Hacı Bektaş-ı Veli’de şeriatın kuralları
Hacı Bektâş Hazretleri; şeriat diyor, tarikat diyor, hakikat diyor. Şeriat, tarikat, marifet, hakikat…
02.10.2024 08:35:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hacı Bektâş Hazretleri; şeriat diyor, tarikat diyor, hakikat diyor. Şeriat, tarikat, marifet, hakikat…
Şeriatta; iman etmek, ilim öğrenmek, namaz kılmak -Bektâşi namaz kılmaz diyorlar, kimse bunlara inanmasın- zekât vermek, oruç tutmak, gücü yetince hacca gitmek var. Peki, Sünnilikte bunlar İslam'ın şartı değil mi? Hatta Bektâşilikte daha da ağır. Zühd ve takva bakımından bu daha da ileridir.
Seferberlik olunca kaçmamak, teslim olmamak, ölene kadar fisebilillah Allah için savaşmak…
Şeriatta başka maddeler de var: cünüplükten temizlenmek, helal kazanmak, faizli harama yaklaşmamak, nikâh kıymak, nikâhsız kendine haram olana yaklaşmamak, hayız ve lohusalık halinde yaklaşmamak, şefkatli olmak, temiz giyinmek, -Bektaşilik efendiliktir- iyiliği emredip, kötülükten men etmek… Şeriatın kuralları 10 tane. Asıl kuralları bunlar.
Hacı Bektaş-ı Veli'de tarikatın kuralları
Tevbe etmek, mürid olmak, saç kesmek, nefsi olgunlaştırmak için mücahede etmek, hizmet etmek, korkmak -korkmak derken senden benden değil Allah'a hesap vermekten korkmak-, ölmeden önce nefsi hesaba çekmek, hesaba çekilmeden evvel hesaba çekmek, ümitvâr olmak, hırka, zembil, makas, seccade, yüz taneli tespih gibi emanetlere sahip çıkmak, hidayete ermek, nasihat ve muhabbet sahibi olmak, -yani karşılaştığınız insanlara nasihat edeceksiniz, onları seveceksiniz- aşk, şevk ve Allah'ın zenginliği karşısında insanın kendini fakir hissetmesi. Tarikatta 11 madde var.
Hacı Bektaş'ta marifet esasları
Edep, korku, haram olanlardan kaçınma, sabır, utanmak, cömertlik, bilgi sahibi olmak, benlikten geçip kendini Allah'a vermek. Allah'ı bilmek ve kişinin kendini bilmesi…
Hacı Bektaş'a göre hakikatte bulunan makamlar
Toprak gibi mütevâzı ve verimli olmak, herkese aynı gözle bakıp ayıplamamak, elinden gelen her iyiliği yapmak ve yerine getirmek, emin sıfatına mâlik olmak, Allah'a karşı itaatkâr olmak, sohbet etmek, hakikat sırlarını söylemek, seyr-i sülûka girmek, sır saklayabilmek, Allah'a yalvarıp yakarmak, Allah'ın varlığını müşahade etmek ve O'na ulaşmak.
"Kul, Allah-u Teala'ya kırk makamda erer, dost olur" diyor, Hacı Bektâş-ı Veli...
EHL-İ BEYT'TE NAMAZ İBADETİ
Ehl-i Beyt'in namaz hususundaki görüşlerini burada aktarmalıyız.
"Bektâşiler namaz kılmaz" derler, Ehl-i Beyt'in yolundan gidenler:
İmam Ali (a.s.) günde 1000 rekât namaz kılardı.
İmam Hüseyin (a.s.) günde 1000 rekât namaz kılardı.
İmam Hasan (a.s) günde 1000 rekât namaz kılardı.
İmam Zeynelâbidin (a.s.) günde 1000 rekât namaz kılardı. Kısaca bütün imamlar günde 1000 rekât namaz kılardı.
29 başlıkta sadece namazı ele almış
En güzel mekânın seçilmesi, namazı terk edenlerin hâli, orta namaz, namaz kılınacak yerin seçimi, namazın mekruhları, namazın kılınış şekli, vitir namazı, kunut namazı, namazda sehiv secdesi, gemide namaz, namazda dua, yolculukta namaz, cemaatle namaz, nafile namazlar, cuma namazı, bayram namazları, kuşluk namazı, güneş tutulması namazı, deprem namazı, yağmur namazı, ebabil namazı, cenaze namazı, musallinin namaz sonrası davranışları, korku namazı gibi hususları içeren 29 bölümde İmam Ali (a.s.) namazı ele almış.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım. Sünnilik mi takvada, zühdde daha ileri, Alevilik mi, Şiilik, Bektâşilik mi? Çünkü işin esası İmam Ali (a.s) takvada, zühdde en öndedir. Allah O'nu Müslümanların önüne İmam koymuştur. Elbette Bektâşi olan benden önce olacak, elbette Alevi olan benden önce olacak. Onun duası beni de yükseltecek.
