Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kıbrıs'ta müzakerelerin yeniden başlatılması çalışmalarında Türkiye'nin önerdiği "arabulucu"nun, iki tarafın da itibar edeceği, etkili ve arkasında destek olan bir kişi olması gerektiğini kaydetti.
Bakan Gül, Bsaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, siyasi görüşmelerde eşlik etmek üzere gerçekleştirdiği ABD ziyareti öncesinde Ankara Esenboğa Havaalanı'nda gezisine ilişkin bilgi verdi. Gül, ABD'deki görüşmelerde Kıbrıs, Irak, Türkiye-ABD ilişkileri ve terörle mücadele konularının ağırlıklı gündemi oluşturacağını kaydetti. ABD ziyaretiyle ilgili tüm çalışmaların çok iyi bir biçimde gerçekleştirildiğini belirten Gül, "Ziyaretin önemi, bittikten sonra da devam edecek" dedi.
Yunan-Rum ikilisi
Gül, Türkiye'nin, Annan Planı'nın referans alarak 1 Mayıs'tan önce bir çözüme ulaşılması için çalışmalarını ortaya koyduğunu belirterek, "Umut ediyoruz ki Rum-Yunan tarafı da Türkiye'nin gerisinde kalmaz" diye konuştu.
Abdullah Gül, Kıbrıs gibi bir konuda, önemli ülkelerin desteğine ihtiyaç olduğunu belirterek, ABD'nin bunlardan birisi olduğuna dikkat çekti. Gül, "Bu görüşmeleri hızlandırmak, kolaylaştırmak, yeri geldiğinde adil bir arabuluculuk görevini yapmak için de çağrılarımız vardır" dedi.
Arabulucunun ismi belli değil
Gül, arabulucunun kim olduğu konusunda, henüz isim söylemesinin mümkün olmadığını bildirdi. Gül, "Tabi ki önerdiğimiz birkaç isim var, teknisyen seviyesinin ötesinde, siyasi ağırlığı olan, hükümetlerinin, devletlerinin, bütün desteği arkasında olan, her iki tarafın da itibar edeceği, önemli bir şahsiyet olması işi kolaylaştırır. Bu, klasik anlamda bildiğimiz arabulucudan öteye, işleri hızlandırıcı, süratlendirici, yeri geldiğinde, kilitlenen müzakereleri açıcı rol oynayacak önemli bir şahsiyet" diye konuştu.
Türk tarafının ne kadar ciddi ve samimi olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Gül, 1 Mayıs'a kadar çözüme ulaşmanın zor olduğu konusunda Denktaş'a katıldığını ancak Türk tarafının bunu gerçekleştirmek için elinden geleni yaptığını söyledi. Gül, referandum konusunda normal ve sağlıklı olanın, uzlaşma sağlandıktan sonra yapılması olduğunu ancak, Rum tarafının uzlaşma olmaksızın referanduma gitmeyi kabul etmesi halinde ise, Türk tarafının bunun gerisinde kalmayacağını söyledi.
Bakan Gül, Bsaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, siyasi görüşmelerde eşlik etmek üzere gerçekleştirdiği ABD ziyareti öncesinde Ankara Esenboğa Havaalanı'nda gezisine ilişkin bilgi verdi. Gül, ABD'deki görüşmelerde Kıbrıs, Irak, Türkiye-ABD ilişkileri ve terörle mücadele konularının ağırlıklı gündemi oluşturacağını kaydetti. ABD ziyaretiyle ilgili tüm çalışmaların çok iyi bir biçimde gerçekleştirildiğini belirten Gül, "Ziyaretin önemi, bittikten sonra da devam edecek" dedi.
Yunan-Rum ikilisi
Gül, Türkiye'nin, Annan Planı'nın referans alarak 1 Mayıs'tan önce bir çözüme ulaşılması için çalışmalarını ortaya koyduğunu belirterek, "Umut ediyoruz ki Rum-Yunan tarafı da Türkiye'nin gerisinde kalmaz" diye konuştu.
Abdullah Gül, Kıbrıs gibi bir konuda, önemli ülkelerin desteğine ihtiyaç olduğunu belirterek, ABD'nin bunlardan birisi olduğuna dikkat çekti. Gül, "Bu görüşmeleri hızlandırmak, kolaylaştırmak, yeri geldiğinde adil bir arabuluculuk görevini yapmak için de çağrılarımız vardır" dedi.
Arabulucunun ismi belli değil
Gül, arabulucunun kim olduğu konusunda, henüz isim söylemesinin mümkün olmadığını bildirdi. Gül, "Tabi ki önerdiğimiz birkaç isim var, teknisyen seviyesinin ötesinde, siyasi ağırlığı olan, hükümetlerinin, devletlerinin, bütün desteği arkasında olan, her iki tarafın da itibar edeceği, önemli bir şahsiyet olması işi kolaylaştırır. Bu, klasik anlamda bildiğimiz arabulucudan öteye, işleri hızlandırıcı, süratlendirici, yeri geldiğinde, kilitlenen müzakereleri açıcı rol oynayacak önemli bir şahsiyet" diye konuştu.
Türk tarafının ne kadar ciddi ve samimi olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Gül, 1 Mayıs'a kadar çözüme ulaşmanın zor olduğu konusunda Denktaş'a katıldığını ancak Türk tarafının bunu gerçekleştirmek için elinden geleni yaptığını söyledi. Gül, referandum konusunda normal ve sağlıklı olanın, uzlaşma sağlandıktan sonra yapılması olduğunu ancak, Rum tarafının uzlaşma olmaksızın referanduma gitmeyi kabul etmesi halinde ise, Türk tarafının bunun gerisinde kalmayacağını söyledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.