Halep'i alan Suriye'yi alır
Yaklaşık 5 yıldır devam eden Suriye krizinde barış Halep'te kilitlenmiş durumda. ABD ve Rusya'nın bilek güreşinde Halep'i kim alırsa Suriye'nin kaderinde o belirleyici olacak.
03.10.2016 00:00:00
Rusya ve ABD arasında yaşanan Suriye güreşinde tansiyon giderek yükseliyor. İki ülke arasındaki güç savaşı, Halep üzerinden yapılıyor. Her iki taraf da Halep'i alan Suriye'yi alır görüşünde.
Bir yıl önce başlattığı operasyonla ABD'nin hem Suriye hem de tüm Ortadoğu üzerindeki hesaplarını bozan Rusya, Esad yönetimiyle birlikte ABD ise etkisindeki terör örgütleriyle birlikte Halep'i kontrol etmek istiyor.
Rusya savaş gemisi gönderiyor
İki ülke arasındaki tansiyon yükselirken Rusya bölgedeki askeri varlığını artırmaya devam ediyor. Rusya uçak gemisi RFS Amiral Kuznetsov'u Doğu Akdeniz'e gönderme kararı aldı. 302 metre boyu ve 2 bin mürettebatı ile şimdiye kadar bölgeye gönderilen en büyük ve güçlü savaş gemisi özelliğindeki RFS Amiral Kuznetsov en son 2012'de Doğu Akdeniz'e gitmişti. Yaklaşık 4 ay Doğu Akdeniz'de kalması planlanan uçak gemisinde 50 savaş uçağı, 17 helikopter bulunuyor.
Doğu Akdeniz görevi öncesi Barent Denizi'nde Rusya donanması ile bir tatbikata katılan Amiral Kuznetsov, Cebelitarık Boğazı'nı geçerek Suriye kıyılarına ulaşacak.
ABD'den terör tehdidi
ABD ile Rusya arasındaki Suriye gerilimi karşılıklı açıklamalara da yansıyor. ABD kanadı Rusya'yı teröre maruz kalabileceği yönünde uyarırken Rusya aynı sertlikte cevap veriyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, "Suriye'de iç savaşın devam etmesi durumunda aşırıcı gruplar Suriye'deki bu durumu istismar edebilir ve operasyonlarını genişletebilir. Hiç şüphe yok ki bu Rusya'nın menfaatleriyle çatışabilir ve Rusya şehirleri dahi bu saldırılara maruz kalabilir. Rus askerleri ceset torbalarında ülkelerine dönebilir. Rusya kaynaklarını ve daha fazla savaş uçağını kaybedebilir" derken ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony Blinken'den "Rusya, Suriye'deki adımlarının ciddi sonuçlarını görecek. Rusya, Suriye'de bataklığa saplanabilir. Eğer iç savaş devam ederse dışarıdaki aktörler Rusya'ya karşı Suriye'deki muhaliflere daha fazla silah gönderebilirler" açıklaması gelmişti.
Rusya'dan sert tepki
ABD'den gelen açıklamalara Rusya ise sert karşılık vermişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, "Ceset torbaları', 'Rus kentlerine saldırılar' ve 'uçakların kaybolması' ile ilgili sözlerin bir diplomatın yorumundan çok, bir talimata benzediğini düşünmüyor musunuz?" açıklaması yapmış Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise şu açıklamayı yapmıştı: "Bu, ABD ve müşterilerinin lehine olacak kararları zorla kabul ettirmek amacıyla uygulanan bir tehdit ve şantaj politikası. Bu şekilde bir anlaşma ve istikrara ulaşmak imkansız. Bu açıklama ABD yönetiminin Suriye politikasında ne seviyeye düştüğünün göstergesidir. Suriye'de çözümün, Rus-Amerikan anlaşmalarında yazıldığından başka bir alternatifi olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle ABD yönetiminin bize karşı tehdit ve baskı politikası yerine o anlaşmaları yerine getirmeye konsantre olması gerekiyor. Bir atı su kenarına yönlendirebilirsiniz ama atı o suyu içmeye zorlayamazsınız. Bizim de kendi yaklaşımlarımız ve kendi prensiplerimiz var."