AHİR ZAMANDA HZ. MEHDİ (AS)
Şimdi geliyoruz dünyamıza...
Bu pak nesille, bu pak mezheple, bu davranış biçimi ile hemhâl olmak lazım iken, silahları kuşanıyorlar, okyanusun ötesinden yardım talep ediyorlar, savaşa hazırlanıyorlar...
Buna ne diyorsunuz? Ben yemin ediyorum ki, İmam Mehdi Efendimiz teşrif ettiğinde şu anda bizim yaptığımızı yapacak, Ümmet-i Muhammed'in "bir bilek, bir yürek" olmasını temin edecektir.
Siz şimdi Hazreti Mehdi'nin yolundasınız. Biz şimdi Hazreti Mehdi'nin yolundayız. Sünni kardeşlerime rica ediyorum. Okumaktan korkmasınlar, çekinmesinler, gelsinler... Ben onları ikna ederim.
Biz kardeşiz, aramızda ayrılık-gayrilik yok. Taviz vermeyelim... Allah, ümmetin birliğini-beraberliğini Türk Milleti şemsiyesi altında hepimize nasip eylesin ve Yüce Türk milletini kâinatın her coğrafyasında insanlığın can emniyetini, mal emniyetini temin eder hâle getirsin.
Evet, sevgili kardeşlerim, Allah hepinizden razı olsun.
Bir son cümle söyleyeceğim. Demokratik, laik hükümete, devlete bugüne kadar İslam diyenler, maalesef Hıristiyanların safına geçti. Eline silahlarını aldı, Müslüman dünyasına ateş ediyor. Onları da ayıktırmak sizin vazifeniz.
Neden?
Çünkü onları da oraya siz gönderdiniz. Eğer bu vazifeyi yapmazsanız, yemin ederim ki, rûz-i mahşerde hiçbir zaman bunun hesabını veremeyeceksiniz. Ayıktıracaksınız, ayıktıracaksınız…
Bu akşam burada feyizli, muhabbetli dakikalar yaşadık, bizlere bu dakikaları yaşatan bu coğrafyanın sahibi Hünkâr Hacı Bektâş-ı Veli'dir. Allah, şefaatini ve himmetini üzerimizden eksik eylemesin. Maddeten ve mânen yardımcımız olsun.
Bazıları diyor ki: "Efendim, siz ölülerden mi yardım istiyorsunuz?"
Bizim ölülerimiz sizin, dirilerinizden de diridir.
Teşekkür ediyorum. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum." (Prof. Dr. Haydar Baş'ın Nevşehir'in Hacıbektaş İlçesi'nde Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi'nde düzenlenen "4. Birlik ve Beraberliğimiz için Ehl-i Beyt Sempozyumu"nun kapanış konuşmasından)
Şeriatta; iman etmek, ilim öğrenmek, namaz kılmak -Bektâşi namaz kılmaz diyorlar, kimse bunlara inanmasın- zekât vermek, oruç tutmak, gücü yetince hacca gitmek var. Peki, Sünnilikte bunlar İslam'ın şartı değil mi? Hatta Bektâşilikte daha da ağır. Zühd ve takva bakımından bu daha da ileridir.
Seferberlik olunca kaçmamak, teslim olmamak, ölene kadar fisebilillah Allah için savaşmak…
Şeriatta başka maddeler de var: cünüplükten temizlenmek, helal kazanmak, faizli harama yaklaşmamak, nikâh kıymak, nikâhsız kendine haram olana yaklaşmamak, hayız ve lohusalık halinde yaklaşmamak, şefkatli olmak, temiz giyinmek, -Bektaşilik efendiliktir- iyiliği emredip, kötülükten men etmek… Şeriatın kuralları 10 tane. Asıl kuralları bunlar.
Hacı Bektaş-ı Veli'de tarikatın kuralları
Tevbe etmek, mürid olmak, saç kesmek, nefsi olgunlaştırmak için mücahede etmek, hizmet etmek, korkmak -korkmak derken senden benden değil Allah'a hesap vermekten korkmak-, ölmeden önce nefsi hesaba çekmek, hesaba çekilmeden evvel hesaba çekmek, ümitvâr olmak, hırka, zembil, makas, seccade, yüz taneli tespih gibi emanetlere sahip çıkmak, hidayete ermek, nasihat ve muhabbet sahibi olmak, -yani karşılaştığınız insanlara nasihat edeceksiniz, onları seveceksiniz- aşk, şevk ve Allah'ın zenginliği karşısında insanın kendini fakir hissetmesi. Tarikatta 11 madde var.
Hacı Bektaş'ta marifet esasları
Edep, korku, haram olanlardan kaçınma, sabır, utanmak, cömertlik, bilgi sahibi olmak, benlikten geçip kendini Allah'a vermek. Allah'ı bilmek ve kişinin kendini bilmesi…
Hacı Bektaş'a göre hakikatte bulunan makamlar
Toprak gibi mütevâzı ve verimli olmak, herkese aynı gözle bakıp ayıplamamak, elinden gelen her iyiliği yapmak ve yerine getirmek, emin sıfatına mâlik olmak, Allah'a karşı itaatkâr olmak, sohbet etmek, hakikat sırlarını söylemek, seyr-i sülûka girmek, sır saklayabilmek, Allah'a yalvarıp yakarmak, Allah'ın varlığını müşahade etmek ve O'na ulaşmak.
