İslam'ın nüzulü ile emirler teker teker farz kılınmaya başladı. Hicretten sonra Medine devrinde, Bedir gazvesinden iki ay önce nazil olan Bakara suresi 216. Ayeti kerimesinde "Savaş üzerinize yazıldı. Gerçi o, size hoş gelmez."(1) emri ile cihat Müslümanlara farz kılındı.
Bu farzdan sonra Âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed Mustafa(s.a.a.) Müslümanların Peygamberi onların ilk komutanı oldu. Peygamber Efendimiz (s.a.a.) ahlakı ile Müslümanlara örnek olacak ilk başta İmam Ali (a.s.) olmak üzere, Zeyd bin Harise, Ammar bin Yasir, Cafer bin Ebi Talip gibi birçok komutanlar yetiştirmiştir.
Komutanlarını savaşta ve barışta uymaları gereken İslami kurallar ve güzel ahlakla süsleyen Efendimiz, İslam ümmetinin inkişafında bu komutanlarla zamanın süper gücü Bizans İmparatorluğunu dize getirmişti.
Efendimizden (s.a.a.) sonraki devirlerde İslam fetihleri hep başarıları İmanlarından kaynaklanan, Komutanların omuzlarında kıtalara ulaşmıştır. Endülüs'ün fethinde Tarık bin Ziyad veya Anadolu'ya Malazgirt ovasından giren Alparslan bu komutanlardan birkaçıdır.
Haç ve Hilal'in savaşında, bazen fetih edilen toprakların düşmanlar tarafından işgal edilmesinde, düşmana aman vermeyen Müslüman komutanlar vardır. Kudüs'ü andığınızda Selahaddin'i, Mısır'ı zikrettiğinizde Baybars'ı, Haçlı seferi denildiğinde I. Kılıçaslan'ı, Anadolu dediğinizde de Mustafa Kemal Atatürk'ü bilmemiz gerekir!
Birinci dünya savaşında haçlı batılılar Müslüman Osmanlıya birçok cepheden saldırdılar. Bu cephelerdeki Müslüman Türk, komutan ve askerlerinin, yerli milislerle Libya'da, Irak'ta destansı mücadelelerine tarih fazla değil, tam 100 yıl önce şahit olmuştu.
Bu cephelerden biri de Kanal cephesidir. Bu cepheden iki defa Sina çölü yürünerek Süveyş kanalı geçilmeye çalışılmış, başarısız saldırılardan sonra Cemal Paşa'nın komutanlığındaki 4. Ordu komuta merkezi Şam'a geri çekilmiştir.1917 yılında, Bağdat'ın tekrardan ele geçirilebilmesi için oluşturulan Yıldırım ordular komutanlığına, Alman General Falkenhayn atanmıştır. Gazze ve Kudüs komutanı ise Alman Von Kress Paşa olmuştur. Başındaki Alman komutanın ve Halifenin Alman Paşasının talimatıyla "Kudüs'te bulunan Kutsal mekânlar zarar görmesin" diye bir kurşun atmadan Kudüs Almanlar tarafından İngiliz İşgaline terk edilişinin 100. Yılını (9 Aralık 1917) tamamlamış bulunuyoruz. Kudüs halkının, İngilizlere karşı bir direniş göstermemesinin sebebi ise Osmanlıyı işgalci görmeleri, dini liderlerinin İngilizleri, Araplara dost göstermesi idi!
Düşünsenize Allah-ü Teâlâ'nın Müslümana farz kıldığı Efendimizin (s.a.a.) sünneti olan en önemli komutanlık makamına zamanın Halifesinin bir Hıristiyan'ı atamasını. Müslümanların yaşadığı mukaddes deyip savunduğu vatanını, canını, namusunu, malını Hıristiyan bir Alman komutana teslim edilişini anlaya biliyor musunuz? İnancından ve itikadından dolayı tarihteki sekiz haçlı seferine katılıp haçlı ordusunun içinde yer alan, atalarının torunundan bir Alman ordusu mensubundan ne bekleyebilirsiniz?
Kudüs'ün nasıl Müslümanların elinden çıktığını veya Anadolu'nun nasıl bir kurtuluş mücadelesi ile elde edildiğini, cihat Müslümanı Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamak ile mümkündür. Muhakkak ki Mustafa Kemal Atatürk'ü cihat Müslümanı olarak anlayabilmek çok kıymetli Prof. Dr. Haydar Baş beyin, "Hoş geldin Atatürk" kitabı ile mümkündür. İngiliz'e veya batılılara muhabbet besleyenlerin ve uşaklığını yapanların, ne Mustafa Kemal Atatürk ile, ne de İslam ile, bağları ve alakaları olamaz.