Putin o anlaşmayı iptal etti
ABD ile Rusya arasında ateşkesin bozulmasıyla tırmanışa geçen kriz ikili ilişkilere olan ilk darbesini de vurdu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, ABD ile plütonyum kullanımına ilişkin imzalanan anlaşmanın durdurulmasına yönelik bir karar imzaladığı belirtildi.
Anlaşma 2010 yılında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından imzalanmıştı.
Bir yıl önce başlattığı operasyonla ABD'nin hem Suriye hem de tüm Ortadoğu üzerindeki hesaplarını bozan Rusya, Esad yönetimiyle birlikte ABD ise etkisindeki terör örgütleriyle birlikte Halep'i kontrol etmek istiyor.
Rusya savaş gemisi gönderiyor
İki ülke arasındaki tansiyon yükselirken Rusya bölgedeki askeri varlığını artırmaya devam ediyor. Rusya uçak gemisi RFS Amiral Kuznetsov'u Doğu Akdeniz'e gönderme kararı aldı. 302 metre boyu ve 2 bin mürettebatı ile şimdiye kadar bölgeye gönderilen en büyük ve güçlü savaş gemisi özelliğindeki RFS Amiral Kuznetsov en son 2012'de Doğu Akdeniz'e gitmişti. Yaklaşık 4 ay Doğu Akdeniz'de kalması planlanan uçak gemisinde 50 savaş uçağı, 17 helikopter bulunuyor.
Doğu Akdeniz görevi öncesi Barent Denizi'nde Rusya donanması ile bir tatbikata katılan Amiral Kuznetsov, Cebelitarık Boğazı'nı geçerek Suriye kıyılarına ulaşacak.
ABD'den terör tehdidi
ABD ile Rusya arasındaki Suriye gerilimi karşılıklı açıklamalara da yansıyor. ABD kanadı Rusya'yı teröre maruz kalabileceği yönünde uyarırken Rusya aynı sertlikte cevap veriyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, "Suriye'de iç savaşın devam etmesi durumunda aşırıcı gruplar Suriye'deki bu durumu istismar edebilir ve operasyonlarını genişletebilir. Hiç şüphe yok ki bu Rusya'nın menfaatleriyle çatışabilir ve Rusya şehirleri dahi bu saldırılara maruz kalabilir. Rus askerleri ceset torbalarında ülkelerine dönebilir. Rusya kaynaklarını ve daha fazla savaş uçağını kaybedebilir" derken ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony Blinken'den "Rusya, Suriye'deki adımlarının ciddi sonuçlarını görecek. Rusya, Suriye'de bataklığa saplanabilir. Eğer iç savaş devam ederse dışarıdaki aktörler Rusya'ya karşı Suriye'deki muhaliflere daha fazla silah gönderebilirler" açıklaması gelmişti.
Rusya'dan sert tepki
ABD'den gelen açıklamalara Rusya ise sert karşılık vermişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, "Ceset torbaları', 'Rus kentlerine saldırılar' ve 'uçakların kaybolması' ile ilgili sözlerin bir diplomatın yorumundan çok, bir talimata benzediğini düşünmüyor musunuz?" açıklaması yapmış Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise şu açıklamayı yapmıştı: "Bu, ABD ve müşterilerinin lehine olacak kararları zorla kabul ettirmek amacıyla uygulanan bir tehdit ve şantaj politikası. Bu şekilde bir anlaşma ve istikrara ulaşmak imkansız. Bu açıklama ABD yönetiminin Suriye politikasında ne seviyeye düştüğünün göstergesidir. Suriye'de çözümün, Rus-Amerikan anlaşmalarında yazıldığından başka bir alternatifi olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle ABD yönetiminin bize karşı tehdit ve baskı politikası yerine o anlaşmaları yerine getirmeye konsantre olması gerekiyor. Bir atı su kenarına yönlendirebilirsiniz ama atı o suyu içmeye zorlayamazsınız. Bizim de kendi yaklaşımlarımız ve kendi prensiplerimiz var."
Putin o anlaşmayı iptal etti
ABD ile Rusya arasında ateşkesin bozulmasıyla tırmanışa geçen kriz ikili ilişkilere olan ilk darbesini de vurdu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, ABD ile plütonyum kullanımına ilişkin imzalanan anlaşmanın durdurulmasına yönelik bir karar imzaladığı belirtildi.
Anlaşma 2010 yılında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından imzalanmıştı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.