"Kul, Allah-u Teala'ya kırk makamda erer, dost olur" diyor, Hacı Bektâş-ı Veli...
EHL-İ BEYT'TE NAMAZ İBADETİ
Ehl-i Beyt'in namaz hususundaki görüşlerini burada aktarmalıyız.
"Bektâşiler namaz kılmaz" derler, Ehl-i Beyt'in yolundan gidenler:
İmam Ali (a.s.) günde 1000 rekât namaz kılardı.
İmam Hüseyin (a.s.) günde 1000 rekât namaz kılardı.
İmam Hasan (a.s) günde 1000 rekât namaz kılardı.
İmam Zeynelâbidin (a.s.) günde 1000 rekât namaz kılardı. Kısaca bütün imamlar günde 1000 rekât namaz kılardı.
29 başlıkta sadece namazı ele almış
En güzel mekânın seçilmesi, namazı terk edenlerin hâli, orta namaz, namaz kılınacak yerin seçimi, namazın mekruhları, namazın kılınış şekli, vitir namazı, kunut namazı, namazda sehiv secdesi, gemide namaz, namazda dua, yolculukta namaz, cemaatle namaz, nafile namazlar, cuma namazı, bayram namazları, kuşluk namazı, güneş tutulması namazı, deprem namazı, yağmur namazı, ebabil namazı, cenaze namazı, musallinin namaz sonrası davranışları, korku namazı gibi hususları içeren 29 bölümde İmam Ali (a.s.) namazı ele almış.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım. Sünnilik mi takvada, zühdde daha ileri, Alevilik mi, Şiilik, Bektâşilik mi? Çünkü işin esası İmam Ali (a.s) takvada, zühdde en öndedir. Allah O'nu Müslümanların önüne İmam koymuştur. Elbette Bektâşi olan benden önce olacak, elbette Alevi olan benden önce olacak. Onun duası beni de yükseltecek.
AHİR ZAMANDA HZ. MEHDİ (AS)
Şimdi geliyoruz dünyamıza...
Bu pak nesille, bu pak mezheple, bu davranış biçimi ile hemhâl olmak lazım iken, silahları kuşanıyorlar, okyanusun ötesinden yardım talep ediyorlar, savaşa hazırlanıyorlar...
Buna ne diyorsunuz? Ben yemin ediyorum ki, İmam Mehdi Efendimiz teşrif ettiğinde şu anda bizim yaptığımızı yapacak, Ümmet-i Muhammed'in "bir bilek, bir yürek" olmasını temin edecektir.
Siz şimdi Hazreti Mehdi'nin yolundasınız. Biz şimdi Hazreti Mehdi'nin yolundayız. Sünni kardeşlerime rica ediyorum. Okumaktan korkmasınlar, çekinmesinler, gelsinler... Ben onları ikna ederim.
Biz kardeşiz, aramızda ayrılık-gayrilik yok. Taviz vermeyelim... Allah, ümmetin birliğini-beraberliğini Türk Milleti şemsiyesi altında hepimize nasip eylesin ve Yüce Türk milletini kâinatın her coğrafyasında insanlığın can emniyetini, mal emniyetini temin eder hâle getirsin.
Evet, sevgili kardeşlerim, Allah hepinizden razı olsun.
Bir son cümle söyleyeceğim. Demokratik, laik hükümete, devlete bugüne kadar İslam diyenler, maalesef Hıristiyanların safına geçti. Eline silahlarını aldı, Müslüman dünyasına ateş ediyor. Onları da ayıktırmak sizin vazifeniz.
Neden?
Çünkü onları da oraya siz gönderdiniz. Eğer bu vazifeyi yapmazsanız, yemin ederim ki, rûz-i mahşerde hiçbir zaman bunun hesabını veremeyeceksiniz. Ayıktıracaksınız, ayıktıracaksınız…
Bu akşam burada feyizli, muhabbetli dakikalar yaşadık, bizlere bu dakikaları yaşatan bu coğrafyanın sahibi Hünkâr Hacı Bektâş-ı Veli'dir. Allah, şefaatini ve himmetini üzerimizden eksik eylemesin. Maddeten ve mânen yardımcımız olsun.
Bazıları diyor ki: "Efendim, siz ölülerden mi yardım istiyorsunuz?"
Bizim ölülerimiz sizin, dirilerinizden de diridir.
Teşekkür ediyorum. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum." (Prof. Dr. Haydar Baş'ın Nevşehir'in Hacıbektaş İlçesi'nde Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi'nde düzenlenen "4. Birlik ve Beraberliğimiz için Ehl-i Beyt Sempozyumu"nun kapanış konuşmasından)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.