine sahip olduğunu sadece Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş dile getirdi. Prof. Dr. Baş, bu madenlerin saymakla da yetinmedi ve kendi tezi olan Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak bu zenginlikleri ecnebilerden alıp, gerçek sahibi olan milletimizin hizmetine sunacağını haykırdı.Ne mi oldu?Yıllar önce Rusya'dan alınan makinelere 'Rusçu' yaftası yapıştırıldığı gibi bu defa da 'Haydar Baş Rusçu oldu' iftirasıyla Türkiye'nin zenginliklerinin milletin olmasının önüne geçtiler.Oysa Haydar Baş'ı tanıyan Ruslar İslam'la müşerref oluyor, 'Ne mutlu Türküm diyene' diyerek milletimize olan hayranlıklarını dile getiriyorlardı.