İnsan eğitiminde iki yön öne çıkar. Bunlardan biri insanın akıl, fikir ve kültür yönü; diğeri ise, kalbî ve vicdanî yönüdür. Akıl, yönü daha çok pozitif bir eğitimi, kalp yönü ise ruhî bir eğitimi gerektirir Subjektif ölçü anlayışlara göre değil, objektif hakikat ölçüsüne göre insanı eğitmek, insanın fıtratına, yaratılışına ve ruhbeden ahengine uygun ölçülere kavuşmak, kesinlikle şarttır, zaruridir. Bu ilahi ve objektif ölçüde ne dış alemden uzak iç oluş, ne iç alemden uzak dış oluş, istenilen değildir. İnsanı her iki alem ve cihette kemale taşıma oluş ve vuslatını gerçekletirmek gerekir. Böylece kendisini kontrol ve murakabe ettiği şüphesiz olan kudretin hesaba çekeceğine inandıktan sonra insanı dış alemin mimarı durumuna getirmek lazımdır.İnsanın eğitiminde başlıca iki yön öne çıkar. Bunlardan birisi insanın akıl, fikir ve kültür yönü; diğeri ise, kalbî ve vicdanî yönüdür. Akıl, fikir ve kültür yönü daha çok pozitif bir eğitimi, kalp ve vicdan yönü ise ruhî bir eğitimi ilgilendirmektedir Eğitimde her iki yön önem arzettiği halde, ruhî cephe daha ziyade öne çıkmaktadır. Zira ruh ve kalp, beden ülkesinin hükümdarı gibidir. Nitekim hadisi şerifte, "O iyi olursa bütün vücut iyi olur, o kötü olursa bütün vücut kötü oyur" buyurulmaktadır.Beşeri eğitim sistemleri, daha ziyade öğrenim esaslarını öne çıkardıkları için insandaki ruhbeden, akılkalp ahengine yönelik dengeli eğitimden uzaktırlar. Böylece bazen bizzat eğitim ve öğretim kurumları, insanı fıtratın dışına taşımaktadırlar. Pekçok yerde gözlenen baştankara hürriyet anlayışı, inanç ve akide zaafı hastalığı, milletin hafızası olan tarih şuuru noksanlığı, mesuliyetsizlik hastalığı, kültürel ve vicdani açmazlar, hep bu fıtrat dışı öğretimin ve eğitimin tabii sonuçlarıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.