Muhammed Bâki-Billah
Mîr Muhammed Nûmân şöyle anlatmıştır: "Horasanlı bir genci, Akra'da hastahânede hasta yatar gördüm. Hastalığını sorduğumda; "Ben sağlam bir insandım. Dekken'de Hazret-i Hâce Bâkî'yi rüyada gördüm. Onların aşkı ile buraya kadar geldim. Vefâtı haberlerinin duyunca, çok üzüldüm ve şimdi hastayım. Bu hastalığım ve harâb hâlim, o büyüğe olan muhabbetimdendir" diyerek hüngür hüngür ağladı.
Muhammed Bâki-billah'ın eserleri şunlardır:
1. Külliyât-ı Bâkî-billah: Bir kitapta toplanmıştı.
2. Mektupları,
3. Rubâiyyât: Bu eserini İmâm-ı Rabbâni Hazretleri Şerhu Rubâiyyât adıyla şerh etmiştir.
Muhammed Bâki-billah Hazretlerinin mektuplarından kırk bir tânesi, Zübdet-ül-Makâmât kitabında ayrı bir bölüm olarak yazılmıştır. Mektuplarından bir tânesi:
6. Mektup (Bu mektup, Şeyh Tâceddîn'e gönderilmiştir.):
"Devamlı abdestli bulunmak, helâl yemek yemeye dikkat etmek, bütün günahlardan, gıybetten, söz taşıyıcılıktan, mü'mini aşağılamaktan, Müslüman'a düşman olmaktan, kin tutmaktan, eli altında olanlara kızmaktan ve sert davranmaktan sakınmak lâzımdır. Bizim yolumuzun esâsı budur. Bunlarsız iş sağlam olmaz. Ama bu sayılanlarda arada bir gevşeklik olursa, bu işi, yâni büyüklerin verdiği vazifeleri ve o yolun icâblarını terk etmemeli, aldığı ve yapmakta olduğu vazifelere daha sıkı sarılmalıdır. Meâlen: "Muhakkak ki sevâplar, günahları götürür" âyetinin sırrı ortaya çıksın. Doğru yolda bulunanlara selâm olsun!"
Muhammed Bâki-billah Hazretleri buyurdular ki:
"Kalbinde mârifet-i ilâhî isteği olmayanla sohbet etme, arkadaşlık yapma. İlmini: mevkî, makam ve övünmek için vesîle eden âlimlerden, aslandan kaçar gibi kaçınız."
"Câhillerle berâber bulunmaktan sakınınız."
"Marifetin kısım ve mertebeleri çoktur. İşin esâsı, dînimizin esâsı üzere olmaktır."
"Oruç tutmak, Allah-ü Teala'nın sıfatıyla sıfatlanmaktır. Zirâ Allah-ü Teala yemekten ve içmekten münezzehtir."
"Bu yolun büyükleri son derece gayretli ve nâziktirler. Onların yolu, hiç eksiksiz Resûlullah'ın yoludur."
"Rızâ sahiplerine, belâlar musîbet değildir. Onlar belâları beğenmemezlik etmezler. Çünkü belâlları veren yine Allah-ü Teala'dır."
"Resûlullah'a tâbi olmak, Ehl-i sünnet vel-cemâat itikâdında bulunmak ve bu büyüklerin nisbetini (bağlılık ve muhabbetlerini) kalbinde saklamak, dünyânın her nimetinden iyidir." "Sâdıklar ve hakîkate erenler sözbirliği ile diyoruz ki: "Sırât-ı müstakîm, yâni şaşmayan doğru yol, Ehl-i sünnet vel-cemâatin yoludur."
"Müslümanlık; yapmak, yaşamak, ahkâm-ı ilâhiyeyi yerine getirmek demektir."
"Sözün özü şudur ki: Gönül, dostla olmalı, beden de, işte bulunmalıdır."
"Sakın helâl ve haramlardan her bulduğunu korkusuzca yiyenlerden olma!"
"Haram ve şüpheli bir lokma yememek için, çok gayret ve dikkat etmelidir."
"Ümid ipinin ucunu hiçbir zaman elden bırakmamalıdır."
