Telefonun yaygınlaşması, cep telefonunun hayatımıza girmesi ve ardından da internet ağının gezegenimizi çepeçevre kuşatması sonucunda, mektup yazma, mektuplaşma geleneği kaybolmaya yüz tuttu. Öyle ki, cep telefonu ve internet ile büyüyen yeni nesil, okur-yazar olmasına rağmen mektup yazmaktan acizdir.Rahmetli babamın, askerde öğrendiği o nefis el yazısı ile yazdığı; "evvela bir Türk gencine takdimdir" diye başlayan ve "mahsus selam eder gözlerinden doya doya öperim, nasılsın iyi misin?Bizden de sual edersen?" diye devam eden mektuplarını hatırlıyorum da bu gelenekten ne kadar uzaklaştığımız gerçeği içimi sızlatıyor. Mektup geleneği ile birlikte, mektuplaşmada kullandığımız bir çok canım kelimelerimiz de unutulmaya yüz tutmuş durumda.Haber sorar isen bizim ellerden deyince işte akla gelen ilk haberimiz bu oldu. Dünyanın öte ucunda yaşayan hemşehrilerimiz, akrabalarımız bir-iki düğmeyi tıklatarak haber kaynaklarına ulaştıkları için artık memleketten haber de sormuyorlar ama biz başlamışken birkaç haber daha verelim, diyar-ı gurbette vatan hasreti çeken vatandaşlarımıza.Siz gideli neler oldu bilseniz, sizin boşalttığınız güzelim beldelere, köylere, kasabalara kimler doldu bilseniz.Sizler diyar-ı gurbette ömür tüketirken, vatan hasretiyle yanarken, AKP iktidarı baba ocağınız, ana kucağınız olan vatan topraklarını satışa çıkardı. Dönüm dönüm, parsel parsel, hatta köy köy, kasaba kasaba topraklarımız satılıyor. Sizlere Almanya'da, Hollanda'da, Fransa'da üçüncü sınıf muamelesi yapan, sizleri en zor işlerde çalıştırarak sırtınızdan para kazanan Almanlar, Hollandalılar ve Fransızlar, kazandıkları paralarla şimdi sizin arazilerinizi satın alıyorlar. Hem sizin emeğinizi, alın terinizi sömürüp semiriyorlar hem de sizin doğduğunuz, çocukluğunuzu yaşadığınız köylerinizi satın alıyorlar. Sizlerin de oralarda dönüm dönüm arazi satın aldığınıza dair haberler dolaşıyor, özellikle iktidar ve diyalogcu çevreleri bu fısıltıyı yayıyorlar. Gerçekten sizler de oralarda mülk sahibi oldunuz mu? Mesela, sizin yoğun olarak yaşadığınız kasabalarda,su faturalarınız, elektrik faturalarınız Türkçe mi basılıyor?Geride bıraktığımız dört yıl içinde memleketin dört bir yanında on binlerce kilise açıldı, gençlerimiz din değiştirmeye özendiriliyor, sizin de oralarda cami sayınız on binlerle ifade edilebiliyor mu?Evvel yok idi iş bu rivayet yeni çıktı diyebileceğimiz nevzuhur şeylerden biri de şu; ecdadımızı katillikle, kasaplıkla suçlayan azınlık mensupları bugünkü iktidar çevrelerince özellikle korunuyor, el bebek gül bebek muamelesi görüyorlar. Mesela bu günlerde, ecdadımızı bir milyon ermeniyi katletmekle suçlayan ve bu iftirası haçlılarca ödüllendirilen pamukçuzade Orhan efendiye tebrikler yağıyor. Aynı yalanı seslendiren Elif hanımın tebrik etmesini anlıyoruz da diğerlerini anlamakta zorlanıyoruz. Diyeceğim o ki, sizler için de oralarda bu çapta bir serbestlik var mı, ifade özgürlüğü falan?..Yaşadığınız ülkenin geçmişine hakaretler yağdırıp sonra da ödül kapma işleri sizler için de geçerli mi?Vatandan, sıladan gurbete iyi haberler gönderemediğimiz için üzgünüz ama bilesiniz ki, sizden sonra buralarda haberler her gün biraz daha kötüleşiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025