1-Hak dini Kur'an dili Elmalılı M. Hamdi Yazır C. 2. S. 757
Bu farzdan sonra Âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed Mustafa(s.a.a.) Müslümanların Peygamberi onların ilk komutanı oldu. Peygamber Efendimiz (s.a.a.) ahlakı ile Müslümanlara örnek olacak ilk başta İmam Ali (a.s.) olmak üzere, Zeyd bin Harise, Ammar bin Yasir, Cafer bin Ebi Talip gibi birçok komutanlar yetiştirmiştir.
Komutanlarını savaşta ve barışta uymaları gereken İslami kurallar ve güzel ahlakla süsleyen Efendimiz, İslam ümmetinin inkişafında bu komutanlarla zamanın süper gücü Bizans İmparatorluğunu dize getirmişti.
Efendimizden (s.a.a.) sonraki devirlerde İslam fetihleri hep başarıları İmanlarından kaynaklanan, Komutanların omuzlarında kıtalara ulaşmıştır. Endülüs'ün fethinde Tarık bin Ziyad veya Anadolu'ya Malazgirt ovasından giren Alparslan bu komutanlardan birkaçıdır.
Haç ve Hilal'in savaşında, bazen fetih edilen toprakların düşmanlar tarafından işgal edilmesinde, düşmana aman vermeyen Müslüman komutanlar vardır. Kudüs'ü andığınızda Selahaddin'i, Mısır'ı zikrettiğinizde Baybars'ı, Haçlı seferi denildiğinde I. Kılıçaslan'ı, Anadolu dediğinizde de Mustafa Kemal Atatürk'ü bilmemiz gerekir!
Birinci dünya savaşında haçlı batılılar Müslüman Osmanlıya birçok cepheden saldırdılar. Bu cephelerdeki Müslüman Türk, komutan ve askerlerinin, yerli milislerle Libya'da, Irak'ta destansı mücadelelerine tarih fazla değil, tam 100 yıl önce şahit olmuştu.
Bu cephelerden biri de Kanal cephesidir. Bu cepheden iki defa Sina çölü yürünerek Süveyş kanalı geçilmeye çalışılmış, başarısız saldırılardan sonra Cemal Paşa'nın komutanlığındaki 4. Ordu komuta merkezi Şam'a geri çekilmiştir.1917 yılında, Bağdat'ın tekrardan ele geçirilebilmesi için oluşturulan Yıldırım ordular komutanlığına, Alman General Falkenhayn atanmıştır. Gazze ve Kudüs komutanı ise Alman Von Kress Paşa olmuştur. Başındaki Alman komutanın ve Halifenin Alman Paşasının talimatıyla "Kudüs'te bulunan Kutsal mekânlar zarar görmesin" diye bir kurşun atmadan Kudüs Almanlar tarafından İngiliz İşgaline terk edilişinin 100. Yılını (9 Aralık 1917) tamamlamış bulunuyoruz. Kudüs halkının, İngilizlere karşı bir direniş göstermemesinin sebebi ise Osmanlıyı işgalci görmeleri, dini liderlerinin İngilizleri, Araplara dost göstermesi idi!
Düşünsenize Allah-ü Teâlâ'nın Müslümana farz kıldığı Efendimizin (s.a.a.) sünneti olan en önemli komutanlık makamına zamanın Halifesinin bir Hıristiyan'ı atamasını. Müslümanların yaşadığı mukaddes deyip savunduğu vatanını, canını, namusunu, malını Hıristiyan bir Alman komutana teslim edilişini anlaya biliyor musunuz? İnancından ve itikadından dolayı tarihteki sekiz haçlı seferine katılıp haçlı ordusunun içinde yer alan, atalarının torunundan bir Alman ordusu mensubundan ne bekleyebilirsiniz?
Kudüs'ün nasıl Müslümanların elinden çıktığını veya Anadolu'nun nasıl bir kurtuluş mücadelesi ile elde edildiğini, cihat Müslümanı Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamak ile mümkündür. Muhakkak ki Mustafa Kemal Atatürk'ü cihat Müslümanı olarak anlayabilmek çok kıymetli Prof. Dr. Haydar Baş beyin, "Hoş geldin Atatürk" kitabı ile mümkündür. İngiliz'e veya batılılara muhabbet besleyenlerin ve uşaklığını yapanların, ne Mustafa Kemal Atatürk ile, ne de İslam ile, bağları ve alakaları olamaz.
1-Hak dini Kur'an dili Elmalılı M. Hamdi Yazır C. 2. S. 757
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Maarif yüzyılı! / 13.01.2025
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024