Gürer: Türkiye İngiliz viskisinin 3. büyük pazarı oldu
Ömer Fethi Gürer, "Yerli üretilm olan rakıdan yüzde 50 ama bunun yanında ithal gelen viskiden de yüzde 1 vergi alıyoruz yani yerli üretimden yüzde 50 vergi alıp onların merdiven altından üretimine yol açıyoruz ama İngilizlerin viskisinin de Türkiye pazarını dünyada üçüncülüğe getiriyoruz. Viskide Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük pazar Türkiye'de büyüyor. 758 bin litreden şu an 28 milyon litreye gelmiş" dedi.
18.01.2025 16:40:00
Bülent Tapıcı
Bülent Tapıcı
Son günlerde sahte alkolden ölümler hızla artarken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'den konuya farklı bir yaklaşım geldi.
Gürer, "Yerli üretimden yüzde 50 vergi alıp onların merdiven altından üretimine yol açıyoruz ama yüzde 1 vergi alınan İngilizlerin viskisinin de Türkiye pazarını dünyada üçüncülüğe getiriyoruz" dedi.
Gürer şunları söyledi;
"Alkol sağlığa zararlı ama ben bunun bütçe plan komisyonunda konuşmasını da yaptım. Somut örnek vereyim; şu anda milli ve yerli olarak üretilen rakıdan yüzde 50 vergi alan yine tamamı Türkiye'de üretilen arpadan yüzde 50 vergi alan ve fiyatları katlayan bir ülkeyiz. Ama bunun yanında ithal gelen viskide de yüzde 1 vergi alıyoruz yani yerli üretimden yüzde 50 vergi alıp onların merdiven altından üretimine yol açıyoruz ama İngilizlerin viskisinin de Türkiye pazarını dünyada üçüncülüğe getiriyoruz. Viskide Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük pazar Türkiye'de büyüyor. 758 bin litreden şu an 28 milyon litreye gelmiş. Bunu ben Meclis'te kürsüde konuşmasında yaptım. Şimdi viski Türkiye'de neredeyse rakıyla aynı fiyata düşürülüp birilerinin vurgun vurmasına da yol açıyor.
Türkiye'nin sorunu yalnızca sonuçta değil başına da bakmak lazım. Vergi niye viskide yüzde 1'de bizim çiftçinin mazotuna yüzde 20 KDV alınıyor. Biz bunu tartışırsak bazı sorunları daha iyi görmüş oluruz. Bir kesimin vurgun vurduğu ve bu yüzden de ceplerini doldurduğu, bir kesimin de onlara özenerek kanun dışı, yasa dışı, ahlak dışı işler yaparak böylesine sahte alkol ürettiği bir ülkeyiz.
Bakınız siz bir tweet attığınızda hemen sizi ertesi gün eğer iktidar aleyhine ise gözaltına alıyorlar. Oysa anayasamıza göre fikir beyan etme özgürlüğünüz var ama bu sahte alkol üretenleri görmüyorlar, onların sattığı alkolden ölenleri sonradan saptayınca onları araştırmaya başlıyorlar. Cinayetten sonra kalkıp bir şeyin failini saptamak çok önemli değil esas olarak cinayetin işlenmesini önlemek lazım."
Gürer, "Yerli üretimden yüzde 50 vergi alıp onların merdiven altından üretimine yol açıyoruz ama yüzde 1 vergi alınan İngilizlerin viskisinin de Türkiye pazarını dünyada üçüncülüğe getiriyoruz" dedi.
Gürer şunları söyledi;
"Alkol sağlığa zararlı ama ben bunun bütçe plan komisyonunda konuşmasını da yaptım. Somut örnek vereyim; şu anda milli ve yerli olarak üretilen rakıdan yüzde 50 vergi alan yine tamamı Türkiye'de üretilen arpadan yüzde 50 vergi alan ve fiyatları katlayan bir ülkeyiz. Ama bunun yanında ithal gelen viskide de yüzde 1 vergi alıyoruz yani yerli üretimden yüzde 50 vergi alıp onların merdiven altından üretimine yol açıyoruz ama İngilizlerin viskisinin de Türkiye pazarını dünyada üçüncülüğe getiriyoruz. Viskide Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük pazar Türkiye'de büyüyor. 758 bin litreden şu an 28 milyon litreye gelmiş. Bunu ben Meclis'te kürsüde konuşmasında yaptım. Şimdi viski Türkiye'de neredeyse rakıyla aynı fiyata düşürülüp birilerinin vurgun vurmasına da yol açıyor.
Türkiye'nin sorunu yalnızca sonuçta değil başına da bakmak lazım. Vergi niye viskide yüzde 1'de bizim çiftçinin mazotuna yüzde 20 KDV alınıyor. Biz bunu tartışırsak bazı sorunları daha iyi görmüş oluruz. Bir kesimin vurgun vurduğu ve bu yüzden de ceplerini doldurduğu, bir kesimin de onlara özenerek kanun dışı, yasa dışı, ahlak dışı işler yaparak böylesine sahte alkol ürettiği bir ülkeyiz.
Bakınız siz bir tweet attığınızda hemen sizi ertesi gün eğer iktidar aleyhine ise gözaltına alıyorlar. Oysa anayasamıza göre fikir beyan etme özgürlüğünüz var ama bu sahte alkol üretenleri görmüyorlar, onların sattığı alkolden ölenleri sonradan saptayınca onları araştırmaya başlıyorlar. Cinayetten sonra kalkıp bir şeyin failini saptamak çok önemli değil esas olarak cinayetin işlenmesini önlemek lazım."