Mîr Muhammed Nûmân şöyle anlatmıştır: "Horasanlı bir genci, Akra'da hastahânede hasta yatar gördüm. Hastalığını sorduğumda; "Ben sağlam bir insandım. Dekken'de Hazret-i Hâce Bâkî'yi rüyada gördüm. Onların aşkı ile buraya kadar geldim. Vefâtı haberlerinin duyunca, çok üzüldüm ve şimdi hastayım. Bu hastalığım ve harâb hâlim, o büyüğe olan muhabbetimdendir" diyerek hüngür hüngür ağladı.
Muhammed Bâki-billah'ın eserleri şunlardır:
1. Külliyât-ı Bâkî-billah: Bir kitapta toplanmıştı.
2. Mektupları,
3. Rubâiyyât: Bu eserini İmâm-ı Rabbâni Hazretleri Şerhu Rubâiyyât adıyla şerh etmiştir.
Muhammed Bâki-billah Hazretlerinin mektuplarından kırk bir tânesi, Zübdet-ül-Makâmât kitabında ayrı bir bölüm olarak yazılmıştır. Mektuplarından bir tânesi:
6. Mektup (Bu mektup, Şeyh Tâceddîn'e gönderilmiştir.):
"Devamlı abdestli bulunmak, helâl yemek yemeye dikkat etmek, bütün günahlardan, gıybetten, söz taşıyıcılıktan, mü'mini aşağılamaktan, Müslüman'a düşman olmaktan, kin tutmaktan, eli altında olanlara kızmaktan ve sert davranmaktan sakınmak lâzımdır. Bizim yolumuzun esâsı budur. Bunlarsız iş sağlam olmaz. Ama bu sayılanlarda arada bir gevşeklik olursa, bu işi, yâni büyüklerin verdiği vazifeleri ve o yolun icâblarını terk etmemeli, aldığı ve yapmakta olduğu vazifelere daha sıkı sarılmalıdır. Meâlen: "Muhakkak ki sevâplar, günahları götürür" âyetinin sırrı ortaya çıksın. Doğru yolda bulunanlara selâm olsun!"
Muhammed Bâki-billah Hazretleri buyurdular ki:
"Kalbinde mârifet-i ilâhî isteği olmayanla sohbet etme, arkadaşlık yapma. İlmini: mevkî, makam ve övünmek için vesîle eden âlimlerden, aslandan kaçar gibi kaçınız."
"Câhillerle berâber bulunmaktan sakınınız."
"Marifetin kısım ve mertebeleri çoktur. İşin esâsı, dînimizin esâsı üzere olmaktır."
"Oruç tutmak, Allah-ü Teala'nın sıfatıyla sıfatlanmaktır. Zirâ Allah-ü Teala yemekten ve içmekten münezzehtir."
"Bu yolun büyükleri son derece gayretli ve nâziktirler. Onların yolu, hiç eksiksiz Resûlullah'ın yoludur."
"Rızâ sahiplerine, belâlar musîbet değildir. Onlar belâları beğenmemezlik etmezler. Çünkü belâlları veren yine Allah-ü Teala'dır."
"Resûlullah'a tâbi olmak, Ehl-i sünnet vel-cemâat itikâdında bulunmak ve bu büyüklerin nisbetini (bağlılık ve muhabbetlerini) kalbinde saklamak, dünyânın her nimetinden iyidir." "Sâdıklar ve hakîkate erenler sözbirliği ile diyoruz ki: "Sırât-ı müstakîm, yâni şaşmayan doğru yol, Ehl-i sünnet vel-cemâatin yoludur."
"Müslümanlık; yapmak, yaşamak, ahkâm-ı ilâhiyeyi yerine getirmek demektir."
"Sözün özü şudur ki: Gönül, dostla olmalı, beden de, işte bulunmalıdır."
"Sakın helâl ve haramlardan her bulduğunu korkusuzca yiyenlerden olma!"
"Haram ve şüpheli bir lokma yememek için, çok gayret ve dikkat etmelidir."
"Ümid ipinin ucunu hiçbir zaman elden bırakmamalıdır."